Phrases d'exemple en Turc avec "taze"

Apprenez à utiliser taze dans une phrase en Turc. Plus de 100 exemples soigneusement sélectionnés.

Essayez l'application Mate pour Mac

Traduisez dans Safari et d'autres applications macOS en un clic.

essayer gratuitement

Essayez l'application Mate pour iOS

Traduisez dans Safari, Mail, les PDF et d'autres applications en un clic.

Essayez l'extension Mate pour Chrome

Traduction en double-cliquant pour tous les sites web et les sous-titres Netflix.

Installez gratuitement

Essayez les applications Mate

Installez-le sur Chrome (ou tout autre navigateur) sur votre ordinateur et lisez Internet comme s'il n'y avait pas de langues étrangères.

Installez gratuitement

Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
Translate from Turc to Français

Taze ıstakozun görünümü iştahımı açtı.
Translate from Turc to Français

Kutunun içinde taze ekmek var mıydı?
Translate from Turc to Français

Olay anımızda hâlâ taze.
Translate from Turc to Français

Ben biraz taze hava solumak istiyorum.
Translate from Turc to Français

Bu dükkâna her ne zaman gitsem, taze pişmiş taiyaki kekleri satıyorlar.
Translate from Turc to Français

Masada bol miktarda taze yumurta var.
Translate from Turc to Français

Paranın konuştuğu bu sert, küçük dünyada, onun hayat tarzı derin bir nefes taze hava gibi.
Translate from Turc to Français

Tom taze havayı sever.
Translate from Turc to Français

Tom biraz taze hava almak için pencereyi açtı.
Translate from Turc to Français

Taze karın üstünde kaymak çok eğlenceli.
Translate from Turc to Français

Tom'un biraz taze yiyeceklere ihtiyacı vardı.
Translate from Turc to Français

Tom taze suyla yeniden doldurmadan önce, suyu şişeden boşalttı.
Translate from Turc to Français

Bu yumurta taze.
Translate from Turc to Français

Bu limonlar çok taze.
Translate from Turc to Français

Birkaç taze yumurta istiyorum.
Translate from Turc to Français

Taze gıda harika.
Translate from Turc to Français

Taze balık yemek istiyorum.
Translate from Turc to Français

Daha çok taze sebze yiyin.
Translate from Turc to Français

Taze meyve, sizin için iyidir.
Translate from Turc to Français

Tüm bu yumurtalar taze değildir.
Translate from Turc to Français

Bu yumurtalardan hiçbiri taze değil.
Translate from Turc to Français

Bu elmalar çok taze görünüyor.
Translate from Turc to Français

Yumurtaların hepsi taze değil.
Translate from Turc to Français

Biz akşam yemeğinden sonra taze meyve yedik.
Translate from Turc to Français

Bir buzdolabı eti taze tutar.
Translate from Turc to Français

O, taze sebze almak için markete gitti.
Translate from Turc to Français

Ben her zaman dondurulmuş olanların yerine taze sebzeler alırım.
Translate from Turc to Français

Hafızamda hâlâ taze.
Translate from Turc to Français

Canım taze meyve istiyor.
Translate from Turc to Français

Taze eti her zaman dondurmalı mısın?
Translate from Turc to Français

Taze hava sağlıklı olmak için gereklidir.
Translate from Turc to Français

C vitamini için taze limon yedim.
Translate from Turc to Français

Taze çiğ sebze yemeği sever.
Translate from Turc to Français

Biz her gün taze yeşil salata yeriz.
Translate from Turc to Français

Taze kahve bir dakika içinde hazır olacak.
Translate from Turc to Français

En taze ekmeği nereden alabilirsin?
Translate from Turc to Français

Açık hava marketinde taze ürün satılmaktadır.
Translate from Turc to Français

Bu ekmek taze değil.
Translate from Turc to Français

Bu çok taze.
Translate from Turc to Français

Taze ekmek aldım.
Translate from Turc to Français

Biraz taze hava için dışarı çıkmak istiyorum.
Translate from Turc to Français

Taze su çeşmeden doldurulduktan sonra kapağı sıkıca kapatıldı.
Translate from Turc to Français

Taze sebzeler kışın çok pahalıdır.
Translate from Turc to Français

Bunlar taze.
Translate from Turc to Français

Taze görünüyordu.
Translate from Turc to Français

Bir miktar taze soğuk süt alabilir miyim?
Translate from Turc to Français

Taze ekmeğin kokusunu seviyorum.
Translate from Turc to Français

Taze ye, Fransızca ye.
Translate from Turc to Français

İspanya'da ve Fransa'da her gün taze ekmek alırız.
Translate from Turc to Français

Et taze değil.
Translate from Turc to Français

Yağmur yağdıktan sonra havanın çok taze ve temiz olması durumunu seviyorum.
Translate from Turc to Français

Taze pişmiş ekmek kokusunu severim.
Translate from Turc to Français

Bizim lezzetli kahvemiz taze kavrulmuş kahve çekirdeklerinden yapılır.
Translate from Turc to Français

Taze karda kayak yapmak çok eğlenceli.
Translate from Turc to Français

Bir buzdolabı yiyeceği uzun bir süre taze tutar.
Translate from Turc to Français

Ekmek taze.
Translate from Turc to Français

Gıda, taze ve sağlıklıdır.
Translate from Turc to Français

Biraz soğuk taze süt alabilir miyim?
Translate from Turc to Français

Yapraklar yağıştan sonra taze.
Translate from Turc to Français

Tatlı için ne istersin, dondurma mı yoksa taze meyve mi?
Translate from Turc to Français

Salatanda taze çekilmiş karabiber istiyor musun?
Translate from Turc to Français

Taze yapılmış kahveyi koklamak çok harika!
Translate from Turc to Français

Sümbüller ve taze kesilmiş ot bana çocukluğumu hatırlatıyor.
Translate from Turc to Français

Ekmek taze değil.
Translate from Turc to Français

Taze kaşarı mı seversin yoksa eski kaşarı mı?
Translate from Turc to Français

Pasta taze.
Translate from Turc to Français

Güzel yemek pişirmenin püf noktası, kaliteli ve taze malzemeler kullanmaktır.
Translate from Turc to Français

Ben taze pişmiş ekmek kokusu seviyorum.
Translate from Turc to Français

Çiçek ve ağaçlar temiz hava ve taze suya ihtiyaç duyarlar.
Translate from Turc to Français

Taze sebzelerimiz var.
Translate from Turc to Français

Ben yalnızca taze sebzeleri yerim.
Translate from Turc to Français

İbranice hiç eski moda değil ama oldukça modern, coşkun ve taze.
Translate from Turc to Français

Taze kar bir festival atmosferi getirdi.
Translate from Turc to Français

Taze meyve, sağlık için iyidir.
Translate from Turc to Français

Taze meyve, sağlığın için yararlıdır.
Translate from Turc to Français

Sekiz yıllık Bush döneminden sonra Obama'nın seçilmesi birçok kişi için bir nefes taze havaydı.
Translate from Turc to Français

Taze bir başlangıç ​​zamanı.
Translate from Turc to Français

Taze bir kar tabakası caddeyi kapladı.
Translate from Turc to Français

Bu mısır taze.
Translate from Turc to Français

Taze krema yerine, İtalyan lor peyniri ya da İtalyan krem peyniri kullanabilirsin.
Translate from Turc to Français

Bu kamyon Aomori'den Tokyo'ya taze meyve taşır.
Translate from Turc to Français

Yapraklar yağmurda taze görünüyor.
Translate from Turc to Français

Dağın zirvesi taze karla kaplı.
Translate from Turc to Français

Taze sebzeler birçok besin içerir.
Translate from Turc to Français

Burada taze ekmek ve su var.
Translate from Turc to Français

Merhaba, ben biraz taze portakal suyu istiyorum.
Translate from Turc to Français

Tom biraz taze havaya izin vermek için pencereyi açtı.
Translate from Turc to Français

Taze ıstakoz görmek beni acıktırdı.
Translate from Turc to Français

Çeşitli taze meyveler ve sebzeler yemelisin.
Translate from Turc to Français

Az önce çiftlikten gelmiş olan birkaç taze yumurtayı aldım.
Translate from Turc to Français

Taze meyve alamazsak onsuz yapmak zorunda kalacağız.
Translate from Turc to Français

Marketten aldığım balık taze.
Translate from Turc to Français

Karda taze izler var.
Translate from Turc to Français

Ben sadece taze bir başlangıç ​​istiyorum.
Translate from Turc to Français

Taze portakal suyu mu yoksa dondurulmuş portakal suyu mu aldın?
Translate from Turc to Français

Ben taze pişmiş ekmek kokusunu severim.
Translate from Turc to Français

Ben sadece bir tencere taze kahve yaptım.
Translate from Turc to Français

Taze çilekler sıcak kekler gibi gitti.
Translate from Turc to Français

Banyo yap! Ardından kendini taze ve rahatlamış hissedeceksin.
Translate from Turc to Français

Taze meyve ve sebze sağlığınız için iyidir.
Translate from Turc to Français

Consultez également les mots suivants : vardılar, Go, büyük, ihtimalle, ülkemdeki, Japon, oyunu, olsa, da, bile.