Turkish example sentences with "ailesi"

Learn how to use ailesi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.

Van Horn ailesi zengindi.

Sosyal görevliden Stevenson ailesi hakkındaki bilgiyi takip etmesi istedi.

Ailesi için yemek pişirmekten keyif alır.

Paul'un ailesi yaz mevsimini her yıl deniz kenarında geçiriyor.

Onun büyük bir ailesi vardır.

O, babasının ölümünden sonra ailesi için baş vurulacak tek kişiydi.

Tom'un ailesi onun cenazesinde onun hayatıyla ilgili bir video gösterdi.

Tom'un ailesi her yaz dağlarda tatil yapar.

Tom'un ailesi Boston'da yaşıyor.

O, ailesi için bir onurdur.

Tom ailesi hakkında konuştu.

Onun ailesi ve doktoru ona gitmemesi için baskı yaptılar.

Tom'un ailesi o bir çocukken biraz gezdiler.

Tom Mary'ye ailesi hakkında soru sordu.

Tom ve ailesi depremde hayatta kaldılar.

O, ailesi hakkında konuştu.

Arkadaşımın büyük bir ailesi var.

Anderson ailesi dışında herkes gelecek Perşembe akşamı partiye gidiyor.

Tom Mary'nin ailesi hakkında hiçbir şey bilmiyor.

Tom'un büyük bir ailesi var.

Smith ailesi Ohio'ya taşındı.

Onun ailesi çok geniştir.

Onun ailesi çok geniş.

Onun destekleyecek bir ailesi var.

Onun ailesi Brezilya'ya taşındı.

Amcamın büyük bir ailesi var.

Onu destekleyecek bir ailesi yok.

Smith ailesi bizim komşumuzdur.

Onun ailesi tamamen çok iyidir.

Onun bütün ailesi öyledir.

Onun geçindirecek bir ailesi var.

O, ailesi için yemek pişirmeyi sever.

Onun geçindirecek büyük bir ailesi var.

Onun ailesi onun üniversiteye gitmesini istiyor.

Onun ailesi büyüktür.

Onun ailesi çiftçiydi.

Bakacak büyük bir ailesi vardı.

Ailesi için yemek pişirmeyi sever.

Onların ailesi bizimkinden daha yaşlı.

Bazen dışarıda ailesi ile birlikte yemek yedi.

Kral ve ailesi kraliyet sarayında yaşar.

Ailesi ile birlikte Hawaii'ye gitti.

Tom Mary'nin ailesi hakkında bir şey bilmiyor.

Onun ailesi çok büyük.

Bay Aoyama'nın geçindirecek büyük bir ailesi var.

Smith ailesi evlerini beyaza boyattılar.

Tanaka ailesi onlarla yemek yemem için beni davet etti.

Ailesi onun küçük geliriyle yaşamak zorunda.

Amcamın bakacağı büyük bir ailesi var.

Tanaka ailesi bu öğleden sonra bizi ziyaret edecek.

Ailesi için yiyecek ve giyecek temin etti.

Ailesi için sağlıklı yemekler hazırlar.

Ailesi için çok çalıştı.

Ailesi ile zaman geçirmeyen bir erkek gerçek bir erkek olamaz.

Kız ve ailesi çok sempatik.

Ailesi Hokkaido'ya taşınmış gibi görünüyordu.

Onun ailesi nerede?

Onun ailesi beni sevdi.

Onun büyük bir ailesi var.

O onu ailesi için yaptı.

Ailesi bir yerden bir yere seyahat ettiği için, Cezar Chavez bir çocukken otuzdan daha fazla okula gitti.

Tom çocukken ailesi oldukça çok gezinirdi.

Tom'un ailesi beni sevdi.

Tom'un ailesi Mary'yi sevdi.

Tom'un bir ailesi yok.

Tom'un bir ailesi yoktu.

Onun ailesi hakkında hiçbir şey bilmiyorum.

Tom'un bir ailesi var.

Tom'un ailesi yoktu.

Babası onların ailesi gibi aynı dini inançları paylaşmayan bir kızla onun nişanını tasdik etmedi.

O, Tom'un ailesi.

Yamada ailesi buranın altındaki dairede yaşıyor.

Doktorlar onun öldüğünü düşünmüştü ama o bugün hâlâ hayatta ve sağlıklı ve bir işi ve bir ailesi var.

Bir çingene ailesi karavanlarıyla birlikte kamp yapıyordu.

Tom ailesi için yapabileceğini yaptı.

Tom bunu ailesi için yaptı.

Tom her zaman akşam yemeğini ailesi ile birlikte yer.

Tom'un ailesi hakkında ne biliyorsun?

Koum'un ailesi Ukrayna'dan Amerika Birleşik Devletlerine göç ettikten sonra yemek fişlerine güvenmek zorundaydı.

Tom'un ailesi sık sık ayın sonuna yakın yiyeceklerini tüketir.

Onun ailesi birkaç yüzyıl öncesine dayanan genetik hastalıkların bir öyküsüne sahipti.

Komutan Joki'nin bir ailesi var.

Ailesi ile birlikte geri taşındı.

Mary ve ailesi bizi uğurlamak için tren istasyonuna geldiler.

Kahraman erkek ve beyaz, yalnız geliyor, ailesi yok, ailesinden hiç söz etmiyor ve annesi ölmüş.

Ailesi onu korudu.

Tom'un hiç ailesi yok.

Tom'un ailesi hakkında bir şey biliyor musun?

Ana ailesi ile birlikte camide.

Tom'un ailesi hakkında hiçbir şey bilmiyorum.

Tom ve ailesi Boston'a taşındı.

Ailesi onun erkek arkadaşını onaylamadı.

Tom'un ailesi güçlüdür.

Ailesi çok fakirdi; bu sebepten, parayı rastgele harcayamıyorlardı.

Tom'un ailesi onu hapishanede hiç ziyaret etmedi.

O, hastanedeyken Tom'un ailesi onu ziyaret etmeye gelmedi.

Tom'un ailesi her şeyini kaybetti.

Tom'un ailesi kayıp.

Tom ailesi ile geri taşındı.

Also check out the following words: yakışıyor, Amazon, Nil'den, uzun, nehridir, sevip, sevmediğini, ders, çalışacak, çalışacağım.