Kayıp bir bıçak var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bıçak keskin değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

O bir bıçak değildir, BU bir bıçaktır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bıçak ağzının ucu keskindir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Peyniri bir bıçak ile kesmek kolaydır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bıçak iyi kesmez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve benim çakımı kullanmak zorunda kaldım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Peynir bir bıçak ile kolayca kesilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Peynirin içine bıçak saplamayın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Lütfen bize iki bıçak ve dört çatal verin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom mutfakta bir çekmeceden bir bıçak çıkardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'nin boğazına bir bıçak dayadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary bir bıçak tutuyorken onu kızdırmamak için Tom kesinlikle dikkatli olmalıdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bıçak iyi keser.
Translate from Türkçe to Türkçe

O bıçak iyi keser.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bana bir bıçak lazım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bıçak çok keskin.
Translate from Türkçe to Türkçe

O bir bıçak olarak kullanılabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bıçak et kesmek için kullanılır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mutfakta bir bıçak var mı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Dikkatli ol. O bıçak keskindir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben bir bıçak ile parmağımı kestim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Lütfen bana temiz bir bıçak getirir misin?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bıçak o kadar kör ki kesemez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çocuk bir bıçak ve çatalı çok iyi şekilde kullanabilir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Keskin bir göz olmadan keskin bir bıçak işe yaramaz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ekmeği kesmek için kullandığımız bıçak keskindi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bıçak kör.
Translate from Türkçe to Türkçe

Patatesleri sıradan bir bıçak yerine patates soyacağı ile soymayı tercih ederim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onlar, bir bıçak ve çatalla yemek yerler.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bıçak keskin değildi ve eti onunla kesemedim, bu yüzden son çare olarak çakımı kullandım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz bıçak ve çatal yerine yemek çubuklarını kullanırız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'a bir bıçak uzattım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bıçak ve çatal alabilir miyim lütfen?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'a bir bıçak vermekten pişman olacağımızı biliyordum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir bıçak için elini uzattı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir bıçak, bir soğan ve bir doğrama tahtası aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'ye bir bıçak uzattı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Boğazıma bir bıçak dayadılar ve beni soydular.
Translate from Türkçe to Türkçe

Boğazıma bir bıçak dayadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hiç bıçak yok.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bıçak çok keskin değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir bıçak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yeni bir bıçak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir bıçak ve bir çatalım var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bıçak iyi kesmiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

O bıçak ile ağaçtan ince bir dal kesti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bana bir bıçak satın almanı istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir bıçak ağzının ucuna kaç tane dans eden melek sığabilir?
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un elinde bir bıçak vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bıçak çok işimi gördü.
Translate from Türkçe to Türkçe

Burada bir bıçak var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bir bıçak var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir elinde silah ve diğerinde bir bıçak taşıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir bıçak tutuyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom'un büyük bir bıçak koleksiyonu var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bıçak benim için çok yararlıydı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Pastayı kesmek için bir bıçak kullandım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bıçak nerede bulundu?
Translate from Türkçe to Türkçe

Beni mutfağa kadar izleyip bir bıçak aldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dikkatli ol, bu bıçak çok keskin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Masanın üzerinde zaten tabak, bıçak, çatal, kaşık ve bir tuzluk var; Tencereyi getirin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bıçak bahçıvan aittir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bıçak bilemede oldukça iyidir.
Translate from Türkçe to Türkçe

O bıçak çok kullanışlı geldi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bıçak neden çekmecede değil?
Translate from Türkçe to Türkçe

O bıçak çok işe yaradı, değil mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Bıçak kirli.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hiç bıçak yoktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dikkatli ol! Bıçak çok keskin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Lütfen bana temiz bir bıçak getir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bana bu armutu soymak için bir bıçak ödünç ver.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, polise bağırdı ve bir bıçak sallayarak tehdit etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bıçak nerede?
Translate from Türkçe to Türkçe

İpi kesmek için bir bıçak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bıçak, onun akciğerini delmiş.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kendine yeni bir bıçak almalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe

O bir bıçak ya da benzer bir şey taşıdı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bütün gece Tom'un ağzını bıçak açmadı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bir bıçak.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bıçak kör.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ona bir bıçak alacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Polis dedektifi kanlı bir bıçak buldu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'yi mutfağa kadar izledi, bir bıçak aldı ve onunla onu tehdit etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mary'nin vücudunda yirmi bir tane bıçak izi vardı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir bıçak çıkardı ve Mary'yi tehdit etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tekrarlayalım: bardak, tabak, bıçak, çatal, kaşık, çay kaşığı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Dan kendini koruması için Linda'ya bir bıçak verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biri bana bir bıçak verebilir mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Polis odaya girdiğinde Tom elinde kanlı bir bıçak tutuyordu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu, Tom'dan haczettiğim bıçak değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, bıçak fırlatma konusunda bir uzmandır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bıçak seninse, o zaman benimkini kaybettim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bir bıçak çekti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom bıçak fırlatmada bir uzmandır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom boğazıma bir bıçak soktu.
Translate from Türkçe to Türkçe

Paketimde bir bıçak taşıyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve çakıma başvurdum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu bıçak yeterince keskin değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

Masanın üzerinde bir tabak, bir çatal ve bir bıçak var.
Translate from Türkçe to Türkçe