Turkish example sentences with "çalar"

Learn how to use çalar in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O iyi piyano çalar.

Çalar saat beni 7:00 de uyandırır.

Çalar saat on dakika ileri.

Çalar saatim çalışmadı. Geç kalmamın nedeni budur.

Çalar saatin ayarını ayarla.

Piyanoyu iyi çalar.

O çok iyi piyano çalar.

Tom vibrafonu son derece iyi çalar.

Tom armonikayı notasız çalar.

O yanında bir çalar saati almadan asla yolculuk yapmaz.

Tom saat altıda gitmek için çalar saati kurdu.

Tom bildiğim başka herhangi birinden daha iyi gitar çalar.

Tom kesinlikle iyi gitar çalar.

John, zil çalar çalmaz ayağa fırladı.

Bob sadece gitar değil aynı zamanda flüt de çalar.

Mary piyano çalar.

Miho piyano çalar.

Tom kesinlikle klavseni iyi çalar.

O piyano çalar.

O gitar çalar.

Zil öğle saatinde çalar.

O, piyano çalar mı?

O iyi gitar çalar.

Parayı veren düdüğü çalar.

O, sık sık gitar çalar.

O notasız piyano çalar.

Erkek kardeşim gitar çalar.

Annem iyi piyano çalar.

O, çok iyi keman çalar.

O çok iyi şekilde piyano çalar.

Kız kardeşim her gün piyano çalar.

O, Bach çalar.

O, güzel keman çalar.

O, çok iyi şekilde gitar çalar.

O, çok iyi şekilde keman çalar.

O, her gün piyano çalar.

Fırsat kapıyı nadiren iki kez çalar.

Bir müzik aleti çalar mısın?

Çalar saatin ayarını yap.

Dün yeni bir CD çalar aldı.

Tom çalar saatini ayarlamayı unuttu.

Bu arada, keman çalar mısın?

Zil çalar çalmaz kalktık.

Ablam gitarı iyi çalar.

İlk aldığı şey bir çalar saatti.

Bu sabah çalar saatim çalmadı.

Tom Mary'den daha iyi ksilofon çalar.

Babam piyano çalar ve annem de.

Ben bir MP3 çalar istiyorum!

O sık sık gitar çalar.

Tom tanıdığım herkesten daha iyi gitar çalar.

Biri banyoya girdi mi, telefon çalar.

Zil çalar çalmaz öğretmen sınıfa girdi.

Yangın alarmımız annem mutfakta yemek pişiriyorken bazen çalar.

Çalar saatlerden nefret ediyorum.

Tom şeyler çalar.

Oğlan piyanoyu çalar.

Benden daha iyi piyano çalar.

Tom'un her gece yatmaya gitmeden önce yaptığı son şey çalar saatini ayarlamaktır.

Tom sadece mızıka çalmaz, gitar da çalar.

Tom çok iyi piyano çalar.

"Bir resme dokunsam ne olur?" "Sanırım alarm çalar."

Tom okul orkestrasında klarnet çalar.

Tom çalar çalmaz telefona cevap verdi.

Onlar kendilerine ödeme yapmadan MP3 Çalar satan şirketlere dava açıyorlar.

Kendilerine ödeme yapmadan MP3 Çalar satan şirketlere dava açarlar.

Miho, Noriko'dan daha iyi piyano çalar.

O piyano çalar mı?

Hep aynı davulu çalar.

Tom notasız piyano çalar.

Amcam gitar çalar.

Tom genellikle her sabah çalar saati çalmadan önce uyanır.

Tom okul bandosunda çalar.

Tom okul bandosunda tuba çalar.

Tom benden daha iyi piyano çalar.

Tom piyanoyu notasız çalar.

Tom mızıkayı iyi çalar.

Çalar saatini ayarlamayı unutma.

İlk bakışta Totoro çok benzemeyen bir genetik kombinasyonu çalar saat, termos, kedi, tavşan ve penguen gibi.

Tom bir rock grubunda bass çalar.

Bu benim çalar saatim.

Onlar ne tür müzik çalar?

Trombon çalar mısın?

Mary evde olmadığı zaman Tom sadece gayda çalar.

Tom Mary ile sık sık gitar çalar.

Tom çok iyi org çalar.

Tom piyanoyu Mary'den daha iyi çalar.

Ondan daha iyi bir gitar çalar olduğunu düşündüm.

Bir bahçeye iner ve kapıyı çalar.

Tom da keman çalar.

Aşağılama sık sık gurur çalar.

Zil çalar çalmaz, Tom kapıya yöneldi.

Zil saat sekizde çalar.

Zil çalar çalmaz öğretmen sınıfa geldi.

Bob sadece gitar değil fakat aynı zamanda flüt de çalar.

Tom iyi gitar çalar.

O flüt çalar.

Tom her cuma gecesi yerel bir barda şarkı söyler ve gitar çalar.

Tom çok iyi trombon çalar.

Hatalısın. O, trombon değil bass çalar.

Tom çok iyi gitar çalar.

Also check out the following words: hayatta, olacaktı, gülümsedi, Türkiye'den, döndükten, sonra, Türkçem, zayıfladı, Politik, düşmanı.