Turkish example sentences with "asker"

Learn how to use asker in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.
Translate from Turkish to English

Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
Translate from Turkish to English

İki asker kapıda nöbet tuttu.
Translate from Turkish to English

Tom on sekiz yaşındayken, bir asker olmak istediğine karar verdi.
Translate from Turkish to English

Binlerce asker ve sivil ölüyorlardı.
Translate from Turkish to English

Her iki tarafta da milyonlarca asker ölüyordu.
Translate from Turkish to English

Binlerce ve binlerce asker hayatlarını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Yaklaşık dört bin asker öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Dört asker ve on iki sivil öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.
Translate from Turkish to English

14.000 asker neden kayboldu?
Translate from Turkish to English

Ordu, madencileri uzaklaştırmak için asker gönderdi.
Translate from Turkish to English

Asker cesurca davrandı.
Translate from Turkish to English

Asker, tüfeğiyle düşmana ateş açmayı reddetti.
Translate from Turkish to English

Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
Translate from Turkish to English

Asker bacağından yaralandı.
Translate from Turkish to English

Asker eylemde öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Asker yerde yaralı yatıyordu.
Translate from Turkish to English

Asker onun adını verdi.
Translate from Turkish to English

Asker yaralarını hafife aldı.
Translate from Turkish to English

Yarası önemsizmiş gibi asker devam etti.
Translate from Turkish to English

Asker zerre kadar ölmekten korkmuyordu.
Translate from Turkish to English

Asker uzanmış ölüyordu.
Translate from Turkish to English

Asker silahsız bir düşmana ateş etmeyi reddetti.
Translate from Turkish to English

Asker yatakta acı içinde uzanıyordu.
Translate from Turkish to English

Asker bana su verdi.
Translate from Turkish to English

Savaşta çok sayıda asker yaralandı.
Translate from Turkish to English

Asker mızraklarla ilgili endişeleniyor.
Translate from Turkish to English

Asker uzaklaşıyor.
Translate from Turkish to English

Olay, Yemen'in güneyindeki El-Mukalla şehrindeki başkanlık sarayını hedefleyen ve 30 asker ve subayın ölümüyle sonuçlanan saldırının sorumluluğunun El Kaide tarafından yayınlanan bir bildiri ile üstlenilmesinden sonra meydana geldi.
Translate from Turkish to English

Burada bir sürü asker öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Yüzlerce asker kamp ateşlerinin etrafında sessizce yemek yediler.
Translate from Turkish to English

Asker acı ile inledi.
Translate from Turkish to English

Asker silahını adama doğrulttu.
Translate from Turkish to English

Yaralı asker güçlükle yürüyebiliyordu.
Translate from Turkish to English

İkinci Dünya Savaşı'nda birçok asker hayatını kaybetti.
Translate from Turkish to English

II. Dünya Savaşı'nda birçok asker öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Saldırıda birkaç asker yaralandı.
Translate from Turkish to English

Ben bir asker değilim.
Translate from Turkish to English

Biz asker değiliz.
Translate from Turkish to English

O bir paraşütçü asker miydi?
Translate from Turkish to English

Tom bir asker kaçağı.
Translate from Turkish to English

Asker elleri cepte yürür mü?
Translate from Turkish to English

Asker bacak bacak üstüne atar mı?
Translate from Turkish to English

Tom bir asker.
Translate from Turkish to English

Asker koştu.
Translate from Turkish to English

"O kim?" "Savaşacak bir asker."
Translate from Turkish to English

Artık bir asker değilim.
Translate from Turkish to English

Asker miydin?
Translate from Turkish to English

Asker miydiniz?
Translate from Turkish to English

Asker bir öğretmen oldu.
Translate from Turkish to English

Tom bir asker oldu.
Translate from Turkish to English

Burada bir sürü asker öldü.
Translate from Turkish to English

Yaralı asker acı içinde kıvranıyordu.
Translate from Turkish to English

Asker ayrılmak için resmi izin aldı.
Translate from Turkish to English

Asker oyuncakları dükkanlarca bolca bulunur.
Translate from Turkish to English

Şu adamlar asker.
Translate from Turkish to English

Tom bir asker değildi.
Translate from Turkish to English

Asker kökenli misin?
Translate from Turkish to English

Tom geçen haftadan beri asker kaçağı.
Translate from Turkish to English

Henüz senin dışında bir asker yapacağız.
Translate from Turkish to English

Asker arkadaşının hayatını kurtarmak için kendini feda etti.
Translate from Turkish to English

Asker kendi hayatı pahasına arkadaşını kurtardı.
Translate from Turkish to English

Onlar gerçekten asker mi?
Translate from Turkish to English

O adam bir asker.
Translate from Turkish to English

Savaşta binlerce asker öldü.
Translate from Turkish to English

Alev makinesi taşıyan bir asker gördüm.
Translate from Turkish to English

Onun cesur bir asker olduğuna inanılır.
Translate from Turkish to English

Tom benim bir asker olmamı istemiyordu.
Translate from Turkish to English

Savaş alanındaki her asker eve döneceğine inanmalı.
Translate from Turkish to English

Asker bayrağı kaldırdı.
Translate from Turkish to English

Bush, Irak ve Afganistan'da paralı asker kullanmak istemiyor.
Translate from Turkish to English

Diğer koloniler yardım etmek için asker göndermeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom akvaryumu için birkaç asker balığı aldı.
Translate from Turkish to English

Ben orada tereddüt ederek ayakta dururken, bir grup asker restorana girdi, belki sekiz ya da dokuz genç adam.
Translate from Turkish to English

Her iki asker öldü.
Translate from Turkish to English

Kaç asker savaştı?
Translate from Turkish to English

Biz hepimiz asker olduk.
Translate from Turkish to English

Onlar asker kaçağıydı.
Translate from Turkish to English

Binlerce genç asker savaşa hazırlanıyor.
Translate from Turkish to English

Üç asker bizi korurken öldü.
Translate from Turkish to English

Gerçekten bir asker olmak ister misin?
Translate from Turkish to English

Tom'un bir asker olmasını istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Asker talebi reddedemediğine karar verdi.
Translate from Turkish to English

Benim oğullarım asker.
Translate from Turkish to English

Üç asker yaralandı.
Translate from Turkish to English

Bir sürü asker burada öldü.
Translate from Turkish to English

Özel kuvvetlerden çok az asker evlenirler.
Translate from Turkish to English

Bir müfrezede yaklaşık otuz asker vardır.
Translate from Turkish to English

Asker, annesine bir mektup yazdı.
Translate from Turkish to English

Yakışıklı genç bir asker, bir hemşireye aşık oldu ve savaştan sonra onunla evlendi.
Translate from Turkish to English

Tom bir grup paralı asker tarafından yakalandı.
Translate from Turkish to English

Yirmi altı asker, firar nedeniyle idam edildi.
Translate from Turkish to English

Karargahta birkaç gönüllü asker var.
Translate from Turkish to English

Asker sipere sığındı.
Translate from Turkish to English

Onların yarısından daha az sağ kalanı ile beş yüz asker şehre gönderildi.
Translate from Turkish to English

Beş yüz asker kente gönderildi ve onların yarısından daha azı hayatta kaldı.
Translate from Turkish to English

Son yıllarda, bir asker olarak hizmet etmenin itibarı sürekli düşürüldü.
Translate from Turkish to English

Tom hâlâ bir acemi asker.
Translate from Turkish to English

Savaş bittiğinde, birkaç asker eve döndü.
Translate from Turkish to English

Yaklaşık otuz asker yaralandı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: katılmak, isteyenler, buraya, isimlerini, yazsın, Kendimi, nedense, geceleri, hissediyorum, Ummak.