Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Para harca ve hayattan zevk al!
Translate from 土耳其语 to 中文

Sanat öğrenimi yapmak iyi bir zevk gerektirir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Korku filmlerine gitmekten zevk alır.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, kadınları anlamlı bir meşgale olmaktan daha ziyade tek kullanımlık zevk olarak görüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tehlikeler bir maceraya zevk verir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biz kitaplardan çok zevk elde ederiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Birkaç şey bize müzik kadar çok zevk verir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, ormanda uzun yürüyüşlerden zevk alır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatta büyük zevk insanların yapamayacağını söylediği şeyi yapmaktır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bazı insanlar para için , diğerleri zevk için kitap yazarlar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ve Mary yağmurda yürümekten zevk almadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hiçbir şey ona oğlunun büyüdüğünü görmekten daha büyük bir zevk vermedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

O zevk bize ait.
Translate from 土耳其语 to 中文

Burada olmak büyük bir zevk.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sadece zevk için okula gelmeyin.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, o ziyaretlerden zevk aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ziyaretinizden zevk aldınız mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Seninle konuşmaktan zevk aldım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biz futbol oynamaktan zevk aldık.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, beyzbol oynamaktan zevk aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çocukları oynarken izlemekten zevk alırım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dün tv izlemekten zevk aldım.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, konserden zevk aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Erkek kardeşim üniversitede zevk alıyor gibi görünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bunu yapmak için ne kadar çok zaman harcarsam, zevk aldığım şeyleri o kadar az zamanda yapmak zorunda kalırım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayattan zevk alıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Konserden zevk aldın mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Birçok insanın zevk aldığı kış sporlarından bir tanesi kayaktır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Avrupa'daki seyahatlerimizden zevk aldık.
Translate from 土耳其语 to 中文

Nehirde yüzmekten zevk aldık.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlarla konuşmaktan zevk almaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Daha sonra hayattan yeniden zevk almaya başladı ve gitgide iyileşti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary ile olmaktan zevk alırdı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biz partiden zevk aldık.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çocuk bir resim çizmekten zevk aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sizi misafirimiz olarak ağırlamaktan zevk aldık.
Translate from 土耳其语 to 中文

İki saat boyunca TV izlemekten zevk aldım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yeni otobanda araba sürmekten zevk aldım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kız arkadaşımla konuşmaktan zevk aldım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sirk gösterisini izlemekten zevk aldım.
Translate from 土耳其语 to 中文

İşinde büyük zevk alır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Partinin her dakikasından zevk aldık.
Translate from 土耳其语 to 中文

Gülümsemeler her zaman zevk göstermez.
Translate from 土耳其语 to 中文

Partide onunla konuşmaktan zevk aldım.
Translate from 土耳其语 to 中文

İş için mi yoksa zevk için mi buradasın?
Translate from 土耳其语 to 中文

İskoçya'daki tatillerinden zevk aldılar mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom korku filmleri izlemekten zevk alıyor gibi görünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom zevk için tartışan insan türüdür.
Translate from 土耳其语 to 中文

O zevk bana ait.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tercih zevk meselesidir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Müstehcen fıkraları sevmem fakat onları anlattığında ondan çok zevk alırım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Evet Bostonluyum ve hayattan zevk alıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Alabiliyorken hayattan zevk alın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Burada çalışmaktan zevk alıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ondan zevk aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Okumak bana büyük bir zevk verir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Müzik bize çok zevk verir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bizler dijital bir çağda yaşıyoruz ve istediğimiz her bilginin de bize bir yerlerde, yazılı olarak bir kitap, kütüphane ya da bir veritabanı aracılığıyla erişilebilir olduğunu düşünmükten zevk alıyoruz. Ne var ki bu gerçek olmaktan uzak bir durum; dillerin büyük bir kısmı hiçbir zaman ne yazıldı ne de kayıt altına alındı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Okumaktan zevk alıp almayacağını belirleyen okuyucunun kendisidir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Eylül ayının 26'sı Avrupa Diller Günü'dür. Avrupa Konseyi, Avrupa'nın çokdilli mirasına dikkat çekip, çokdilliliğin toplum içinde gelişimini teşvik ederek vatandaşları farklı dilleri öğrenmesi için yüreklendirmek istiyor. Tatoeba, kullanımı kolay bir öğrenme aracı olarak etkin bir katılımla bu dilleri öğrenme ve bundan zevk alma olanağı sağlıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary ile Boston'da geçirdiği zamandan zevk aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Partinden ne kadar zevk aldığımı sana söyleme şansım yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom tüm bundan zevk alıyor gibi görünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ve Mary genellikle aynı şeylerden zevk almazlar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ve Mary birlikte şarkılar söylemekten zevk aldılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ve ben birbirimizle konuşmaktan zevk alırız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un televizyonda beyzbol izlemekten zevk almadığından oldukça eminim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ebeveynleri etraftayken çocuklara yüzme öğretmekten zevk almıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Fransızca öğretmekten zevk almıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Genç çocuklara yüzme öğretmekten zevk almıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Umarım Boston'da kalmaktan zevk almışsındır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zevk bütünüyle benim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Plaja gitmekten zevk aldığını duydum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Seninle yemek bir zevk.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir dağ zirvesinden güneş'in doğuşunu izlemek bir zevk.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kimseyi üzmek istemem ve anı yaşayıp zevk almak istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

"Yardımın için teşekkürler." "O zevk bana ait."
Translate from 土耳其语 to 中文

Okumak bana büyük zevk veriyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zevk için ağaç kesmiş.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir süredir İngilizce konuşmadım, ama sizin kadar güzel biriyle sohbet etmekten büyük zevk alırım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun başarısından ben de zevk duyarım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Boston'da geçen hafta Tom ile çalışmaktan zevk aldım.
Translate from 土耳其语 to 中文

O projede Tom ile çalışmaktan zevk aldım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'la çalışmaktan zevk aldım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Okumaktan zevk duyuyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zevk meselesi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yüzmekten zevk aldığını sanıyordum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kışın dondurma yemekten zevk almam.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ve Mary birbirlerinden zevk alıyorlar gibi görünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Salonun zayıf akustiği, dinleyicilerin konserden zevk almalarını ciddi şekilde olumsuz etkiledi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bilimsel makaleleri okumaktan zevk alır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom konserden zevk aldığını söylüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un partiden bizim kadar çok zevk aldığından emin değilim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Size yardımcı olabilmek bir zevk.
Translate from 土耳其语 to 中文

New York, Chicago ve Boston gibi heyecan verici şehirleri ziyaret etmekten zevk alıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文