Learn how to use açmak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için "Aç"a tıklatın. Programdan çıkmak için "Çıkış"ı tıklatın. "Resim Düzeni" özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
Translate from Turkish to English
Onu açmak için bir allen anahtara ihtiyacın olacak.
Translate from Turkish to English
Ama ben duş musluğunu açmak için çalıştığımda, bu siyah kabarcıklı sıvı dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Ben bir tasarruf hesabı açmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Zarfı açmak için yırttı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi ona gönderilen bir zarfı açmak için buğulama yapmaya çalışırken yakaladı.
Translate from Turkish to English
O zarfı açmak için kesti.
Translate from Turkish to English
Bir hesap açmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Senin başına sorun açmak istemem.
Translate from Turkish to English
Kutuyu açmak için bir anahtara ihtiyacın var.
Translate from Turkish to English
Sana dert açmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Radyoyu açmak için butona bastım.
Translate from Turkish to English
Boşanma davası açmak için iyi bir nedeni vardı.
Translate from Turkish to English
Tom sırasından çıktı ve bir pencere açmak için gitti.
Translate from Turkish to English
Bir süpermarkete yer açmak için eski evler yıkıldı.
Translate from Turkish to English
Kilidi açmak için kaydırın.
Translate from Turkish to English
Tom topuzu çevirdi ve açmak için kapıyı itti.
Translate from Turkish to English
Galiba o sandığı açmak için levyeye ihtiyacın olacak.
Translate from Turkish to English
Kutuyu açmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Pencereyi açmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Ben pencereyi açmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Uygulamayı açmak için uygulamanın simgesine çift tıklamalısın.
Translate from Turkish to English
Tom'un çekmeceyi açmak için yeterli gücü yoktu.
Translate from Turkish to English
Mektubu açmak zorunda değildim. Ne söylediğini tamamen biliyordum.
Translate from Turkish to English
Onu gerçekten açmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Onu açmak için birkaç saate ihtiyacım oldu.
Translate from Turkish to English
Pencereyi açmak zorundayım.
Translate from Turkish to English
Işıkları açmak mı yoksa kapatmak mı istiyorsun?
Translate from Turkish to English
Tom kutuyu açmak istemiyor fakat onun içinde ne olduğunu biliyor.
Translate from Turkish to English
Tom kapıyı açmak için yavaşça itti.
Translate from Turkish to English
Tom açmak için çekmeceyi çekti.
Translate from Turkish to English
Tom kendi lokantasını açmak istiyor.
Translate from Turkish to English
Bir hesap açmak için buraya tıklayın.
Translate from Turkish to English
Tom, kapının vurulduğunu duydu ve açmak üzere kapıya doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English
Tom açmak istiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom zarfı açmak için yırttı.
Translate from Turkish to English
Onlara dava açmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Ona dava açmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Şişenin tıpasını açmak için bir tirbuşonunuz var mı?
Translate from Turkish to English
Bir banka hesabı açmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom kapıyı açmak için arabadan indi.
Translate from Turkish to English
Tom kapıyı açmak için kaydırdı.
Translate from Turkish to English
Cumbayı açmak için sadece butona basmalısınız.
Translate from Turkish to English
Yerinde olsam bir daha bu konuyu açmak gibi bir hata yapmazdım.
Translate from Turkish to English
Tom kapıyı açmak için gitti fakat o zaten açıktı.
Translate from Turkish to English
Tom bir pencere açmak için kalktı.
Translate from Turkish to English
Kapıyı açmak için bir kart anahtara ihtiyacın var.
Translate from Turkish to English
O ağaçtaki tomurcuklar açmak üzere.
Translate from Turkish to English
Ben dava açmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Ben pencereyi açmak zorunda mıyım?
Translate from Turkish to English
Gümrük muayenesi için bagajını açmak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Bu şişeyi açmak için bir şey bulmam gerekiyor.
Translate from Turkish to English
Bavulumu açmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben bir hesap açmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bir çek hesabı açmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Paniğe yol açmak istemiyoruz.
Translate from Turkish to English
Paniğe yol açmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Haberleri açmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom beyaz bir sayfa açmak istiyor.
Translate from Turkish to English
Herhangi bir soruna yol açmak istemiyoruz.
Translate from Turkish to English
Arabayı açmak istemiyor.
Translate from Turkish to English
Biraz yer açmak için kenara çekilebilir misiniz lütfen?
Translate from Turkish to English
Dolabın zaten tıka basa dolu. Başka bir yerde aldığın yeni giysiler için yer açmak zorunda kalacaksın.
Translate from Turkish to English
Bir kasayı açmak için bir anahtara ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English
Onu açmak birkaç saatimi aldı.
Translate from Turkish to English
Kiraz ağaçları çiçek açmak üzere
Translate from Turkish to English
Onu açmak için boşuna uğraştım.
Translate from Turkish to English
Kapıyı açmak zordu.
Translate from Turkish to English
Mağazamı açmak zorundayım.
Translate from Turkish to English
Tom kapıyı açmak için Mary'nin ona verdiği anahtarı kullandı.
Translate from Turkish to English
O, kapıyı iterek açmak için bütün gücüyle uğraştı.
Translate from Turkish to English
Pencereyi açmak istiyorum: Biraz temiz havaya ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English
Kapıyı açmak için kırmak zorundaydık.
Translate from Turkish to English
Açmak için o kapıyı itmek zorundasın.
Translate from Turkish to English
Bunu açmak için hiç cesaretim yoktu.
Translate from Turkish to English
Işığı açmak ister misin?
Translate from Turkish to English
Onu açmak için bir alete ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English
Tom yeni bir sayfa açmak istedi.
Translate from Turkish to English
Tom kapıyı açmak için tekmeledi.
Translate from Turkish to English
Bu adam onun eğitimden yoksun olduğunu görmen için sadece ağzını açmak zorunda.
Translate from Turkish to English
Bu kasayı açmak için bir şeye ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English
Çocuklar Noel'deki hediyelerini açmak için sabah erken uyanır.
Translate from Turkish to English
Radyoyu açmak için düğmeye bastım.
Translate from Turkish to English
Kendi restoranımı açmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Ben senin sırlarının kilidini açmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Onu açmak için o kapıyı çekmek zorundasın.
Translate from Turkish to English
Kapı ağır. Açmak için çok fazla kuvvet kullanmanız gerekir.
Translate from Turkish to English
Bagajımı açmak zorundayım.
Translate from Turkish to English
Bu kapıyı plaja açmak için erişim numarası nedir?
Translate from Turkish to English
Harita uygulamasını açmak için iPad ekranındaki dünya simgesine dokun.
Translate from Turkish to English
Harita uygulamasını açmak için iPad ekranındaki dünya simgesine dokunun.
Translate from Turkish to English
Bu çiçekler çiçek açmak üzereler.
Translate from Turkish to English
Ben de seninle yelken açmak için sabırsızlıkla bekliyorum.
Translate from Turkish to English
Tom kapıyı açmak için acele etti.
Translate from Turkish to English
Dava açmak istemiyor musun?
Translate from Turkish to English
Işığı açmak istemiyor musun?
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary küçük bir fırın açmak için aile ve arkadaşlardan para ödünç alıyorlardı.
Translate from Turkish to English
Kendi restoranını açmak ister misin?
Translate from Turkish to English
Ben kapıyı açmak için gittim.
Translate from Turkish to English
Dava açmak mı istiyorsun?
Translate from Turkish to English
Tom hâlâ Mary ile yelken açmak istiyor.
Translate from Turkish to English