学习如何在土耳其语句子中使用yüzden。超过100个精心挑选的例子。
Annenle Şangayca konuştuğun zaman sadece birkaç kelime anlayabiliyorum, bu yüzden sohbete katılamayacağım.
Translate from 土耳其语 to 中文
O otobüse binmedim, bu yüzden şu an evde değilim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Adam bütün yolu yürümek istemedi; bu yüzden otobüse bindi.
Translate from 土耳其语 to 中文
NB:Çok uzun süre önce çizildi bu yüzden kalite kötüdür.
Translate from 土耳其语 to 中文
Libusza çok güzel ve akıllı bir kızdır. O yüzden ben de onun en iyi arkadaşıyım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Müşterimiz yoktu, bu yüzden mağazayı erken kapattık.
Translate from 土耳其语 to 中文
O gerçekten şirin ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum
Translate from 土耳其语 to 中文
Beni öldürmekle tehdit ettiler, bu yüzden cüzdanımı onlara verdim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Erken ilkbahardı, bu yüzden çok sayıda müşteri yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
O içtiğinde farklı bir kişi oluyor, bu yüzden onunla içki içmeyi sevmiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kardeşim kullanılmış bir araba satın aldı, bu yüzden çok pahalı değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, ona bir araba aldı, ama onun bir sürücü ehliyeti yoktu bu yüzden o onu hiçbir yere süremedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ona bir köpek aldı. Ancak, o köpeklere alerjisi vardı, bu yüzden birine vermek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu yüzden cümleleri seviyoruz. Fakat dahası biz dilleri seviyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu yüzden o Tatoebadır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Her iki görüşün avantajları ve dezavantajları vardır bu yüzden hangisini destekleyeceğime hemen karar vermeyeceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Elbiselerim ıslandı bu yüzden onları çıkardım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun imkansız olduğunu bilmiyorlardı, bu yüzden onu yaptılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ev ödevimi yapmaya çalıştım, fakat nasıl yapacağımı gerçekten bilmiyordum, bu yüzden vazgeçtim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Saatimi kaybettim, bu yüzden bir tane almak zorundayım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Alkollü içkileri her gün içmek istemiyordu. Fakat bira onun sevdiği içkisidir, bu yüzden o her gün alkolsüz bira içiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir köpek sadık bir hayvandır, bu yüzden insan dostu olduğu söylenir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu yüzden istifamı sunuyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Dün gece fazla uyuyamadım bu yüzden bütün gün işte uyukluyordum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yüzden fazla ulus antlaşmayı onayladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ölüm hiçbir şey. Bu yüzden yaşamla başla, daha az komik ve daha uzun sürer.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ağız yaram ağrıyor, bu yüzden gerçekten yemek yiyemiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur.
Translate from 土耳其语 to 中文
Benim bir yön duyum yok bu yüzden her zaman bir pusula ile seyahat ederim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben iyi bir yön duyusuna sahibim, bu yüzden kaybolmam.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sigara içen insanların sayısı artıyor, bu yüzden kanser yakında ölümün en yaygın nedeni olacak.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu tren Aomori'den yarım saat geç ayrıldı, bu yüzden maalesef Tokyo'ya öğleden önce varamayacağız.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun denemesi, sorunun sadece yüzeysel bir analizini yaptı, bu yüzden sınıfta en yüksek notu aldığında ona gerçekten büyük bir sürpriz olmuştu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların hepsi iyi, bu yüzden üç kitap seçin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz trafikte yarım saat kadar durdurulduk ve bu yüzden geç vardık.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir bebek konuşma yeteneğine sahip değildir, bu yüzden istediğini alana kadar sadece bağırır.
Translate from 土耳其语 to 中文
O üniversiteden yeni mezundur, bu yüzden hiç deneyimi yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yönetici dışarıdaydı, bu yüzden onun sekreterine bir mesaj bıraktım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Denize yakın yaşıyorum. Bu yüzden sık sık plaja giderim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sanırım, bu yüzden kaçarım.
Translate from 土耳其语 to 中文
O telefona cevap vermedi, bu yüzden ona bir e-posta gönderdim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kıllılığın erkekliğin bir sembolü olduğunu düşünüyorum, bu yüzden gerçekten seviyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hâlâ yapacak bir sürü iş var, bu yüzden sıkılmayacağım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun emeli var, bu yüzden o çok çalışıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom uygulama sırasında sol dizini incitti, bu yüzden John oyunu yerinde oynamak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Dün, Tom bir motosiklet kazasında yaralandı, bu yüzden beden eğitimi dersine şimdilik katılamıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom son dilim ekmeği yedi bu yüzden Mary'nin yiyecek bir şeyi yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Mary'nin onu yapmasını rica etti, bu yüzden senin yapmana gerek yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un notları düşüyordu, bu yüzden o, kitapları ineklemeliydi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çok vaktim yok, bu yüzden bir fast-food restorana uğrayacağım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çok zamanım yoktu bu yüzden makaleye sadece göz gezdirdim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Zamanımız bitti, bu yüzden sunumumuzu kısa kesmek zorunda kaldık.
Translate from 土耳其语 to 中文
Zaman çok değerli bir şeydir, bu yüzden onu en iyi şekilde kullanmamız gerekir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yeteri kadar zamanım vardı, bu yüzden acele etmeme gerek yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz zamanında orada olmak zorundayız, bu yüzden yarın beni bekletme.
Translate from 土耳其语 to 中文
Saatim bozuldu, bu yüzden yeni bir tane istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un gözleri henüz karanlığa alışmamıştı, bu yüzden o bir şey göremedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un acelesi vardı bu yüzden ikinci fincan kahvesini içmeden bıraktı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un acelesi vardı bu yüzden kahvaltısını sadece yarısı yenmiş olarak bıraktı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un acelesi vardı bu yüzden yatağını yapılmamış olarak bıraktı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom meşguldü, bu yüzden bize yardımcı olamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben fakir bir denizciyim, bu yüzden tekneyle gezmekten hoşlanmıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Mary'nin kesinlikle bizimle birlikte gitmek istediğini söylüyor, bu yüzden beklemeliyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom yapayalnız oturan bir kız gördü, bu yüzden onunla konuşmaya gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom hesabı ödemediğini fark etti, bu yüzden restorana geri döndü.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom tüm kibriti tüketti bu yüzden ateşi yakamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom bir zamanlar ucuz bir restoranda yemek yedi ve gıda zehirlenmesi oldu, bu yüzden artık nerede yemek yediği hakkında çok dikkatli.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom bir plaja yakın yaşıyor, bu yüzden yazın neredeyse her gün yüzmeye gider.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un üç yüzden daha fazla çalışanı var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un yapacak bir şeyi yoktu, bu yüzden eve gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom çok fazla kahve içmişti bu yüzden uyuyamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un parmağında bir kıymık vardı, bu yüzden onu çıkarması için Mary'nin ona yardım etmesini rica etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
O hastaydı, bu yüzden dışarı gitmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
O hastaydı, bu yüzden tüm gün boyunca yatakta uzandı.
Translate from 土耳其语 to 中文
O hastaydı ve bu yüzden onlar sessiz kaldılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
O hastaydı, o yüzden gelemedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
O hastalandı, ve bu yüzden yurt dışına gitmekten vazgeçti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Herkes hız limitine uyuyordu, bu yüzden ilerde muhtemelen bir hız tuzağı olduğunu biliyordum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom acıya daha fazla dayanamadı bu yüzden kendini vurdu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Süpermarketler şimdi kapalı, bu yüzden buzdolabında kalanlarla yetinmek zorunda kalacağız.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sanırım buradaki Tay yiyeceklerine baharat katılır bu yüzden Japonlar ondan hoşlanacaklar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu bir yasadır, bu yüzden herkese uygulanır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu seninle benim aramda bir sır, bu yüzden ağzından kaçmasına izin verme.
Translate from 土耳其语 to 中文
Her neyse, ben sizin meşgul olmak zorunda olduğunuzu biliyorum, bu yüzden gideyim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sadece kısa bir yol, bu yüzden birkaç dakika içinde oraya yürüyebilirsiniz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Akşam yemeği hazır, bu yüzden istediğimiz zaman yiyebiliriz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Benim kişisel bilgisayarıma Microsoft Office yükledim, bu yüzden bana eklenti gönderdiğinde lütfen onun dosya formatını kullan.
Translate from 土耳其语 to 中文
O şimdi öğle yemeğinde dışarıda olacak, bu yüzden hemen aramamız bir işe yaramaz.
Translate from 土耳其语 to 中文
O bugünkü sınava girmek istemedi, bu yüzden hasta olduğuna inandırdı, ve okula gitmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bacağım incindi, bu yüzden yürüyemiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom bütün ekmeği yedi, bu yüzden hiç kalmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom otoritesini kötüye kullanıyor, bu yüzden hiç kimse onu sevmiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu bilgiyi başkasından aldım, bu yüzden hatalı olabilirim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Jack annesinin değerli bir vazosunu kırdı, ama bilerek yapmadı, bu yüzden o kızmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文