Turkish example sentences with "şeyleri"

Learn how to use şeyleri in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.

Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.

O, tatlı şeyleri sevmiyor.

Skandalla ilgili yapacak bir şeyleri var.

Onlar gereksiz şeyleri attılar.

Bir teleskop kullanarak uzaktaki şeyleri görebiliriz.

Yiyecek bir şeyleri yok.

Süt, yumurta, tereyağı ve benzeri şeyleri satın almalısınız.

Yöntem biri, bir ikiyi, iki üçü, ve üç sayısız şeyleri üretir.

Kulübeyi temizleyin ve ihtiyacınız olmayan şeyleri atın.

Lütfen benim şeyleri ayrı bırakın.

Tom Mary'ye John'un yapabileceği bütün şeyleri yapmadığını söyledi.

İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı.

Tom'u rahatsız eden şeyleri yapmayı durdurmalısın.

Tom ve Mary'nin pek çok ortak şeyleri yoktur.

Tom onun her zaman aynı şeyleri yaptığını söylüyor.

Tom genellikle şeyleri kendine saklar.

Tom niçin her zaman diğer insanları kızdıran şeyleri yapmaktan hoşlanıyormuş gibi görünüyor?

Tom bir markette gerekli şeyleri alabildi.

Tom şeyleri oldukları gibi seviyor.

Tom'un ilgilenecek bazı şeyleri var.

Tom'un şeyleri komik bir söyleme tarzı var.

O, benim için hoşlandığım şeyleri pişiriyor.

Sana gelecek ay elbiselerini ve bazı diğer şeyleri Express Delivery ile göndereceğim.

Üç kuşak şeyleri üç şekilde görür.

Aynı şeyleri söylüyorsun, bunları daha önce konuşmuştuk.

Bu tür şeyleri araştırmak benim işim.

O, şeyleri asla ödünç almaz ya da vermez.

O şeyleri hazırlıksız söylüyor.

O, şimdi odasındaki şeyleri düzenliyor.

Bazı şeyleri neden Tom'a açıklama zahmetinde bulunmadığını anlamaya başlıyorum.

Tom bu tür şeyleri bilmez.

Arkadaşlar şeyleri birlikte yaparlar.

O her zaman şeyleri unutur.

Dergileri, broşürleri ve benzeri şeyleri kaldırmanı istiyorum.

Çok sıcak şeyleri yiyemem ya da içemem.

Önemli olan şeyleri yaparak daha fazla zaman harcamak istiyorum.

Beni mutlu eden şeyleri yaparak daha çok zaman harcamak istiyorum.

Bütün bu şeyleri satabileceğimizin oldukça olası olmadığını biliyorum.

Bunu yapmak için ne kadar çok zaman harcarsam, zevk aldığım şeyleri o kadar az zamanda yapmak zorunda kalırım.

Siz her zaman çocuklarınızın hayatta başarılı olmaları için yardım edecek şeyleri yaparak zaman harcamalısınız.

Koleje kabul için gerekli şeyleri anlatabilir misiniz.

Düşmanlarımız bizim için olumlu olabilecek şeyleri kimseye fark ettirmeden muvaffakiyetsizleştiricileştirivermenin peşindedirler.

Her gün aynı şeyleri yapmaktan sıkıldım artık.

Yaşamak için çok az şeyleri var.

Doğru şeyleri öğrenmeliyiz.

Şikâyet edecekleri bir şeyleri yok.

Jessie bu şeyleri açıkça konuşmaz.

Senin için yaptığım şeyleri asla takdir etmedin.

Şimdi aynı şeyleri hissediyorum.

Aynı şeyleri hissediyorum.

Tom senin vasat erkeğin değil. O birçok erkeklerin hoşlandığı şeylerden hoşlanmaz ve birçok erkeğin yapmaktan hoşlandığı şeyleri yapmaktan hoşlanmaz.

Öğrencilere şeyleri nasıl açıklayacağını öğrenmek sadece kısa bir zaman alır. Eğer öğrenmezsen çok daha uzun zaman alır.

Bu şeyleri giyemem. Bana uymuyorlar.

Bu şeyleri istiyorsun, değil mi?

Küçük şeyleri kendine dert etme.

Küçük şeyleri kafana takma.

Tom'a istediği şeyleri verdim.

Bazen bazı şeyleri kabak gibi açık yapmanız gerekmiyor.

Belki de ben senin görmeni istediğim şeyleri ayarladım.

Belki de sen benim görmemi istediğin şeyleri ayarladın.

Az yaptığımız şeyleri denemekten kaçıyoruz.

Tom benim fark etmediğim şeyleri fark etti.

Ben niye bazı şeyleri geç öğreniyorum?

Ben sadece bir şeyleri kontrol etmek için gittim.

Ben bana doğru gelen şeyleri söylemekten hiçbir zaman çekinmedim.

Tom şeyleri biliyor.

Tom şeyleri onarır.

Bazı şeyleri para için yaptım, demek öyle düşünmediniz mi?

Bu tarz şeyleri daha önce de yaptım.

Böyle şeyleri daha önce de yaptım.

Zaten bildiğin şeyleri tekrarlayarak seni sıkmak istemiyorum.

Bazı şeyleri hiçbir zaman öğrenemeyeceğim.

Onunla oynamayı sevmiyorum. Her zaman aynı şeyleri yapıyoruz.

Böyle şeyleri fark ederim.

Hiçbir şeyleri yok.

Tom'un şeyleri her yerde.

Diplomasi, en iğrenç şeyleri en hoş şekilde yapmak ve söylemektir.

Tom'un zamanıyla muhtemelen bütün gün toplantılarda oturmaktan yapacak daha iyi şeyleri vardır

Tom'un muhtemelen bizimle takılmaktan yapacağı daha iyi şeyleri vardır.

İhtiyacımız olan şeyleri almak için yeterli paramız olduğundan neredeyse eminim.

Bütün bu şeyleri sizin için 2.30'a kadar hazırlayacağım.

Öğrencilerim sonunda daha önce hiç fark etmedikleri şeyleri görüyorlar.

Tom ihtiyacın olan şeyleri sana alabileceğini söylüyor.

Tom bana istediğimiz şeyleri bize alabileceğini söyledi.

Tom bana ihtiyacımız olan şeyleri bize alabileceğini söyledi.

Tom bazen şeyleri yanlış alır.

Tom bizden bir şeyleri sakladı.

Bütün bu şeyleri nasıl biliyorsun?

Sadece bir bavula koyabileceğin şeyleri al.

Tüm bu şeyleri nereden aldın?

Tom'un şeyleri yanlış yere koymak gibi bir eğilimi var.

İnsanların söylemek istemediği şeyleri tercüme etmek faydasızdır.

İstediğim şeyleri bana vermemek için elinden gelen çabayı sarf ettin.

İstediğim şeyleri bana vermediğin halde ''İstediğin her şeyi sana verdim.'' diyerek yine yalan söylüyorsun.

Bildiğim şeyleri bilmek istiyorsun, değil mi?

İşleri dallandırıp budaklandırmadan kim olduğunu ve bilmek istediğim şeyleri söyleyecek misin?

Merak ettiğin şeyleri öğrenemeyeceksin ve belki de görmek istediklerini göremeyeceksin.

İnsanlar sizin hakkınızda duydukları bütün iyi şeyleri sorgulayacak fakat bütün kötü şeylere tereddüt etmeden inanacaklardır.

Bazen yeni şeyleri denemek iyidir.

Hoşlanmadığım şeyleri yapıyorsunuz.

Also check out the following words: Kanji'nin, okunması, olgunlaşmamış, tur, kompozisyonunda, imla, hatası, tıklatın, yürü, sevgiye.