Turkish example sentences with "çalışıyorlar"

Learn how to use çalışıyorlar in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Beynin fonksiyonu hakkında çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tarlalarda çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar tarlalarda çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onunla iletişim kurmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Ebeveynler çocuklarını dürüstlük ve sıkı çalışmanın önemi üzerine etkilemeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Yumi ve Emi İngilizce testi için çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Trenler programa göre çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Şimdi bir sürü insan evlerini satmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Öğrenciler yarı zamanlı işlerde çalışıyorlar. Bu da onlara öğrenim ücretlerini ödeme olanağı sağlıyor.
Translate from Turkish to English

Maliyeti düşürmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bazı çiftçiler çiftlikte çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar sürekli olarak birbirlerini geçmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

insanlar çalışmak için yaşayacaklarına,yaşamak için çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Babalar çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary gece çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bilim adamları AIDS'e son vermek için harıl harıl çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar onun üzerinde çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary aynı şirkette çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary evlerini satmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

İşçilerimiz buz fırtınasının neden olduğu hasarı onarmak için gece gündüz çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bazı Almanlar, saati bir euro'ya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin ikisi de aynı süpermarkette çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Şehir problemlerini çözmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary, John'u sakinleştirmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Eminim, problemi çözmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Emily'nin anne babası bir fabrikada çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

İnsanlar çalışmak için yaşama yerine yaşamak için çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar yeni bir aşı üzerinde çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Doktorlar hâlâ Tom'u kurtarmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary aynı büroda çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar yardım etmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar sadece yardım etmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Trenler vakit çizelgesine göre çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bu yüzden, geçici işçiler kötü şartlar altında çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Hem Tom hem de Mary bahçede çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar yeni bir siyasi parti kurmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bir karbon ayakizi bizim faaliyetlerimizin bir sonucu olarak ürettiğimiz karbondioksit kirlenmesinin miktarıdır. Bazı insanlar iklim değişikliğinden endişeli olduğu için karbon ayakizlerini azaltmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Önce seni görmezden gelmeye çalışıyorlar, sonra sana gülmeye başlıyorlar, sonra seninle dövüşüyorlar, sonra sen kazanıyorsun.
Translate from Turkish to English

Onlar burada mı çalışıyorlar?
Translate from Turkish to English

Binlerce göçmen Avrupa'ya ulaşmak için her ay Akdeniz'i geçmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onu susturmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Dirsek dirseğe çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Burada mı çalışıyorlar?
Translate from Turkish to English

Tom'u dizginlemeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar seni kontrol etmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar üniversiteye girmek için çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar arabalarını daha çevre dostu yapmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary yakında çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary alt katta çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar geliştirmek değil, statükoyu korumaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Öğretmenler öğrencilerini motive etmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Polonyalı uzmanlar Afrika'da çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Arabalar gözlerimizin önünde birbiri ardına çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

İmkansız bir şeyi yapmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar doğruyu yapmaya ve diğerlerinin yaptıklarına bakmamaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

İnsanlar bu civarda yemek yemeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

İnsanlar burada uyumaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Ukrayna güvenlik güçleri bu iki önemli kenti birbirinden ayırmak amacıyla Donetsk ve Luhansk arasındaki kasaba ve köyleri işgal etmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Dan ve Matt özel bir firma için güvenlik görevlisi olarak çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Almanya'da insanlar haftada kaç saat çalışıyorlar?
Translate from Turkish to English

Senin yaşında birçok genç insan çoktan çalışıyorlar ve bir aileleri var.
Translate from Turkish to English

Eski okul arkadaşları sık sık birbirleriyle iletişimde kalmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar bu hafta sonu çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar şu anda çalışıyorlar mı?
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bir bebek sahibi olmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar bizi sindirmeye çalışıyorlar sanırım.
Translate from Turkish to English

Lütfen sessiz olun. Onlar çok zor bir sınav için çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Çalışıyorlar
Translate from Turkish to English

Çalışıyorlar mı?
Translate from Turkish to English

Ders çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Ders çalışıyorlar mı?
Translate from Turkish to English

Narsisistler daima kendilerine dikkat çekmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

İtfaiyeciler umutsuzca olay yerine ulaşmak için çalışıyorlar. Umarız çok geç olmadan varırlar!
Translate from Turkish to English

Gerçekten sıkı çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Görünüşe göre evliliklerini düzeltmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birlikte kütüphanede çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Çok fazla ses çıkarmayın lütfen, onlar çok zor bir test için kütüphanede çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Baba ve oğul tekrar birlikte çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary evliliklerini iptal ettirmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bu matematikçiler origami matematiği üzerinde çalışıyorlar
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary, Fransızca testleri için ders çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar onu çalmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Sana ulaşmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Soyları tükenmekte olan hayvan popülasyonlarını yeniden kurmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

İşletim sisteminin bir sonraki sürümü üzerinde çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Onların bizi birbirlerimize düşman etmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bizi parçalara ayırmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

İtfaiyeciler yangını söndürmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Yerli Çinli insanlar Şanghay kültürünü değiştirmek için yabancılarla birlikte çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Şirket avukatları birleşmeyi tamamlamak için günün her saatinde çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Liderler, ekonomik büyümenin önündeki engelleri ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary sıkça beraber çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary Fransızca çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary ikisi de Boston'da yaşıyor ve çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Ne Tom, ne de Mary Boston'da çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary çok çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary aynı yerde çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary aynı şirket için çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary aynı hastanede çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: web, günlüğüdür, Matematik, fiziğin, mantığı, gibidir, Sevgi, arzuyu, karıştırmayın, gezileri.