zevk kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.
Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.
Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.
Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.
Ücretsiz edinBilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.
Ücretsiz edin
Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Para harca ve hayattan zevk al!
Translate from Türkçe to Türkçe
Sanat öğrenimi yapmak iyi bir zevk gerektirir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Korku filmlerine gitmekten zevk alır.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, kadınları anlamlı bir meşgale olmaktan daha ziyade tek kullanımlık zevk olarak görüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tehlikeler bir maceraya zevk verir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Biz kitaplardan çok zevk elde ederiz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Birkaç şey bize müzik kadar çok zevk verir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, ormanda uzun yürüyüşlerden zevk alır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatta büyük zevk insanların yapamayacağını söylediği şeyi yapmaktır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bazı insanlar para için , diğerleri zevk için kitap yazarlar.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom ve Mary yağmurda yürümekten zevk almadı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hiçbir şey ona oğlunun büyüdüğünü görmekten daha büyük bir zevk vermedi.
Translate from Türkçe to Türkçe
O zevk bize ait.
Translate from Türkçe to Türkçe
Burada olmak büyük bir zevk.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sadece zevk için okula gelmeyin.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, o ziyaretlerden zevk aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ziyaretinizden zevk aldınız mı?
Translate from Türkçe to Türkçe
Seninle konuşmaktan zevk aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Biz futbol oynamaktan zevk aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, beyzbol oynamaktan zevk aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Çocukları oynarken izlemekten zevk alırım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Dün tv izlemekten zevk aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, konserden zevk aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Erkek kardeşim üniversitede zevk alıyor gibi görünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bunu yapmak için ne kadar çok zaman harcarsam, zevk aldığım şeyleri o kadar az zamanda yapmak zorunda kalırım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayattan zevk alıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Konserden zevk aldın mı?
Translate from Türkçe to Türkçe
Birçok insanın zevk aldığı kış sporlarından bir tanesi kayaktır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Avrupa'daki seyahatlerimizden zevk aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe
Nehirde yüzmekten zevk aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onlarla konuşmaktan zevk almaya başladı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Daha sonra hayattan yeniden zevk almaya başladı ve gitgide iyileşti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary ile olmaktan zevk alırdı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Biz partiden zevk aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe
Çocuk bir resim çizmekten zevk aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sizi misafirimiz olarak ağırlamaktan zevk aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe
İki saat boyunca TV izlemekten zevk aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yeni otobanda araba sürmekten zevk aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kız arkadaşımla konuşmaktan zevk aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sirk gösterisini izlemekten zevk aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe
İşinde büyük zevk alır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Partinin her dakikasından zevk aldık.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gülümsemeler her zaman zevk göstermez.
Translate from Türkçe to Türkçe
Partide onunla konuşmaktan zevk aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe
İş için mi yoksa zevk için mi buradasın?
Translate from Türkçe to Türkçe
İskoçya'daki tatillerinden zevk aldılar mı?
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom korku filmleri izlemekten zevk alıyor gibi görünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom zevk için tartışan insan türüdür.
Translate from Türkçe to Türkçe
O zevk bana ait.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tercih zevk meselesidir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Müstehcen fıkraları sevmem fakat onları anlattığında ondan çok zevk alırım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Evet Bostonluyum ve hayattan zevk alıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Alabiliyorken hayattan zevk alın.
Translate from Türkçe to Türkçe
Burada çalışmaktan zevk alıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom ondan zevk aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Okumak bana büyük bir zevk verir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Müzik bize çok zevk verir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bizler dijital bir çağda yaşıyoruz ve istediğimiz her bilginin de bize bir yerlerde, yazılı olarak bir kitap, kütüphane ya da bir veritabanı aracılığıyla erişilebilir olduğunu düşünmükten zevk alıyoruz. Ne var ki bu gerçek olmaktan uzak bir durum; dillerin büyük bir kısmı hiçbir zaman ne yazıldı ne de kayıt altına alındı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Okumaktan zevk alıp almayacağını belirleyen okuyucunun kendisidir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Eylül ayının 26'sı Avrupa Diller Günü'dür. Avrupa Konseyi, Avrupa'nın çokdilli mirasına dikkat çekip, çokdilliliğin toplum içinde gelişimini teşvik ederek vatandaşları farklı dilleri öğrenmesi için yüreklendirmek istiyor. Tatoeba, kullanımı kolay bir öğrenme aracı olarak etkin bir katılımla bu dilleri öğrenme ve bundan zevk alma olanağı sağlıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary ile Boston'da geçirdiği zamandan zevk aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Partinden ne kadar zevk aldığımı sana söyleme şansım yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom tüm bundan zevk alıyor gibi görünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom ve Mary genellikle aynı şeylerden zevk almazlar.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom ve Mary birlikte şarkılar söylemekten zevk aldılar.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom ve ben birbirimizle konuşmaktan zevk alırız.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un televizyonda beyzbol izlemekten zevk almadığından oldukça eminim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ebeveynleri etraftayken çocuklara yüzme öğretmekten zevk almıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Fransızca öğretmekten zevk almıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Genç çocuklara yüzme öğretmekten zevk almıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Umarım Boston'da kalmaktan zevk almışsındır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Zevk bütünüyle benim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Plaja gitmekten zevk aldığını duydum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Seninle yemek bir zevk.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bir dağ zirvesinden güneş'in doğuşunu izlemek bir zevk.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kimseyi üzmek istemem ve anı yaşayıp zevk almak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
"Yardımın için teşekkürler." "O zevk bana ait."
Translate from Türkçe to Türkçe
Okumak bana büyük zevk veriyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Zevk için ağaç kesmiş.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bir süredir İngilizce konuşmadım, ama sizin kadar güzel biriyle sohbet etmekten büyük zevk alırım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun başarısından ben de zevk duyarım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Boston'da geçen hafta Tom ile çalışmaktan zevk aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe
O projede Tom ile çalışmaktan zevk aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'la çalışmaktan zevk aldım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Okumaktan zevk duyuyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Zevk meselesi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yüzmekten zevk aldığını sanıyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kışın dondurma yemekten zevk almam.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom ve Mary birbirlerinden zevk alıyorlar gibi görünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Salonun zayıf akustiği, dinleyicilerin konserden zevk almalarını ciddi şekilde olumsuz etkiledi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bilimsel makaleleri okumaktan zevk alır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom konserden zevk aldığını söylüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un partiden bizim kadar çok zevk aldığından emin değilim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Size yardımcı olabilmek bir zevk.
Translate from Türkçe to Türkçe
New York, Chicago ve Boston gibi heyecan verici şehirleri ziyaret etmekten zevk alıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe