Learn how to use çalışma in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
Translate from Turkish to English
Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.
Translate from Turkish to English
Aşırı çalışma ve yetersiz yemeklerden dolayı, o hastalandı.
Translate from Turkish to English
Çoğu sporlarda en sıkı çalışma yapan takım genellikle eve ekmek parasını getirir.
Translate from Turkish to English
O, 200 saat ücretsiz çalışma cezasına çarptırıldı.
Translate from Turkish to English
Çalışma sigara içmenin sağlığımızı mahvettiğini netleştirmiştir.
Translate from Turkish to English
Sıkı çalışma başarının önemli bir faktörüdür.
Translate from Turkish to English
O çalışma masası Meg için çok küçük.
Translate from Turkish to English
Kendi kendine çalışma ile, vergi muhasebecisi sınavını geçmek mümkün mü?
Translate from Turkish to English
Çalışma odasının mobilyasını vergiden düşürebildi.
Translate from Turkish to English
Onun çalışma odasının mobilyası vergiden düşürülebilirdi.
Translate from Turkish to English
Çalışma odasısının mobilyasını vergiden düşebildi.
Translate from Turkish to English
O hiç çalışma yapmadı.
Translate from Turkish to English
O çok çalışma sayesinde bir servet yaptı.
Translate from Turkish to English
O kuşların nasıl uçtuğu üzerine çalışma yaptı.
Translate from Turkish to English
Çalışma çok fazla enerji alır fakat bu çabaya değer.
Translate from Turkish to English
Bir çalışma ile ulaşılan sonuç "ayaklarının pis koktuğunu düşünen insanların kötü kokan ayakları vardır; ayaklarının kötü kokmadığını düşünen insanların yoktur."
Translate from Turkish to English
Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar.
Translate from Turkish to English
Yeni bir çalışma 65'ten daha büyük hastaların hastane kayıtlarının çoğunlukla yanlış olduğunu ortaya atmaktadır, bu durum ciddi tedavi hatalarına yol açabilir.
Translate from Turkish to English
Yeni bir ticaret bölgesi için planlar henüz çalışma aşamasında.
Translate from Turkish to English
Onlar daha iyi çalışma koşulları talep etmedi.
Translate from Turkish to English
Çalışma size iyi gelecek.
Translate from Turkish to English
Tom'un ders çalışma isteği yok.
Translate from Turkish to English
Tom normal çalışma saatlerinin dışında çalıştığında %50 zamlı aldı.
Translate from Turkish to English
Tom'un çalışma alanı hukuktur.
Translate from Turkish to English
Tom'un Fransızca çalışma isteği yok.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary daha iyi çalışma koşulları talep etti.
Translate from Turkish to English
Zaman, çalışma, eğlence, ve eğitim için ayrılmıştır.
Translate from Turkish to English
Bu, kürtaj hakkında sosyolojik bir çalışma
Translate from Turkish to English
Neden bir çalışma grubu oluşturmuyoruz?
Translate from Turkish to English
Tom'un şirketindeki işçiler daha kısa çalışma saatleri talep ediyorlar.
Translate from Turkish to English
Çok sıkı çalışma.
Translate from Turkish to English
Benim çalışma odam yukarıda.
Translate from Turkish to English
Ben Manny tarafından yönetilen, veri transferi üzerine çalışan çalışma grubu, 14 Ocak 1999'da bir toplantı yapacak.
Translate from Turkish to English
Onun çalışma odası parka bakıyor.
Translate from Turkish to English
Çalışma yapmak için çok yorgunum.
Translate from Turkish to English
Yılın en soğuk günlerini yaşadığımız şu günlerde soğuk ve yağışlı havadan halkın olumsuz etkilenmemesi için belediye ekipleri aralıksız çalışma yapmaktadır.
Translate from Turkish to English
Sanırım benim için çalışma zamanıdır.
Translate from Turkish to English
Haftada kaç kez futbol takımı çalışma yapar?
Translate from Turkish to English
Değiştiremediğin şeyler hakkında şikâyet ederek çok fazla zaman harcamaya çalışma.
Translate from Turkish to English
Sıkı çalışma ve kendini adama sana başarıyı getirecektir.
Translate from Turkish to English
Onlar çalışma arkadaşlarımdır.
Translate from Turkish to English
Çalışma şartlarını iyileştirmek istiyorlar.
Translate from Turkish to English
Ekonomide hiçbir sistematik çalışma dayanışmayı öngörmez
Translate from Turkish to English
Çalışma neredeyse tamamlandı.
Translate from Turkish to English
Çalışma odasında hâlâ iş başında.
Translate from Turkish to English
Bu iş çok çalışma gerektirir.
Translate from Turkish to English
Yazar çalışma odasında kendini öldürdü.
Translate from Turkish to English
Çalışma odasında bir sürü kitap var.
Translate from Turkish to English
Bu işlerin hepsini bir defada yapmaya çalışma.
Translate from Turkish to English
Daha kısa çalışma saatleri istiyorlar.
Translate from Turkish to English
Babam bir garajı bir çalışma odasına dönüştürdü.
Translate from Turkish to English
Su polosu takımı sabah 5:30'da çalışma yapar.
Translate from Turkish to English
Bu çalışma odasını misafirleri kabul etmek için de kullanırım.
Translate from Turkish to English
Roman yazarı çalışma için malzemeleri topladı.
Translate from Turkish to English
Seninle çalışma fırsatı için memnun oldum.
Translate from Turkish to English
Çok fazla çalışma!
Translate from Turkish to English
Beni kandırmaya çalışma.
Translate from Turkish to English
Beni durdurmaya çalışma.
Translate from Turkish to English
Bu onun çalışma şekli mi?
Translate from Turkish to English
işçiler çalışma saatlerinin uzatılmasını şikayet ettiler.
Translate from Turkish to English
Çalışma zamanı çalış, eğlence zamanı eğlen.
Translate from Turkish to English
Tüm suçu bana yüklemeye çalışma.
Translate from Turkish to English
Daha iyi maaş ve daha iyi çalışma koşulları için temizlik emekçileri grevine barış içinde yardım etmek için oraya gitmişti.
Translate from Turkish to English
Niyetimiz aynı ancak çalışma biçimimiz değil.
Translate from Turkish to English
Bana kazık atmaya çalışma!
Translate from Turkish to English
Çalışma arkadaşlarımın çoğu benden büyük fakat bana laf sokmayı çok seviyorlar.
Translate from Turkish to English
Beni yönlendirmeye çalışma.
Translate from Turkish to English
Çalışma arkadaşlarımın hepsi benden nefret etse bile ben onları içten içe seviyorum.
Translate from Turkish to English
Çalışma arkadaşlarınız içerideyken siz dışardasınız ne garip değil mi?
Translate from Turkish to English
İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.
Translate from Turkish to English
Çok fazla çalışma.
Translate from Turkish to English
Konuşmaya çalışma.
Translate from Turkish to English
Onu saklamaya çalışma.
Translate from Turkish to English
Bunu inkar etmeye çalışma.
Translate from Turkish to English
Hareket etmeye çalışma.
Translate from Turkish to English
Tom onu tek başına yapmaya çalışma hatası yaptı.
Translate from Turkish to English
Windows'un Çalışma Grubu 3.11 için tek eksik özelliği Türkçe klavye düzenidir.
Translate from Turkish to English
Ders çalışma.
Translate from Turkish to English
Bunu anlamaya çalışma.
Translate from Turkish to English
Beni taklit etmeye çalışma.
Translate from Turkish to English
Beni korkutmaya çalışma.
Translate from Turkish to English
Çalışma.
Translate from Turkish to English
Komik bir şey yapmaya çalışma.
Translate from Turkish to English
Kaçmaya çalışma.
Translate from Turkish to English
Tom çalışma arkadaşlarıyla iyi geçinmez.
Translate from Turkish to English
Ana çalışma alanınız nedir?
Translate from Turkish to English
Bu bir İncil çalışma grubudur.
Translate from Turkish to English
İşçiler çalışma şartlarına karşı söyleniyorlar.
Translate from Turkish to English
Çalışma bağımlısı bir kişiye işkolik denilir.
Translate from Turkish to English
Yardımım olmadan yapamayacağını bildiğin için bana şirin gözükmeye çalışma!
Translate from Turkish to English
Metindeki bütün cümleleri hatırlamaya çalışma, bu neredeyse imkansız.
Translate from Turkish to English
Şimdi çalışma vakti. İşe başlayalım.
Translate from Turkish to English
O cadde çalışma nedeniyle kapalı.
Translate from Turkish to English
Kütüphanenin sessizliği, çalışma için mükemmel bir çevre sağladı.
Translate from Turkish to English
Uyumlu çalışma son derece değerlidir.
Translate from Turkish to English
Öğretmenimiz çalışma sırasında sözlük kullanmamıza izin verdi.
Translate from Turkish to English
Onu taklit etmeye çalışma.
Translate from Turkish to English
Evin bir yemek odası, bir yatak odası ve bir çalışma odası var.
Translate from Turkish to English
Makine gibi çalışma!
Translate from Turkish to English
Şimdi beraber çalışma zamanı.
Translate from Turkish to English