Türkisch Beispielsätze mit "yüzden"

Lernen Sie, wie man yüzden in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Annenle Şangayca konuştuğun zaman sadece birkaç kelime anlayabiliyorum, bu yüzden sohbete katılamayacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O otobüse binmedim, bu yüzden şu an evde değilim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adam bütün yolu yürümek istemedi; bu yüzden otobüse bindi.
Translate from Türkisch to Deutsch

NB:Çok uzun süre önce çizildi bu yüzden kalite kötüdür.
Translate from Türkisch to Deutsch

Libusza çok güzel ve akıllı bir kızdır. O yüzden ben de onun en iyi arkadaşıyım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Müşterimiz yoktu, bu yüzden mağazayı erken kapattık.
Translate from Türkisch to Deutsch

O gerçekten şirin ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum
Translate from Türkisch to Deutsch

Beni öldürmekle tehdit ettiler, bu yüzden cüzdanımı onlara verdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Erken ilkbahardı, bu yüzden çok sayıda müşteri yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O içtiğinde farklı bir kişi oluyor, bu yüzden onunla içki içmeyi sevmiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kardeşim kullanılmış bir araba satın aldı, bu yüzden çok pahalı değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ona bir araba aldı, ama onun bir sürücü ehliyeti yoktu bu yüzden o onu hiçbir yere süremedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona bir köpek aldı. Ancak, o köpeklere alerjisi vardı, bu yüzden birine vermek zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu yüzden cümleleri seviyoruz. Fakat dahası biz dilleri seviyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu yüzden o Tatoebadır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her iki görüşün avantajları ve dezavantajları vardır bu yüzden hangisini destekleyeceğime hemen karar vermeyeceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elbiselerim ıslandı bu yüzden onları çıkardım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun imkansız olduğunu bilmiyorlardı, bu yüzden onu yaptılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ev ödevimi yapmaya çalıştım, fakat nasıl yapacağımı gerçekten bilmiyordum, bu yüzden vazgeçtim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatimi kaybettim, bu yüzden bir tane almak zorundayım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alkollü içkileri her gün içmek istemiyordu. Fakat bira onun sevdiği içkisidir, bu yüzden o her gün alkolsüz bira içiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir köpek sadık bir hayvandır, bu yüzden insan dostu olduğu söylenir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu yüzden istifamı sunuyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün gece fazla uyuyamadım bu yüzden bütün gün işte uyukluyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yüzden fazla ulus antlaşmayı onayladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ölüm hiçbir şey. Bu yüzden yaşamla başla, daha az komik ve daha uzun sürer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ağız yaram ağrıyor, bu yüzden gerçekten yemek yiyemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim bir yön duyum yok bu yüzden her zaman bir pusula ile seyahat ederim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben iyi bir yön duyusuna sahibim, bu yüzden kaybolmam.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sigara içen insanların sayısı artıyor, bu yüzden kanser yakında ölümün en yaygın nedeni olacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu tren Aomori'den yarım saat geç ayrıldı, bu yüzden maalesef Tokyo'ya öğleden önce varamayacağız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun denemesi, sorunun sadece yüzeysel bir analizini yaptı, bu yüzden sınıfta en yüksek notu aldığında ona gerçekten büyük bir sürpriz olmuştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların hepsi iyi, bu yüzden üç kitap seçin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz trafikte yarım saat kadar durdurulduk ve bu yüzden geç vardık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir bebek konuşma yeteneğine sahip değildir, bu yüzden istediğini alana kadar sadece bağırır.
Translate from Türkisch to Deutsch

O üniversiteden yeni mezundur, bu yüzden hiç deneyimi yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yönetici dışarıdaydı, bu yüzden onun sekreterine bir mesaj bıraktım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Denize yakın yaşıyorum. Bu yüzden sık sık plaja giderim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sanırım, bu yüzden kaçarım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O telefona cevap vermedi, bu yüzden ona bir e-posta gönderdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kıllılığın erkekliğin bir sembolü olduğunu düşünüyorum, bu yüzden gerçekten seviyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hâlâ yapacak bir sürü iş var, bu yüzden sıkılmayacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun emeli var, bu yüzden o çok çalışıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom uygulama sırasında sol dizini incitti, bu yüzden John oyunu yerinde oynamak zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün, Tom bir motosiklet kazasında yaralandı, bu yüzden beden eğitimi dersine şimdilik katılamıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom son dilim ekmeği yedi bu yüzden Mary'nin yiyecek bir şeyi yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin onu yapmasını rica etti, bu yüzden senin yapmana gerek yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un notları düşüyordu, bu yüzden o, kitapları ineklemeliydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çok vaktim yok, bu yüzden bir fast-food restorana uğrayacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çok zamanım yoktu bu yüzden makaleye sadece göz gezdirdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zamanımız bitti, bu yüzden sunumumuzu kısa kesmek zorunda kaldık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zaman çok değerli bir şeydir, bu yüzden onu en iyi şekilde kullanmamız gerekir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yeteri kadar zamanım vardı, bu yüzden acele etmeme gerek yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz zamanında orada olmak zorundayız, bu yüzden yarın beni bekletme.
Translate from Türkisch to Deutsch

Saatim bozuldu, bu yüzden yeni bir tane istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un gözleri henüz karanlığa alışmamıştı, bu yüzden o bir şey göremedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un acelesi vardı bu yüzden ikinci fincan kahvesini içmeden bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un acelesi vardı bu yüzden kahvaltısını sadece yarısı yenmiş olarak bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un acelesi vardı bu yüzden yatağını yapılmamış olarak bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom meşguldü, bu yüzden bize yardımcı olamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben fakir bir denizciyim, bu yüzden tekneyle gezmekten hoşlanmıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin kesinlikle bizimle birlikte gitmek istediğini söylüyor, bu yüzden beklemeliyiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yapayalnız oturan bir kız gördü, bu yüzden onunla konuşmaya gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hesabı ödemediğini fark etti, bu yüzden restorana geri döndü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tüm kibriti tüketti bu yüzden ateşi yakamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir zamanlar ucuz bir restoranda yemek yedi ve gıda zehirlenmesi oldu, bu yüzden artık nerede yemek yediği hakkında çok dikkatli.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir plaja yakın yaşıyor, bu yüzden yazın neredeyse her gün yüzmeye gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un üç yüzden daha fazla çalışanı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un yapacak bir şeyi yoktu, bu yüzden eve gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çok fazla kahve içmişti bu yüzden uyuyamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un parmağında bir kıymık vardı, bu yüzden onu çıkarması için Mary'nin ona yardım etmesini rica etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O hastaydı, bu yüzden dışarı gitmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O hastaydı, bu yüzden tüm gün boyunca yatakta uzandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O hastaydı ve bu yüzden onlar sessiz kaldılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

O hastaydı, o yüzden gelemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O hastalandı, ve bu yüzden yurt dışına gitmekten vazgeçti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkes hız limitine uyuyordu, bu yüzden ilerde muhtemelen bir hız tuzağı olduğunu biliyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom acıya daha fazla dayanamadı bu yüzden kendini vurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Süpermarketler şimdi kapalı, bu yüzden buzdolabında kalanlarla yetinmek zorunda kalacağız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sanırım buradaki Tay yiyeceklerine baharat katılır bu yüzden Japonlar ondan hoşlanacaklar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu bir yasadır, bu yüzden herkese uygulanır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu seninle benim aramda bir sır, bu yüzden ağzından kaçmasına izin verme.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her neyse, ben sizin meşgul olmak zorunda olduğunuzu biliyorum, bu yüzden gideyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sadece kısa bir yol, bu yüzden birkaç dakika içinde oraya yürüyebilirsiniz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Akşam yemeği hazır, bu yüzden istediğimiz zaman yiyebiliriz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim kişisel bilgisayarıma Microsoft Office yükledim, bu yüzden bana eklenti gönderdiğinde lütfen onun dosya formatını kullan.
Translate from Türkisch to Deutsch

O şimdi öğle yemeğinde dışarıda olacak, bu yüzden hemen aramamız bir işe yaramaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bugünkü sınava girmek istemedi, bu yüzden hasta olduğuna inandırdı, ve okula gitmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bacağım incindi, bu yüzden yürüyemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bütün ekmeği yedi, bu yüzden hiç kalmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom otoritesini kötüye kullanıyor, bu yüzden hiç kimse onu sevmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu bilgiyi başkasından aldım, bu yüzden hatalı olabilirim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jack annesinin değerli bir vazosunu kırdı, ama bilerek yapmadı, bu yüzden o kızmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: ayrılamaz, İşi, hızlıca, büyüyor, Francisco'dan, uçtu, Fuji, dağıdır, cevaplamalısın, Avustralya'da.