Turkish example sentences with "çekmek"

Learn how to use çekmek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Karla kaplı dağların resimlerini çekmek için Nagano'ya gittim.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağarsa ve toprak nemli olursa, otları çekmek daha kolay olur.
Translate from Turkish to English

Bir resim çekmek için yapmanız gereken bütün şey bu düğmeye basmaktır.
Translate from Turkish to English

Pek çok insan para çekmek için nakit para çekme makineleri kullanıyor.
Translate from Turkish to English

Ben dikkat çekmek istemiyordum.
Translate from Turkish to English

Tom dikkat çekmek istemiyordu.
Translate from Turkish to English

Acı çekmek insanın kaderidir.
Translate from Turkish to English

Acı çekmek insanoğlunun alnına yazılmıştır.
Translate from Turkish to English

Jane biraz para çekmek için bankaya gitti.
Translate from Turkish to English

Benim bahçemdeki yabani otları çekmek için bir alete ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Lütfen bunu aşağı çekmek için bana yardım edin.
Translate from Turkish to English

Tom bize bu müzede fotoğraf çekmek için izin verilmediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Bahçedeki yabani otları çekmek onun işi.
Translate from Turkish to English

Jane ve Mary her zaman dikkat çekmek için yarışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom tetiği çekmek için kendini ikna edemedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un tetiği çekmek için cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Fotoğraf çekmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Biz yabani otları çekmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağdığında ve toprak nemlendiğinde, yabani otları çekmek daha kolay olur.
Translate from Turkish to English

Bu sebeple, Komite'nin "Parlamento'nun Görünmez Üyeleri" hakkındaki raporuna dikkat çekmek isterim.
Translate from Turkish to English

Kürek çekmek için göle gittik.
Translate from Turkish to English

Burada fotoğraf çekmek yasaktır.
Translate from Turkish to English

Sessizce acı çekmek zorunda değilsiniz.
Translate from Turkish to English

Çocuklar bazen sırf ilgi çekmek için ağlarlar.
Translate from Turkish to English

Fotoğraflar çekmek için parka gittik.
Translate from Turkish to English

Fotoğraf çekmek için parka gittik.
Translate from Turkish to English

Birçok kişi ATM'leri para çekmek için kullanır.
Translate from Turkish to English

Biz başlamadan önce, bir şey kırmamak için çok dikkatli olmamız gerektiği konusunda herkesin dikkatini çekmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Yabani otları çekmeye başlamadan önce bahçenin nasıl göründüğüne dair bir resim çekmek hiç aklıma gelmedi.
Translate from Turkish to English

Bu yer fotoğraf çekmek için çok gölgeli.
Translate from Turkish to English

Dikkat çekmek çok mu önemli?
Translate from Turkish to English

Flaşlı fotoğraf çekmek bu noktadan itibaren yasak.
Translate from Turkish to English

Acı çekmek kaderim mi?
Translate from Turkish to English

Dikkat çekmek için abartılı elbise giyer.
Translate from Turkish to English

Biraz para çekmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Daha ne kadar acı çekmek zorundayız?
Translate from Turkish to English

Burada fotoğraf çekmek için iznimiz var mı?
Translate from Turkish to English

Tom kendine dikkat çekmek istemiyordu.
Translate from Turkish to English

Senin dikkatini çekmek kolay.
Translate from Turkish to English

Tom'un sadece biraz dikkat çekmek istediğini düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Tom onun dikkatini çekmek için gecenin ortasında Mary'nin penceresine taşlar attı fakat bunun yerine onun camını kırarak sonuçlandı ve Mary'nin babası polisi aradı.
Translate from Turkish to English

Önümüzdeki günlerde acı çekmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Aslında kameramı ihmal etmedim. Sadece fotoğraf çekmek istemedim.
Translate from Turkish to English

Artık acı çekmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Herkesin dikkatini çekmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Film çekmek için (kullanılan) cihaza kamera denir.
Translate from Turkish to English

Fotoğraf çekmek için yaptığın tüm şey şu butona basmaktır.
Translate from Turkish to English

Bunun bir resmini çekmek isteyeceksin.
Translate from Turkish to English

Bu arada, bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom, üç kredi kartının limitini aştı ve onları ödemek için yüksek faizli bir kredi çekmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom yarın herkesin fotoğrafını çekmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Bu fiili çekmek zordur.
Translate from Turkish to English

Dikkat çekmek için kendine bir şey yapma.
Translate from Turkish to English

Ne kadar para çekmek istersin?
Translate from Turkish to English

İlgiyi kendine çekmek istiyorsun.
Translate from Turkish to English

Hiç resim çekmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

O, bankadan tüm tasarruflarını çekmek istedi.
Translate from Turkish to English

Protesto çekmek ister misin?
Translate from Turkish to English

Kendinize dikkat çekmek için bir şey yapmayın.
Translate from Turkish to English

Aslında kameramı unutmadım. Sadece resim çekmek istemedim.
Translate from Turkish to English

Tom resmimi çekmek için ısrar etti.
Translate from Turkish to English

Kedi yavrusunun kuyruğunu çekmek Mary'nin yaramazlığıydı.
Translate from Turkish to English

Fotoğraf çekmek için yetersiz ışık var.
Translate from Turkish to English

Ben sadece Tom'un dikkatini çekmek istedim.
Translate from Turkish to English

Tom'un ya sabır çekmek dışında bir seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom birkaç resmimizi çekmek istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Kimse öyle acı çekmek zorunda kalmamalı.
Translate from Turkish to English

Bu resme tekrar dikkat çekmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bu alanda fotoğraf çekmek yasaktır.
Translate from Turkish to English

Tom öğretmenin dikkatini çekmek için elini kaldırdı.
Translate from Turkish to English

Kimse acı çekmek istemez.
Translate from Turkish to English

Sadece fotoğraf çekmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom bunun bir fotoğrafını çekmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom tetiği çekmek istedi ama çekemedi.
Translate from Turkish to English

Acı çekmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un yeni evinin resimlerini çekmek için kameranı ödünç almak istedim.
Translate from Turkish to English

Çok fazla selfie çekmek cinsel hayatın durgun olduğunun işaretidir.
Translate from Turkish to English

Tom sadece dikkat çekmek istedi.
Translate from Turkish to English

Benim para çekmek için bankaya gitmem gerekir.
Translate from Turkish to English

O sadece benim dikkatimi çekmek istiyor.
Translate from Turkish to English

O onun dikkatini çekmek için kasten mendilini düşürdü.
Translate from Turkish to English

Ders projem için bazı fotoğraflar çekmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Neden trenlerin resimlerini çekmek çok ilginç?
Translate from Turkish to English

Trenlerin resimlerini çekmek neden ilginçtir?
Translate from Turkish to English

Onlar Kyoto'nun fotoğraflarını çekmek istedi.
Translate from Turkish to English

Aşk kızamık gibidir, hepimiz onu çekmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Bazı fotoğraflar çekmek amacıyla partiye katıldım.
Translate from Turkish to English

Çocuklar bazen sadece dikkat çekmek için ağlar.
Translate from Turkish to English

Tom'u ikna ederek kendi tarafına çekmek bariz bir girişimdi.
Translate from Turkish to English

Neden acı çekmek zorunda olan kişi her zaman benim?
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin dikkatini çekmek için kollarını salladı.
Translate from Turkish to English

Tom bir fotoğraf çekmek için cep telefonunu çıkarıverdi.
Translate from Turkish to English

İki adam onun dikkatini çekmek için yarıştı.
Translate from Turkish to English

O, dikkat çekmek için süslü giysiler giyer.
Translate from Turkish to English

Biz fotoğraf çekmek için parka gittik.
Translate from Turkish to English

Tom o bankadan bütün paramı çekmek isteyebileceğimi önerdi.
Translate from Turkish to English

Bazen güzel bir fotoğraf çekmek için orada dolaşırım.
Translate from Turkish to English

Hesaptan biraz para çekmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

O, dikkat çekmek için puantiyeli elbise giyer.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin bir fotoğrafını çekmek istedi ama o onun çekmesini istemedi.
Translate from Turkish to English

Kenara çekmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: insanım, Işığı, kapatır, mısınız, Almanca, konuşuyor, İşte, mektup, Tom, görüşürüz.