gidip kelimesini Türkçe bir cümlede nasıl kullanacağınızı öğrenin. 100'den fazla özenle seçilmiş örnek.
Safari ve diğer macOS uygulamalarında tek tıklamayla çeviri yapın.
Safari, Mail, PDF'ler ve diğer uygulamalarda tek tıklamayla çeviri yapın.
Tüm web siteleri ve Netflix altyazıları için çift tıklama çevirisi.
Ücretsiz edinBilgisayarınızdaki Chrome'a (veya başka bir tarayıcıya) yükleyin ve interneti sanki yabancı dil yokmuş gibi okuyun.
Ücretsiz edin
Japonya'ya gidip Mahjong'da Japonları yenmek istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun da gidip gitmeyeceğini ona sordum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Üniversiteye gidip geliyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Oturma odasında video oyunları oynarken annem bana onunla birlikte alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Urfa'ya gittiğimizde ise Yimpaş'ın marketine gidip bir şeyler alırdık.
Translate from Türkçe to Türkçe
Üniversiteye gidip gitmeyeceğimize karar veremeyiz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom babasına sinemaya gidip gidemeyeceğini sordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom, Mary'ye John'un sanat sergisine gidip gitmeyeceğini sordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom üniversiteye gidip gitmemesi konusunda hâlâ emin değil.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary'ye gidip gitmeyeceğini sordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom işe motosikletle gidip geliyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom okula trenle gidip geliyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom gidip gitmemesi gerektiğine karar veremiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary'nin yarın onunla birlikte gidip gitmeyeceğini bilmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip tezahürat yapmak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
O, üniversiteye gidip gitmemesi gerektiğini bana sordu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Oraya gidip gitmeyeceğimize karar vermek sana kalmış.
Translate from Türkçe to Türkçe
Niçin gidip bir film izlemiyoruz?
Translate from Türkçe to Türkçe
Elinden geldiğince kısa sürede bunun hakkında gidip bir doktorla görüşmeni öneririm.
Translate from Türkçe to Türkçe
Onun benimle birlikte oraya gidip gitmeyeceğini bilmiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ona ertesi gün oraya gidip gitmeyeceğini sordum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip gitmeyeceğime karar veremiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip size bir fincan kahve getireceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Hoşunuza gidip gitmeyeceğini anlamak için bu şarabın tadın.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yarın gidip röntgen çektirmem gerekiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Taksiyle gidip geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bankaya gidip parasını bozdurdu.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ona partiye gidip gidemeyeceğini sordum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip gitmemek sana kalmış.
Translate from Türkçe to Türkçe
Oraya gidip gidemeyeceğimi bilmiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom gidip gitmeyeceğinden henüz emin değil.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip gitmeyeceğimiz havaya bağlı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom, Mary'nin partisine gidip gitmediğini söylemedi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom Mary'nin partisine gidip gitmeyeceğini söylemedi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Babam benim gidip o yeri görmemi istedi.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yarın onun evine gidip onu alacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip onunla şahsen konuşsan daha iyi olur.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom henüz gidip gidemeyeceğini bilmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Partiye gidip gitmeyeceğimi bilmiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Geçen hafta yaptığımız gibi gidip kör kütük sarhoş olalım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip Tom'la konuşalım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.
Translate from Türkçe to Türkçe
Ne zaman bir kütüphane görsem; gönlümden hep gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmak geçer.
Translate from Türkçe to Türkçe
Dün akşam gidip Tom'u gördün mü?
Translate from Türkçe to Türkçe
"Bu haftadan itibaren havuz sezonu değil mi?" "Ah evet. O zaman gidip bir mayo almalıyım."
Translate from Türkçe to Türkçe
Neden gidip bir film izlemeyelim?
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un hapishaneye gidip gitmediği umurumda değil.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un gidip gitmediği umurumda değil.
Translate from Türkçe to Türkçe
Yolculuğa aynı otobüsle gidip geldim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kuşlar gidip gidip gizli gizli yumurtluyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Kuşlar gidip gidip gizli gizli yumurtluyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bir kişiyi tanımak istersen gidip o kişiye direkt sor. En son sorma, olur mu?
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip değiştirmeliyim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Birini öldürmeye, gidip ona fiziksel şiddet uygulamaya mı kalkardım?
Translate from Türkçe to Türkçe
Hastaneye benden önce gidip ilaçların dozajının arttırılmasını tavsiye ettirmeyin.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip üstümü değiştireceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Çalışmak için Amerika'ya gidip gitmemenin benim için iyi olduğu yakında belirlenecek.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip saçımı yıkayacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip gitmemen umurumda değil.
Translate from Türkçe to Türkçe
Oraya zamanında gidip gidemeyeceğim yakında görülecek.
Translate from Türkçe to Türkçe
Niçin sadece tekrar gidip ve Tom'la konuşmuyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe
Neden bir şey söylüyorsun, sonra gidip başka bir şey yapıyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip değiştireceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip temizleneceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip Tom'u göreceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip Tom'la konuşacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Şimdi gidip Tom'la konuşacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip Tom'a anlatacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Şimdi gidip duş alacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip Tom'a hazır olduğumuzu söyleyeceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip bakacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip Tom'la konuşmak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip oturacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip Tom'u bulacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip bunu yapacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip Tom'u arayacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip saklanmayacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip onları alacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Senden onun hâlâ orada olup olmadığına gidip bakmanı istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip Tom'u bulmam gerekiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip Tom'u bulmalıyım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip biraz yumurta almalıyım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom ve Mary Boston'a mı yoksa Şikago'ya mı gidip gitmeyecekleri konusunda anlaşamadılar.
Translate from Türkçe to Türkçe
Birlikte gidip şarkı söyleyebiliriz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Birlikte gidip yemek yiyebiliriz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'un Boston'a gidip gitmediğinden emin değilim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Benimle baloya gidip gitmeyeceğini merak ediyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Okula gidip gelirken Tom'un evinin yanından geçerim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip Tom'u görmeliyiz.
Translate from Türkçe to Türkçe
Senin için gidip onu alacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bir yere gidip konuşabilir miyiz?
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip de başka bir çocukla çıkmayacaktı, anlayabildiniz mi?
Translate from Türkçe to Türkçe
Tom'a gidip söyleyeceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe
Odalarınıza gidip kapıları kilitlemenizi istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
O neredeyse her gün nehre gidip balık avlıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe
Lüksemburg'a gidip yaşamak istiyorum!
Translate from Türkçe to Türkçe
Odana gidip eşyalarını toplamanı istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Eve gidip uyumak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe
Bütün yapmak istediğim eve gidip ağlamaktı.
Translate from Türkçe to Türkçe
Gidip Tom'u alalım.
Translate from Türkçe to Türkçe
Belki de gidip Tom'a yardım etmeliyim.
Translate from Türkçe to Türkçe