Turkish example sentences with "adil"

Learn how to use adil in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.

Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım

Davadaki hakim adil değildi.

Onlar da başkalarına adil olmalıdır.

Bay Hasimoto bize karşı adil.

Adil ve makul olmadığından dolayı önerinizi kabul edemem.

Bu adil değil.

Tom onun adil olmadığını düşündü.

Yasa her zaman adil değildir.

Öğretmen bütün öğrencilere adil davrandı.

Hayat adil değil.

Onun adil bir geliri var.

Servetin adil bir biçimde dağıldığı bir toplum hayal ediyorum.

Bu insanlara adil şekilde davranmalıyız.

Bir öğretmen öğrencilerine karşı adil olmalı.

Onun gidebilmesi ve benim gidememem adil değil.

Adil değil.

Adil görünüyor.

Bu çok adil değil.

Hiç adil değil.

O yeterince adil.

Selam. O adil değil.

Kırıcı ama adil.

Bu adil bir dövüş değil.

Adalet isteyenler adil olmalı.

Sanırım o adil.

Adaletin kuvvetli ,kuvvetlinin de adil olması gerekir.

Adil görünmüyor, değil mi?

Adil davranmıyorsun.

Millet beraber gelişmeli ve alım gücü bireyler arasında daha adil dağıtılmalı.

Gelir dağılımı daha adil olabilir.

Sen adil olmasan da seni sever miydim?

Bire karşı iki adil bir dövüş değil.

Adil olabilirim.

Bu adil görünmüyor.

Çok adil değil.

Bu yasa adil değil.

Bu kanun adil değil.

Tüm kanunlar adil midir?

Tüm yasalar adil midir?

Tüm yasalar adil değildir.

Tüm kanunlar adil değildir.

Bu adil değil!

Bu sadece adil.

O adil görünüyor.

O sadece adil.

Ben kimseyi kırmayan anne değil adil bir baba olmak istiyorum.

Adil değildi.

Siz adil değildiniz.

Adil mi?

Siz kendinizi yeterince adil görüyor musunuz?

Benim yaşadıklarımı yaşamadan beni yargılayıp bir karara varmanız adil değildi.

Tom adil değil.

Ne adil değil?

Bu adil.

Çok adil görünmüyor.

Adil olmaya çalışıyorum.

Tom'a adil bir anlaşma önerdim.

Bu adil, değil mi?

Sadece adil değil.

Sen adil değilsin.

Bu adil olur.

Onun adil olduğunu düşünüyor musun?

Herkese adil davranmalısın.

Sen adil olamazsın çünkü ölmekten korkuyorsun.

O adil değil, değil mi?

Adil düzen diyenleri gördük, değil mi?

Mutlak adaleti sağlayamayabiliriz ama daha adil olmayı başarabiliriz.

Herkesin sırlarımı öğrenmesi sence adil mi?

Adil olmadığını biliyorsun.

Adil değilsin, hiçbir zaman da adil olmadın.

Adil değilsin, hiçbir zaman da adil olmadın.

Yaşam adil değil ama hala güzel.

Bana adil davranılmadığını hepimiz biliyorsak sorun yok.

Kral, krallığını adil biçimde yönetti.

Siz sadece adil olmaya çalışıyorsunuz, ben ise adilim.

1933'ten beri adil değilsiniz.

O adil bir mücadeleydi.

Tom adil, değil mi?

Senin için adil değil.

Bu adil bir varsayım.

Tom'un adil yargılandığını düşünüyor musunuz?

Adil olmayan yasalar mevcuttur.

Bu adil bir test değil.

Her zaman adil olmalısın.

Adil olmalıyız.

Bu adil bir teklif gibi görünüyor.

Hayat adil değil. Buna alış.

Bunun adil bir karar olduğunu düşünüyorum.

Tom bunun oldukça adil olduğunu düşünmüyordu.

Bu adil olmazdı.

Sen adil değildin.

Onun adil olduğunu düşünüyorum.

Sen adil olmuyorsun.

Tom adil görünüyor.

Tom'u seçmenin adil olduğunu sanmıyorum.

Tom adil payını zaten aldı.

Adil çalışmada çok iyidir fakat atletizme geldiğinde, o biraz kötüdür.

Senin için adil olmazdı.

Onlar için adil olmazdı.

Also check out the following words: eşit, doğarlar, Akıl, vicdana, sahiptirler, birbirlerine, karşı, kardeşlik, zihniyeti, ile.