Turkish example sentences with "çalışıyorlar"

Learn how to use çalışıyorlar in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.

Beynin fonksiyonu hakkında çalışıyorlar.

Tarlalarda çalışıyorlar.

Bazı insanlar tarlalarda çalışıyorlar.

Onunla iletişim kurmaya çalışıyorlar.

Ebeveynler çocuklarını dürüstlük ve sıkı çalışmanın önemi üzerine etkilemeye çalışıyorlar.

Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.

Yumi ve Emi İngilizce testi için çalışıyorlar.

Trenler programa göre çalışıyorlar.

Şimdi bir sürü insan evlerini satmaya çalışıyorlar.

Öğrenciler yarı zamanlı işlerde çalışıyorlar. Bu da onlara öğrenim ücretlerini ödeme olanağı sağlıyor.

Maliyeti düşürmeye çalışıyorlar.

Bazı çiftçiler çiftlikte çalışıyorlar.

Onlar sürekli olarak birbirlerini geçmeye çalışıyorlar.

insanlar çalışmak için yaşayacaklarına,yaşamak için çalışıyorlar.

Babalar çalışıyorlar.

Tom ve Mary gece çalışıyorlar.

Bilim adamları AIDS'e son vermek için harıl harıl çalışıyorlar.

Onlar onun üzerinde çalışıyorlar.

Tom ve Mary aynı şirkette çalışıyorlar.

Tom ve Mary evlerini satmaya çalışıyorlar.

İşçilerimiz buz fırtınasının neden olduğu hasarı onarmak için gece gündüz çalışıyorlar.

Bazı Almanlar, saati bir euro'ya çalışıyorlar.

Tom ve Mary'nin ikisi de aynı süpermarkette çalışıyorlar.

Şehir problemlerini çözmeye çalışıyorlar.

Tom ve Mary, John'u sakinleştirmeye çalışıyorlar.

Eminim, problemi çözmeye çalışıyorlar.

Emily'nin anne babası bir fabrikada çalışıyorlar.

İnsanlar çalışmak için yaşama yerine yaşamak için çalışıyorlar.

Onlar yeni bir aşı üzerinde çalışıyorlar.

Doktorlar hâlâ Tom'u kurtarmaya çalışıyorlar.

Tom ve Mary aynı büroda çalışıyorlar.

Onlar yardım etmeye çalışıyorlar.

Onlar sadece yardım etmeye çalışıyorlar.

Trenler vakit çizelgesine göre çalışıyorlar.

Bu yüzden, geçici işçiler kötü şartlar altında çalışıyorlar.

Hem Tom hem de Mary bahçede çalışıyorlar.

Onlar yeni bir siyasi parti kurmaya çalışıyorlar.

Bir karbon ayakizi bizim faaliyetlerimizin bir sonucu olarak ürettiğimiz karbondioksit kirlenmesinin miktarıdır. Bazı insanlar iklim değişikliğinden endişeli olduğu için karbon ayakizlerini azaltmaya çalışıyorlar.

Önce seni görmezden gelmeye çalışıyorlar, sonra sana gülmeye başlıyorlar, sonra seninle dövüşüyorlar, sonra sen kazanıyorsun.

Onlar burada mı çalışıyorlar?

Binlerce göçmen Avrupa'ya ulaşmak için her ay Akdeniz'i geçmeye çalışıyorlar.

Onu susturmaya çalışıyorlar.

Dirsek dirseğe çalışıyorlar.

Burada mı çalışıyorlar?

Tom'u dizginlemeye çalışıyorlar.

Onlar seni kontrol etmeye çalışıyorlar.

Onlar üniversiteye girmek için çalışıyorlar.

Onlar arabalarını daha çevre dostu yapmaya çalışıyorlar.

Tom ve Mary yakında çalışıyorlar.

Tom ve Mary alt katta çalışıyorlar.

Onlar geliştirmek değil, statükoyu korumaya çalışıyorlar.

Öğretmenler öğrencilerini motive etmeye çalışıyorlar.

Polonyalı uzmanlar Afrika'da çalışıyorlar.

Arabalar gözlerimizin önünde birbiri ardına çalışıyorlar.

İmkansız bir şeyi yapmaya çalışıyorlar.

Onlar doğruyu yapmaya ve diğerlerinin yaptıklarına bakmamaya çalışıyorlar.

İnsanlar bu civarda yemek yemeye çalışıyorlar.

İnsanlar burada uyumaya çalışıyorlar.

Ukrayna güvenlik güçleri bu iki önemli kenti birbirinden ayırmak amacıyla Donetsk ve Luhansk arasındaki kasaba ve köyleri işgal etmeye çalışıyorlar.

Dan ve Matt özel bir firma için güvenlik görevlisi olarak çalışıyorlar.

Almanya'da insanlar haftada kaç saat çalışıyorlar?

Senin yaşında birçok genç insan çoktan çalışıyorlar ve bir aileleri var.

Eski okul arkadaşları sık sık birbirleriyle iletişimde kalmaya çalışıyorlar.

Onlar bu hafta sonu çalışıyorlar.

Onlar şu anda çalışıyorlar mı?

Tom ve Mary bir bebek sahibi olmaya çalışıyorlar.

Onlar bizi sindirmeye çalışıyorlar sanırım.

Lütfen sessiz olun. Onlar çok zor bir sınav için çalışıyorlar.

Çalışıyorlar

Çalışıyorlar mı?

Ders çalışıyorlar.

Ders çalışıyorlar mı?

Narsisistler daima kendilerine dikkat çekmeye çalışıyorlar.

İtfaiyeciler umutsuzca olay yerine ulaşmak için çalışıyorlar. Umarız çok geç olmadan varırlar!

Gerçekten sıkı çalışıyorlar.

Görünüşe göre evliliklerini düzeltmeye çalışıyorlar.

Tom ve Mary birlikte kütüphanede çalışıyorlar.

Çok fazla ses çıkarmayın lütfen, onlar çok zor bir test için kütüphanede çalışıyorlar.

Baba ve oğul tekrar birlikte çalışıyorlar.

Tom ve Mary evliliklerini iptal ettirmeye çalışıyorlar.

Bu matematikçiler origami matematiği üzerinde çalışıyorlar

Tom ve Mary, Fransızca testleri için ders çalışıyorlar.

Onlar onu çalmaya çalışıyorlar.

Sana ulaşmaya çalışıyorlar.

Soyları tükenmekte olan hayvan popülasyonlarını yeniden kurmaya çalışıyorlar.

İşletim sisteminin bir sonraki sürümü üzerinde çalışıyorlar.

Onların bizi birbirlerimize düşman etmeye çalışıyorlar.

Bizi parçalara ayırmaya çalışıyorlar.

İtfaiyeciler yangını söndürmeye çalışıyorlar.

Yerli Çinli insanlar Şanghay kültürünü değiştirmek için yabancılarla birlikte çalışıyorlar.

Şirket avukatları birleşmeyi tamamlamak için günün her saatinde çalışıyorlar.

Liderler, ekonomik büyümenin önündeki engelleri ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.

Tom ve Mary sıkça beraber çalışıyorlar.

Tom ve Mary Fransızca çalışıyorlar.

Tom ve Mary ikisi de Boston'da yaşıyor ve çalışıyorlar.

Ne Tom, ne de Mary Boston'da çalışıyorlar.

Tom ve Mary çok çalışıyorlar.

Tom ve Mary aynı yerde çalışıyorlar.

Tom ve Mary aynı şirket için çalışıyorlar.

Tom ve Mary aynı hastanede çalışıyorlar.

Also check out the following words: kartıyla, ödeyebilir, miyim, yardım, edebilir, Susadım, Nasılsınız, parlayan, altın, kılıcım.