学习如何在土耳其语句子中使用izin。超过100个精心挑选的例子。
Kendimi tanıtmama izin ver.
Translate from 土耳其语 to 中文
Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
Translate from 土耳其语 to 中文
Öğretmen çocuğun eve gitmesine izin verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kütüphanede konuşmaya izin verilmiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Babam üniversiteye devam etmeme izin vermezdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Babam benim köpek bakmama izin vermez.
Translate from 土耳其语 to 中文
Burada oturanların bu alandan geçmelerine izin verilmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Mayuko'yu sana tanıtmama izin ver.
Translate from 土耳其语 to 中文
Su içebilirsin fakat aynı zamanda da onun yürümesine izin verebilirsin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hararetli bir tartışmadan sonra,uzlaşma sağlandı.Sigara içme köşesinde sigara içenlerin sigara içmesine izin verilecek.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kendimi tanıtmama izin verin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onu görmeme izin ver.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şunu görmeme izin ver.
Translate from 土耳其语 to 中文
Lütfen ona bir göz atmama izin verir misin?
Translate from 土耳其语 to 中文
Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şartlar benim yurt dışına gitmeme izin vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Patron hepimize bir günlük izin verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben ona tek başına izin veremem.
Translate from 土耳其语 to 中文
O köpeğin gitmesine izin vermeyin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ofisin yarısı izin aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir sözleşmede belirsizliklere izin verilmez.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom her zaman öğretmenler kendisine izin verdiği sürece geç saatlere kadar okulda kalır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Size bir içki ısmarlamama izin verin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir gün izin almamın bir sakıncası var mı?
Translate from 土耳其语 to 中文
Zaman hayatınızın parasıdır. Onu harcayın. Başkalarının sizin için harcamasına izin vermeyin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Dün bir gün ücretli izin aldım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Seninle gitmeme izin ver.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yarın bu odayı kullanmana izin verilecek.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bitirmeme izin ver.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bölgeye yerlilerin girmesine izin verilmiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yerlilerin bölgeye girmesine izin verilmiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu fırsatın kaçmasına izin vermeyin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sigaranı söndür. Burada sigara içmeye izin verilmez.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu dumanlı havanın odadan çıkmasına ve biraz temiz havanın içeri girmesine izin ver.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom insanların evine girmesine izin vermez.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çocuğun bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Pasaportunuzu görmeme izin verir misiniz?
Translate from 土耳其语 to 中文
Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
O iki hafta izin aldı ve Çin'i ziyaret etti
Translate from 土耳其语 to 中文
Sizin için yeni olan birçok şeyi göstermeme izin verin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Lütfen içeri girmeme izin verin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Baylar, karşılamada birkaç söz söylemem için bana izin verin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Öğretmenler bazen öğrencilerinin stres atmasına izin vermeliler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Benim maaşım bizim müsrifçe yaşamamıza izin vermez.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çevirdiğiniz cümlenin iyi bir çevirisini yapın. Diğer dillere yapılan çevirilerin sizi etkilemesine izin vermeyin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.
Translate from 土耳其语 to 中文
Fransa'da işçiler her yıl dört haftalık ücretli izin alırlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kate'e eve gitmesi için izin verdim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların Kanada'ya geçmeleri için izin verilmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Neden ABD hükümeti insanların silah sahibi olmalarına izin veriyor?
Translate from 土耳其语 to 中文
Hastaya izin verildi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Lütfen ölçünüzü almak için bana izin verin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hiç kimsenin kararlaştırılmış işlerini gevşetmelerine izin verilmemesi önemlidir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tanrı olmasaydı, o zaman her şeye izin verileceğine karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
İstediğini yapması için ona izin verdim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'a diğer çocuklarla birlikte kampa gitmesine izin verilecek mi?
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Mary'nin yolunu bloke etti ve onun odasına girmesine izin vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Mary'den ona eve erken gitmesi için izin vermesini rica etti fakat o izin vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Mary'den ona eve erken gitmesi için izin vermesini rica etti fakat o izin vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Mary'nin erken ayrılması için izin verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un gitmesine izin verilmesinin benim için bir anlamı yok fakat Mary'ye izin verilmemesinin var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un gitmesine izin verilmesinin benim için bir anlamı yok fakat Mary'ye izin verilmemesinin var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şimdi gitmeme izin verir misiniz, lütfen?
Translate from 土耳其语 to 中文
Affedersiniz, yukarıdaki makaledeki üç hatayı göstermeme izin verin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir sonraki oyunu oynamama izin ver.
Translate from 土耳其语 to 中文
Telefonunuzu kullanmama izin verir misiniz, lütfen?
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom bize bu müzede fotoğraf çekmek için izin verilmediğini söyledi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yarın benim izin günüm.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom, bir günlük izin almalı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kuvvetli yağış dışarı çıkmama izin vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kız kardeşimle flört etmene izin vermeyeceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom onun gitmesine izin vermezdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom, gitmene izin vermeyecektir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom, Mary'nin gitmesine izin vermeyecektir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Mary'nin karar vermesine izin verecek.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom çocuklarının elektrikli aletlerini kullanmasına izin vermezdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom onun olmasına asla izin vermezdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Annesi ona izin verseydi, Tom bir boksör olmak isterdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom polisi aramak istedi fakat Mary ona izin vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom mayoyu daha büyük bir bedenle değiştirmeye çalıştı fakat tezgahtar ona izin verilmediğini söyledi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom eşinin ne kadar para harcamasına izin verilmesi gerektiği hakkında bir limit olması gerektiğini düşündü.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom kedinin çantasından çıkmasına izin verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un başka birinin bir şey söylemesine asla izin vermeyen bir ünü vardır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Mary'nin gitmesine izin vermek istemiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom birkaç gün izin almayı hak ediyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom bir gün izin almaya karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom geri çekilmeye ve bir süre işleri Mary'nin idare etmesine izin vermeye karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Açıkçası, Tom'un onun olmasına izin vermeye niyeti yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom kesinlikle bugün geleceğini herhangi birinin bilmesine izin vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'a kesinlikle onun yaptığını yapmasına izin vermedim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom, geçmişin gitmesine izin veremez.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom çikolatayı onun istediğinden çok daha fazla istediği için, Mary ona onu yemesine izin verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sanırım sonunda Tom Mary'yi yeni bir motosiklet almaya izin vermeye ikna edecek.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, oğlunun gitmesine izin vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kapa çeneni ve düşünmeme izin ver.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ehliyetine bakmama izin ver.
Translate from 土耳其语 to 中文
Lütfen çantanı taşımama izin ver.
Translate from 土耳其语 to 中文
İnşallah ebeveynlerin evlenmemize izin verecekler.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sen bitirdiğinde gazeteyi okumama izin ver.
Translate from 土耳其语 to 中文