GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Arabalar banliyö hayatı için kaçınılmazdır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir web sayfasında, Larry Ewing'in özel hayatı paylaşıldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sakin bir köy hayatı yaşamak istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

İster iyi olsun ister kötü olsun hayatı kabul etmeliyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sanırım onun hayatı tehlikede.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir kişinin hayatı geçici bir şeydir.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, karısını terk etti ve yarı yaşında bir kadınla aşk hayatı yaşıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben bu tür bir hayatı yaşamaktan usandım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun hayatı sorun dolu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sınavlar olmasaydı, bizim okul hayatı ne kadar mutlu olurdu!
Translate from 土耳其语 to 中文

Tüm hayatı boyunca o kasabada yaşadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hastanın hayatı tehlike altında idi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bütün hayatı boyunca Boston'da yaşadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom hayatı boyunca fakir kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom hayatı yaşamaya değmezmiş gibi düşünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom, özel hayatı hakkında konuşmak istemiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu hayatı yaşamaktan bıktım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom tüm hayatı boyunca şanslıydı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un yaşayacak kendi hayatı var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'ye Avustralya'daki hayatı hakkında soru sordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Putperestler hayatı tanrılaştırdılar ve hıristiyanlar ölümü tanrılaştırdılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, şimdi hastanede ve onun hayatı kritik.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun hayatı tehlikede.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun hayatı için korkuyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı yaşamaya değer hale getir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben öyle bir hayatı hayal edemiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Benim köpeğimin harika bir hayatı vardır.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, ona hayatı pahasına güvenir.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, bütün hayatı boyunca bekar kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, bütün hayatı boyunca onunla birlikte yaşadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Babam hayatı boyunca hiç hastalanmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bütün hayatı boyunca restoranda hiç yemek yemediğini söyleyen bir adamla tanıştım.
Translate from 土耳其语 to 中文

O sevgili hayatı için koştu.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, bütün hayatı boyunca fakir kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun çocuğunun hayatı tehlikededir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı meşakkatlerle geçti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bütün hayatı boyunca bekar kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hasta adamın hayatı tehlikede.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı boyunca fakir insanlara yardım etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı boyunca hiç yurt dışında bulunmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bütün hayatı boyunca yalnız kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı boyunca bekar kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı boyunca eğitime devam etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

O hasta kişinin hayatı tehlikede.
Translate from 土耳其语 to 中文

Emeklilikten sonraki hayatı mutsuzdu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun hayatı hakimin kararına bağlı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Köy hayatı şehir hayatından daha sağlıklıdır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun hayatı uzun bir başarısızlıklar dizisiydi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı hakkında bana bir sürü hikaye anlattı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sensiz bir hayatı asla hayal edemedim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Size uzun ve mutlu bir evlilik hayatı diliyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Evcil hayvanın olmadığı bir hayatı düşünmek zor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bütün hayatı boyunca aynı işte kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kendi hayatı riske atarak arkadaşını kurtardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Para hayatı satın alamaz.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, kendi hayatı pahasına bile olsa başarmak istedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bazen sessiz bir emekli hayatı yaşayabilmeyi düşünüyorum fakat buna birkaç günden daha fazla dayanabileceğimden şüpheliyim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zor bir hayatı vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı tehlikede.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı boyunca fakire yardım etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Her şey göz önüne alındığında, babamın hayatı mutlu bir hayattı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, aile hayatı hakkında ağzı sıkıdır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı olduğu gibi görmeyi öğrenmelisin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Herkesin hayatı muğlak.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı boyunca Tom'u tanıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom hayatı boyunca bekar kalmayı planladı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben hepimiz tarafından örülen duvarlar arasında hapis hayatı yaşıyordum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kimseye zarar vermeden hayatı severek yaşamaya karar verdim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı acıyla doludur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kim şarap, kadın ve şarkı sevmez; bütün hayatı boyunca aptal kalır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mary Japonya'da bütün hayatı boyunca bekar kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un hayatı karardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Herkesin bir hayatı var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Arabalar banliyö hayatı için vazgeçilmezdir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı tehlikedeydi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un hayatı tehlikede.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı pamuk ipliğine asılı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı ölümden ayıran sınırlar azami karanlık ve belirsizdir. Birinin nerede biteceğini ve diğerinin nerede başlayacağını kim söyleyecek?
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bütün hayatı boyunca fakir kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un muhtemelen hayatı boyunca hiç iyi bir fikri olmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un özel hayatı hakkında çok şey bilmiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un kişisel hayatı hakkında çok şey bilmiyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı sevmek, iyi yaşamak anlamına gelir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom tüm hayatı boyunca Harvard'a gitmeyi hayal etmişti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı boyunca bir kız kurusu kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bunu bütün hayatı boyunca hatırlayacak.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı için savaşıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom hayatı için yalvardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tüm mesele hayatı matematikle bağdaştıramamış olmamızdan kaynaklanıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom hayatı boyunca bekar kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kusura bakmayın ama hayatı doyasıya yaşamam lazım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ne yapacaksın sevgisiz bir hayatı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Mary bir rahibe hayatı yaşamış; doğru mu?
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatta isteğim her şey oldu diyorsan, hayatı henüz anlamamışsın demektir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yaşlı adam tüm hayatı boyunca burada yaşadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatı boyunca hapisteydi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kitap, hapishanedeki bir kadının hayatı hakkındadır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu ikisinin arasında senelerce süren bir cehennem hayatı oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文