Turkish example sentences with "öyleyse"

Learn how to use öyleyse in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Öyleyse onu görmediğine inanamam.
Translate from Turkish to English

Oh evet,haklısın.Pekala,bu senin ekonomik olan alışveriş şeklin öyleyse.
Translate from Turkish to English

Arkadaşım olmak istiyorsan, öyleyse arkadaşımın arkadaşı da olursun.
Translate from Turkish to English

Öyleyse ne yapmalı?
Translate from Turkish to English

Tanrı dünyamızda yoksa, öyleyse Tanrı'yı kendi ellerimle yaratacağım.
Translate from Turkish to English

Sözleşme çantada, öyleyse kutlamak için dışarı çıkalım.
Translate from Turkish to English

İzlandaca bir cümlenin İngilizce çeviri varsa, ve İngilizce cümlenin Savahili dilinde bir çevirisi varsa, öyleyse dolaylı olarak, bu, İzlandaca cümle için bir Savahili çeviri sağlayacaktır.
Translate from Turkish to English

Öyleyse daha sonra tekrar geleceğim.
Translate from Turkish to English

Eğer anlıyorsan, öyleyse onu doğru dürüst yap.
Translate from Turkish to English

"Kötü bir öğretmene sahip olmak sizi rahatsız ediyor olmalı." "Ben de aptalım. Öyleyse, tamam. "
Translate from Turkish to English

Bir çözüm yoksa, öyleyse hiçbir sorun yok.
Translate from Turkish to English

Öyleyse bir sorun var...
Translate from Turkish to English

Gelenek, öyleyse, insan yaşamının büyük bir rehberidir.
Translate from Turkish to English

Öyleyse sadece bu kartı doldurmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Eğer kardio yaptığında terlemiyorsan, öyleyse onu yeterince sıkı yapmıyorsun.
Translate from Turkish to English

Yaptığını sandığım başarı türünü elde etmek istiyorsan, öyleyse daha çok çalışmak zorunda kalacaksın.
Translate from Turkish to English

Onu sana sır olarak söyledim, öyleyse niçin Jane'e ondan bahsettin?
Translate from Turkish to English

Öyleyse vazgeçiyorsun, doğru mu?
Translate from Turkish to English

Tüketiyorum, öyleyse varım.
Translate from Turkish to English

Öyleyse? Gelecek misin?
Translate from Turkish to English

Öyleyse acele etsek iyi olur.
Translate from Turkish to English

Şimdi değilse, öyleyse ne zaman?
Translate from Turkish to English

Düşünüyorum, öyleyse Tanrı var.
Translate from Turkish to English

Düşünüyorum, öyleyse varım.
Translate from Turkish to English

Düşünmüyorum; öyleyse yokum.
Translate from Turkish to English

Öyleyse onun hakkında ona yarın soracağım.
Translate from Turkish to English

Arabası burada değil; öyleyse gitmiş olmalı.
Translate from Turkish to English

Eğer bir hata görürsen, öyleyse lütfen onu düzelt.
Translate from Turkish to English

Öyleyse, başlayalım.
Translate from Turkish to English

Öyleyse onu seviyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Eşiniz bir politikacı ise, öyleyse muhtemelen sizin adınız da zaman zaman gazetede görünecektir.
Translate from Turkish to English

Öyleyse ne istiyorsun?
Translate from Turkish to English

Öyleyse niçin durdun?
Translate from Turkish to English

Nihai terfinizi aldığınız zaman, nihai alışverişinizi yaptığınız zaman, mükemmel evinizi satın aldığınız zaman, birikim yapıp maddi güvencenizi sağladığınız zaman ve başarı merdivenlerinin basamaklarına tırmanıp gelebileceğiniz en yüksek noktaya geldiğinizde heyecanınız da kaybolur ve kaybolacaktır. Peki ya sonra ne olacak? Yolun sonunu görebilmek için daha ne kadar çaba sarf etmek zorundasınız? Eminim anlıyorsunuzdur; hiçbir zaman yeterli olmayacak. Öyleyse kendinize şu soruyu sormak zorundasınız: Önemli olan nedir?
Translate from Turkish to English

Öyleyse yeni hikayeyi kime anlattı?
Translate from Turkish to English

Bizim hepimiz Fransızca konuşabilir, öyleyse Fransızca konuşalım.
Translate from Turkish to English

Hoş olmayan bir şey olacağını biliyorsan, örneğin dişçiye gideceğini, ya da Fransa'ya, öyleyse bu iyi değil.
Translate from Turkish to English

Öyleyse ben de dosya biçimini değiştirmeyi deneyeceğim.
Translate from Turkish to English

Eğer öyleyse hiç de sorun olmamalı, değil mi?
Translate from Turkish to English

Öyleyse kim?
Translate from Turkish to English

Öyleyse sorun ne?
Translate from Turkish to English

Onlar düşünmüyor, öyleyse yoklar.
Translate from Turkish to English

Öyleyse, bu arada ne yaparız?
Translate from Turkish to English

Öyleyse, bu konuda ne düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English

Öyleyse, sen ne düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English

Öyleyse, benimle çıkacak mısın?
Translate from Turkish to English

Karbonhidratlar bu kadar kötüyse, öyleyse Japonlar çok pirinç yemelerine rağmen neden zayıflar?
Translate from Turkish to English

O senin erkek arkadaşın değilse, öyleyse neden onunla uyuyorsun.
Translate from Turkish to English

Eğer seyahat sigortasını göze alamıyorsanız öyleyse seyahat yapmayı göze alamazsınız.
Translate from Turkish to English

Beni yeterince çekici bulmuyorsan, öyleyse sadece öyle söyle.
Translate from Turkish to English

Beni çekici bulmuyorsan öyleyse sadece böyle söyle.
Translate from Turkish to English

Hayat bir kaltak, öyleyse sen ölürsün.
Translate from Turkish to English

Öyleyse senin sorunun ne?
Translate from Turkish to English

Öyleyse savaşlar neden oluyor?
Translate from Turkish to English

Öyleyse, birisinin hatasını düzeltmekte geç kalmak diye bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English

İstediğim şeyler hiç zamanında olmuyor. Öyleyse, sizinkiler neden zamanında olsun?
Translate from Turkish to English

Öyleyse bana neden çene yapıyor?
Translate from Turkish to English

Öyleyse yapalım.
Translate from Turkish to English

Öyleyse o pişmanlıktan intihar etti.
Translate from Turkish to English

Öyleyse bir sorunumuz var.
Translate from Turkish to English

Öyleyse başlayalım.
Translate from Turkish to English

Öyleyse, niye dönmüyorsun?
Translate from Turkish to English

Öyleyse yarın görüşürüz!
Translate from Turkish to English

Koşmak istiyorsan, öyleyse koş.
Translate from Turkish to English

Gitmek istiyorsan, öyleyse git.
Translate from Turkish to English

Eğer gitmek istersen, öyleyse şimdi git.
Translate from Turkish to English

Beni öpmek istersen, öyleyse beni öp.
Translate from Turkish to English

Peki, öyleyse, yapmamı istiyorsan onu yaparım.
Translate from Turkish to English

Oturmak istiyorsan öyleyse git ve otur.
Translate from Turkish to English

Eğer öyleyse, bu konuda ne yapabiliriz? Bir teklif yapmak ister misin?
Translate from Turkish to English

Gitmek istiyorsan, öyleyse git. İstemiyorsan, önemli değil.
Translate from Turkish to English

Eğer benden gerçekten nefret ediyorsan, öyleyse seni affedemem.
Translate from Turkish to English

"Öyleyse onun sana bütün mektupları ezbere yazdığını biliyorsun." "Hepsini mi!"
Translate from Turkish to English

Öyleyse neden sadece gitmiyorsun?
Translate from Turkish to English

Öyleyse seni rahatsız etmek yerine sudoku oynayacağım.
Translate from Turkish to English

Kilo vermek istiyorsan, öyleyse yapacak en iyi şey düzgün yemek ve çok egzersiz yapmak.
Translate from Turkish to English

"Bulaşıkları yıkayacağım." "Tamam, öyleyse ben kurulayacağım."
Translate from Turkish to English

Onun yaşını göz önüne alırsak, öyleyse onu icraatları için suçlayamazsın.
Translate from Turkish to English

Öyleyse neden onu onlara söylemiyorsun?
Translate from Turkish to English

Öyleyse neden onu ona söylemiyorsun?
Translate from Turkish to English

Öyleyse yarın ne yapacağım?
Translate from Turkish to English

Eğer bir şey bir elmaysa, öyleyse o ya kırmızıdır ya da yeşildir ya da muhtemelen her ikisi.
Translate from Turkish to English

Bunu Tom yapmadıysa, öyleyse kim yaptı?
Translate from Turkish to English

"Tak tak, evde kimse var mı?" "Defol git!" "Seni duyamıyorum." "Tamam, ne var" "Kendimi tanıtmama izin ver.Ben Geronimo Stilton." "Ne istiyorsun?" "Ekselansları, Krallığınızdan geçmeme izin verin böylece ben-" "Reddedildi." "Ama-" "Eğer gerçek bir savaşçı değilsen." "İnan bana şövalye değilim." "Öyleyse hiç kılıcın yok? "Bir tane bile yok." " Şövalye değilim." "Triforce parçası için ne diyeceksin?" "Şövalye değilim!" "Senin web sitende bulduğum bu resimde bir şövalyeye benziyorsun." "Şövalye değilim!" "Hadi defol git." "Ama... Tamam."
Translate from Turkish to English

Eğer Tom hâlâ evin içindeyse öyleyse o muhtemelen güvendedir.
Translate from Turkish to English

Eğer Tom bana söyleyemezse, öyleyse hiç kimse söyleyemez.
Translate from Turkish to English

Öyleyse bana neye karar verdiğini söyle.
Translate from Turkish to English

Pekala, bunu sen yapmadıysan, öyleyse kim yaptı?
Translate from Turkish to English

Öyleyse, başka ne yeni?
Translate from Turkish to English

Ben bile bunu yapamıyorsam, öyleyse senin yapabileceğini sana düşündüren ne?
Translate from Turkish to English

Güzel kadınlar genç ölür- ya da öylesine demişler. Eğer öyleyse benim karım uzun bir hayat yaşayacak.
Translate from Turkish to English

Öyleyse, neden paraya ihtiyacın var?
Translate from Turkish to English

Tom'un bana söylediği doğruysa, öyleyse hakkında endişe edecek bir şey yok.
Translate from Turkish to English

"Ben de ölüyüm." "Ölü müsün?" "Öyleyse, pencerede ne yapıyorsun?"
Translate from Turkish to English

Sen meşgul bir adamsın öyleyse saatimi ayarlayacağım.
Translate from Turkish to English

Öyleyse Tom'a da sor.
Translate from Turkish to English

Öyleyse o ne anlama geliyor?
Translate from Turkish to English

Öyleyse Tom, sen ne düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English

Öyleyse ben Paris'teyken bu oldu.
Translate from Turkish to English

Bir insanın yaşama hakkı varsa öyleyse bir insanın aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa, o zaman yaşamak bir hak değil ama bir zorunluluktur.
Translate from Turkish to English

Öyleyse ne yapmamı önerirsiniz?
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Yemeğimiz, ucuz, başına, Etli, pilav, yuan, Vejetaryen, Fare, Git, de.