hayatı kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.
Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.
Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.
Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.
Ücretsiz edinBilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.
Ücretsiz edin
GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Arabalar banliyö hayatı için kaçınılmazdır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bir web sayfasında, Larry Ewing'in özel hayatı paylaşıldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sakin bir köy hayatı yaşamak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
İster iyi olsun ister kötü olsun hayatı kabul etmeliyiz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sanırım onun hayatı tehlikede.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bir kişinin hayatı geçici bir şeydir.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, karısını terk etti ve yarı yaşında bir kadınla aşk hayatı yaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ben bu tür bir hayatı yaşamaktan usandım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun hayatı sorun dolu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sınavlar olmasaydı, bizim okul hayatı ne kadar mutlu olurdu!
Translate from Türkçe to Türkçe
Tüm hayatı boyunca o kasabada yaşadı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hastanın hayatı tehlike altında idi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom bütün hayatı boyunca Boston'da yaşadı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom hayatı boyunca fakir kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom hayatı yaşamaya değmezmiş gibi düşünüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom, özel hayatı hakkında konuşmak istemiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu hayatı yaşamaktan bıktım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom tüm hayatı boyunca şanslıydı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un yaşayacak kendi hayatı var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary'ye Avustralya'daki hayatı hakkında soru sordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Putperestler hayatı tanrılaştırdılar ve hıristiyanlar ölümü tanrılaştırdılar.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, şimdi hastanede ve onun hayatı kritik.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun hayatı tehlikede.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun hayatı için korkuyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı yaşamaya değer hale getir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ben öyle bir hayatı hayal edemiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Benim köpeğimin harika bir hayatı vardır.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, ona hayatı pahasına güvenir.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, bütün hayatı boyunca bekar kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, bütün hayatı boyunca onunla birlikte yaşadı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Babam hayatı boyunca hiç hastalanmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bütün hayatı boyunca restoranda hiç yemek yemediğini söyleyen bir adamla tanıştım.
Translate from Türkçe to Türkçe
O sevgili hayatı için koştu.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, bütün hayatı boyunca fakir kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun çocuğunun hayatı tehlikededir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı meşakkatlerle geçti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bütün hayatı boyunca bekar kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hasta adamın hayatı tehlikede.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı boyunca fakir insanlara yardım etti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı boyunca hiç yurt dışında bulunmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom bütün hayatı boyunca yalnız kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı boyunca bekar kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı boyunca eğitime devam etti.
Translate from Türkçe to Türkçe
O hasta kişinin hayatı tehlikede.
Translate from Türkçe to Türkçe
Emeklilikten sonraki hayatı mutsuzdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun hayatı hakimin kararına bağlı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Köy hayatı şehir hayatından daha sağlıklıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun hayatı uzun bir başarısızlıklar dizisiydi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı hakkında bana bir sürü hikaye anlattı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Sensiz bir hayatı asla hayal edemedim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Size uzun ve mutlu bir evlilik hayatı diliyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Evcil hayvanın olmadığı bir hayatı düşünmek zor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bütün hayatı boyunca aynı işte kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kendi hayatı riske atarak arkadaşını kurtardı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Para hayatı satın alamaz.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, kendi hayatı pahasına bile olsa başarmak istedi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bazen sessiz bir emekli hayatı yaşayabilmeyi düşünüyorum fakat buna birkaç günden daha fazla dayanabileceğimden şüpheliyim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Zor bir hayatı vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı tehlikede.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı boyunca fakire yardım etti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Her şey göz önüne alındığında, babamın hayatı mutlu bir hayattı.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, aile hayatı hakkında ağzı sıkıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı olduğu gibi görmeyi öğrenmelisin.
Translate from Türkçe to Türkçe
Herkesin hayatı muğlak.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı boyunca Tom'u tanıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom hayatı boyunca bekar kalmayı planladı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ben hepimiz tarafından örülen duvarlar arasında hapis hayatı yaşıyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kimseye zarar vermeden hayatı severek yaşamaya karar verdim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı acıyla doludur.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kim şarap, kadın ve şarkı sevmez; bütün hayatı boyunca aptal kalır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Mary Japonya'da bütün hayatı boyunca bekar kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un hayatı karardı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Herkesin bir hayatı var.
Translate from Türkçe to Türkçe
Arabalar banliyö hayatı için vazgeçilmezdir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı tehlikedeydi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un hayatı tehlikede.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı pamuk ipliğine asılı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı ölümden ayıran sınırlar azami karanlık ve belirsizdir. Birinin nerede biteceğini ve diğerinin nerede başlayacağını kim söyleyecek?
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom bütün hayatı boyunca fakir kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un muhtemelen hayatı boyunca hiç iyi bir fikri olmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un özel hayatı hakkında çok şey bilmiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un kişisel hayatı hakkında çok şey bilmiyoruz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı sevmek, iyi yaşamak anlamına gelir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom tüm hayatı boyunca Harvard'a gitmeyi hayal etmişti.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı boyunca bir kız kurusu kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom bunu bütün hayatı boyunca hatırlayacak.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı için savaşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom hayatı için yalvardı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tüm mesele hayatı matematikle bağdaştıramamış olmamızdan kaynaklanıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom hayatı boyunca bekar kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kusura bakmayın ama hayatı doyasıya yaşamam lazım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ne yapacaksın sevgisiz bir hayatı?
Translate from Türkçe to Türkçe
Mary bir rahibe hayatı yaşamış; doğru mu?
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatta isteğim her şey oldu diyorsan, hayatı henüz anlamamışsın demektir.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yaşlı adam tüm hayatı boyunca burada yaşadı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hayatı boyunca hapisteydi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kitap, hapishanedeki bir kadının hayatı hakkındadır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bu ikisinin arasında senelerce süren bir cehennem hayatı oldu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ayrıca şu kelimelere de göz atın: konuşmuyor, görüşüne, göre, inatçı, gittim, şirin, yanlışlıkla, çarptı, isteyen, adama.