Turkish example sentences with "ödevimi"

Learn how to use ödevimi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Üzgünüm, ödevimi yapmayı unuttum.

Kardeşim ödevimi yapmamda bana yardım etti

Ödevimi yaptıktan sonra televizyonda beyzbol maçı izledim.

Ev ödevimi yapıyorum.

Öğretmen ödevimi sınıfın önünde okumamı istedi.

Ev ödevimi yapıyordum.

Ev ödevimi bitirdiğimde, yüzmeye gideceğim.

Ev ödevimi yaptığımda, geleceğim.

Ev ödevimi yapmaya çalıştım, fakat nasıl yapacağımı gerçekten bilmiyordum, bu yüzden vazgeçtim.

Televizyon seyrettikten sonra, ev ödevimi yapacağım.

Benim yarına kadar dönem ödevimi bitirmem imkansızdır.

Ev ödevimi bitirmek zorundayım.

Dün gece uzun bir elektrik kesintisinden dolayı ödevimi yapamadım.

Ev ödevimi yapmam için bana yardım etti.

Ted beni aradığında, ev ödevimi henüz bitirmiştim.

Köpeğim ev ödevimi yedi.

Ev ödevimi yapmalıyım.

Ona ev ödevimi yaptırdım.

Ev ödevimi bitiriyorum.

Ev ödevimi bitirdim.

Ben ev ödevimi bitirdim.

Ben o zaman ev ödevimi yapıyordum.

Şimdi ev ödevimi yapmak zorundayım.

Ev ödevimi zaten yaptım.

Akşam yemeğinden sonra ev ödevimi yaptım.

Ev ödevimi bitirmeliyim.

Ev ödevimi az önce bitirdim.

Saat dokuza kadar ev ödevimi bitireceğim.

Sanırım ev ödevimi yapma zamanıdır.

Ev ödevimi yaparken uyuyakaldım.

Ev ödevimi yaparak zaman geçirmektense, odamı temizlemeyi tercih ederim.

Son dakikaya kadar ev ödevimi ertelememiş olmam gerektiğini biliyordum.

Ben ödevimi bitirdim.

Ev ödevimi yapacak zamanım yok.

Ev ödevimi yapamayacak kadar çok uykuluyum.

Zaten ev ödevimi bitirdim.

Ev ödevimi henüz bitirmedim.

Ödevimi yapmaktan yoruldum.

Ev ödevimi bitiremedim.

Bir saat içinde ödevimi bitirmem gerekiyor.

Ödevimi bitirmem ne kadar zamanımı alacak.

Ev ödevimi bitirdikten sonra TV izlerim.

Ödevimi yaptıktan sonra yatmaya gittim.

Henüz bütün ev ödevimi bitirmedim.

Ev ödevimi bu gece tamamlayacağım.

Akşam yemeğinden önce ev ödevimi bitirmeliyim.

Ev ödevimi yapacağım.

Ev ödevimi bitirdikten sonra dışarı çıkacağım.

Ev ödevimi yapmak üç saatimi aldı.

Erkek kardeşim ödevimi yapmam için bana yardım etti.

Dün gece bütün ev ödevimi tamamladım.

Ödevimi yapamayacak kadar tembelim.

Maalesef, ev ödevimi evde bıraktım.

Onun yardımı sayesinde, ev ödevimi bitirdim.

Salıya kadar ev ödevimi bitirmiş olacağım.

Lütfen ev ödevimi bitirinceye kadar bekle.

Sen beni aradığında ev ödevimi bitirmiştim.

Ev ödevimi bitirmek ne kadar zamanımı alır?

Ödevimi yapıyorum.

Ödevimi bitirdim ve uyumak istiyorum ama şimdi tekrar okula gitme zamanı.

Sonunda ödevimi bitirdim; şimdi yatağa gidebilirim.

Ödevimi bitirdikten sonra kitabı okudum.

Özür dilerim. Ödevimi yapmayı unuttum.

Ödevimi yaptım.

Ödevimi yapmayı unuttum.

Ödevimi yapmalıyım.

Neredeyse ev ödevimi yapmayı unutuyordum.

Tom'un ev ödevimi yapmama yardımcı olmasını isteyebilirim.

Fransızca ev ödevimi yapmayı az önce bitirdim.

Ödevimi yapmaya yardım ettiğin için teşekkürler.

O beni ziyaret ettiği zaman ödevimi yeni bitirmiştim.

Ev ödevimi gerçekten bitirmeliyim.

Ödevimi bitirince televizyon izledim.

Dün öğleden sonra ev ödevimi yaptım sonra arkadaşlarımı gördüm.

Tom bana ev ödevimi henüz bitirip bitirmediğimi sordu.

Açıkçası, ev ödevimi yapmadım.

Ödevimi güçlükle bitirdim.

Ödevimi yapmayı severim.

İngilizce ödevimi yapmayı henüz şimdi bitirdim.

Ödevimi daha sonra yaparım.

Ödevimi daha geç yapacağım.

Tom'un yardımı olmadan ev ödevimi bitiremezdim.

Ödevimi en azından pazartesiye kadar bitirmeliyim.

Üzgünüm, ev ödevimi evde bıraktım.

Ev ödevimi bitirmek için zamanım yok.

Ev ödevimi henüz gerçekten bitirmedim.

Oyunlar oynamak yerine ev ödevimi yapmalıydım.

Tom bana genellikle ev ödevimi yapmamda yardım eder.

Okuldan sonra ev ödevimi yaparım.

Ev ödevimi bitirdiğimden beri meşgul değilim.

Ben zaten ev ödevimi yaptım.

Dışarıya gitme yerine ev ödevimi yapmak zorundayım.

Şimdiye kadar ev ödevimi bitirtmeyi planlamıştım.

Tom ev ödevimi yapmama yardım etti.

Şu anda ödevimi yapıyorum.

Tom ödevimi kopyalamak istedi.

Halen ödevimi tamamlamam lazım.

Hâlâ ev ödevimi bitirmeliyim.

Hâlâ ev ödevimi bitirmem gerekiyor.

Hâlâ ev ödevimi yaptırmam.

Bay Jackson her nasılsa Tom'un benim için ev ödevimi yaptığını biliyordu.

Also check out the following words: oyunlardan, biri, Mahjong'u, seviyorum, Mahjong'da, iyiymiş, Hayalim, güçlü, oyuncusu, olmak.