Ay bulutların üzerinde kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, üç hafta New York'ta kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Taro üç gün boyunca Tokyo'da kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Oğlan sessiz kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, kardan dolayı geç kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Görünüşe göre, otobüs geç kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Birçok tehlikelere maruz kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Birkaç gün hava sıcak kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sorun konusunda sessiz kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu dersin bitmesine 10 dakika kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, Brezilya'ya gitti ve orada kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

İki gün boyunca otelde kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir müddet sessiz kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Büyük bir örümcek görünce donup kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom akşam yemeğine geç kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, prensibine bağlı kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, bir süre burada kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir süre sessiz kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, bir süre sessiz kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ona bir köpek aldı. Ancak, o köpeklere alerjisi vardı, bu yüzden birine vermek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Jim dışarı gitti, ama Mary evde kaldı
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir hafta boyunca hastanede kalmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O her zaman orada kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlar, altı fit yüksekliğinde bir duvara tırmanmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Jefferson sakin kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Babası öldükten sonra, o tek başına çalışmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O çoğu zaman okula geç kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, tatilde hastalandı ve bir doktor bulmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kemikler buzda donmuş olarak kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Partinin sonunda, sadece iki misafir kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Babam alışveriş yaparken annem arabada kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kendi başına evde kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O bütün gün evde kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sadece biraz süt kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Herkes onun cesaretine hayran kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O sadece Çizmeli Kedi görüntüsünü kullanmak zorunda kaldı. Ben onun sadık uşağıydım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Askerler düşman ateşine maruz kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Otobüs on dakika geç kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Otobüs geç kaldı gibi görünüyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Öğretmen tüm öğrencileri değerlendirmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yüzlerce alan sel suları altında kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sokaklar ve evler sel altında kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dün Mary bütün gün evde kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Philip ve Sheila geç kaldı. Ben de geç kaldım mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

O, orada en fazla dört gün kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Gerisi size kaldı!
Translate from 土耳其语 to 中文

Sabaha sadece birkaç saat kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Param az kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom uygulama sırasında sol dizini incitti, bu yüzden John oyunu yerinde oynamak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom hasta olduğu için iş dönüşü evde kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bir acil durum çağrısı aldı ve işi terk etmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom testin birinden geçti fakat diğerinden kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom iş için Boston'a gitmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary ile Boston'a gitmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Yaz boyu Boston'da kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Boston'a geri dönmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O günlerce yiyeceksiz idare etmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O yıllarca sefil bir hayat sürdürmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O yaz boyunca Nagano'da kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, evden istasyona çok fazla yük taşımak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, evine giden on milin tamamını yürümek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O kısa bir süre orada kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, kısa bir süre o bölgede kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dün Tom bütün gün evde kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hükümet, dış politikasında değişiklikler yapmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom hayatı boyunca fakir kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom yaya geçidinden geçmediği için ceza ödemek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Amerikan askerleri 1933 yılına kadar Nikaragua'da kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom uyuya kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom her şey için kendisi ödemek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, yurtdışında eğitim almak için part-time çalışmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dün birkaç çocuk okuldan erken ayrılmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O dün bütün gün boyunca evde kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Geçen yılın kömür çıktısı standardın gerisinde kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom tüm yaşamı boyunca bekar kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin cesaretine gerçekten hayran kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom sadece işleri olduğu gibi kabul etmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom üç hafta boyunca hastanede kalmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom otobüsü yakalamak için koşmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bir iş için koşmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom hastaneye gitmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom geldiği yoldan geri dönmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bir kolera aşısı yaptırmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin haklı olduğunu kabul etmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Savaşın bir sonucu olarak, çok sayıda mağdur kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bir trafik sıkışıklığında saplanıp kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom, yurdunun dışında kilitli kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Waseda dünkü oyunda Keio ile berabere kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, kaderini kabul etmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, sözlerini dikkatle seçmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Taro tükürdüğünü yalamak zorunda kaldı ve istifa etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, ne söyleyeceğini bilmediği için, sessiz kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O sonunda çekilmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Arkadaşlarına ayak uydurmadığı için, o sonunda geride kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu ayın başına kadar bizimle kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sık sık olduğu gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom oylamada çekimser kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Nancy ve Jane beş buçukta eve gitmek zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文