Turkish example sentences

Start with these Turkish words: Devenin, belini, kıran, son, saman, çöpüdür, Bütün, insanlar, hür, haysiyet, ve, haklar, bakımından, eşit, doğarlar, Akıl, vicdana, sahiptirler, birbirlerine, karşı, kardeşlik, zihniyeti, ile, hareket, etmelidirler, Bilmiyorum, Mum, kendiliğinden, söndü, kendi, kendine, Babam, bana, yatakta, kitap, okumamamı, söyledi, On, bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, yirmi, Ek, olarak, yaşlılar, birbirleriyle, sosyalleşebilsin, Amerikan, hayatının, aktif, üyeleri, kalabilsinler, diye, birçok, topluluk, kurulmuştur, Bazıları, yalnızca, zaman, geçsin, okurlar, Koyu, kahverengi, saçları, vardı, Bu, gemi, okyanus, yolculuğu, için, uygun, değil, Hemen, yolculuğa, hazırlan, Masanın, üstündeki, hesap, makinesi, benim, Şimşek, çaktı, Aşk, onu, rüyalarında, görmektir, Kimse, fikirlerimi, dinlemek, istemiyor, Sana, satranç, oynamayı, öğreteceğim, .