Lernen Sie, wie man yukarı in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Tokyo borsasında, aşağı yukarı 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü.
Translate from Türkisch to Deutsch
O aşağı yukarı 40 yaşında.
Translate from Türkisch to Deutsch
Merdivenlerden yukarı gelen birisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, tepelerde aşağı yukarı yürürken nefes nefese idi.
Translate from Türkisch to Deutsch
O hızla merdivenlerden yukarı gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Otobüs yukarı ve aşağı şiddetle sarstı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir depremde, yer yukarı ve aşağı ya da geriye ve ileriye sallanabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar tuşları aşağı yukarı hareket ettirdiler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom kitabı bir kenara koydu ve yukarı baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tarihi sahne kapıcısı, Tom Skeleton, eskimiş koltuğunda oturdu, aktörlerin soyunma odalarından taş merdivenlerden yukarı gelirken dinledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom merdivenlerden yukarı bavulunu sürükledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom merdivenlerden yukarı koştu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sağ elbise kolunu yukarı çek.
Translate from Türkisch to Deutsch
Komiyi yukarı gönderir misin?
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz asansörle yukarı çıktık ve indik.
Translate from Türkisch to Deutsch
Merdivenlerden yukarı çıkın.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu yokuş yukarı bir yoldur.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, yukarı gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, başını yukarı aşağı salladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yukarı kaldırıldığımı hissettim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Öğretmen merdivenlerden yukarı koştu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yukarı çık ve bavulumu getir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kapıyı kapattı ve yukarı gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar aşağı yukarı aynı boyuttalar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bagajımı yukarı taşır mısın?
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir şeyin bacağından yukarı çıktığını hissetti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Üç aşağı beş yukarı, yetmiş kiloyum.
Translate from Türkisch to Deutsch
ona valizimi yukarı taşıtacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Buzdolabını merdivenlerden yukarı sürüklediler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yukarı katta.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu kitap aşağı yukarı 20 avroya mâl oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Asansörde Tom'la yukarı çıktım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Beni yukarı çek.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onu yukarı kaldır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yukarı gidiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar yukarı gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yukarı gidiyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yukarı koştu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'u yukarı götür.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom gömleğini yukarı kaldırdı ve karnını açtı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Aşağı yukarı katlanabileceğimin hepsi bu kadar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom ve Mary aşağı yukarı aynı ağırlıktalar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom ve Mary aşağı yukarı aynı bedendeler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tamamen yanlış olmasındansa üç aşağı beş yukarı doğru olması daha iyidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yukarı gidebilir miyiz?
Translate from Türkisch to Deutsch
Merdivenlerden yürüyerek yukarı çıktılar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu sandalyeyi onartmak aşağı yukarı ne tutar?
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom aşağı yukarı benimle aynı yaşta.
Translate from Türkisch to Deutsch
Eller yukarı!
Translate from Türkisch to Deutsch
Yasal harcamalar, aşağı yukarı, ona 9.000 sterline mal oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Londra'ya, üç aşağı beş yukarı, üç yüz mil uzaklıktadır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Eller yukarı! Bu bir soygundur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom çok sessizce yukarı çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onların hepsi gözlerini yukarı dikti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Herkes yukarı baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O aşağı yukarı benim yaşımda.
Translate from Türkisch to Deutsch
Aşağı yukarı benimle aynı yaşta.
Translate from Türkisch to Deutsch
Karen'in eteği yukarı çıkıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kendi kendime merdivenlerden yukarı çıkamam. Ben yaşlıyım ve bir asansöre ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom hızla merdivenlerden yukarı çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom istediği bir şeyi almak için aşağı yukarı yeterince zengin.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom tavan merdivenlerinden yukarı çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom kaldırımdan yukarı doğru yürüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Faiz oranları bütün yıl aşağı yukarı oynatıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yukarı çık lütfen.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom merdivenlerden yukarı çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Siz aşağı yukarı bizimle aynı yaştasınız.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yukarı gel, Tom.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, aşağıda kürk ceketini çıkardı, yukarı gitti ve kapıyı hafifçe çaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Üstümü değiştirmek için yukarı çıkıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu asansör altıncı kattan yukarı çıkmaz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yukarı gidelim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yukarı çıkalım ve konuşalım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Derhal yukarı çıkmanı istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şimdi yukarı çık ve odanı temizle.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom aşağı yukarı Mary ile aynı yaşta.
Translate from Türkisch to Deutsch
Borsa bazen yukarı gider, bazen aşağı gider.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bütün kızlar yukarı baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yukarı baktı ve güldü.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çantaları yukarı taşı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary ile asansörle yukarı çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Asansör yukarı geliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün cuma, ben de aşağı yukarı her cuma ne yapıyorsam onu yaptım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar amniyotik sıvının aşağı yukarı deniz suyu ile aynı bileşime sahip olduğunu söylüyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom aşağı yukarı benimle aynı yaşta
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben merdivenlerden yukarı çıkıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
İpi tut ve seni yukarı çekeceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz yukarı çıkarken hava soğur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben birini yukarı kaldırdım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bunu yukarı taşımama yardım eder misin?
Translate from Türkisch to Deutsch
Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar yukarı aşağı zıpladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Gözlerini yukarı kaldır ve yıldızları göreceksin.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onu bir çentik yukarı koy.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yağışlı sezon aşağı yukarı haziran ayı sonunda başlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Benim Çincem mükemmel olmaktan uzak, ama aşağı yukarı onun söylediği her şeyi anlayabiliyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben merdivenlerden yukarı gittim ve yatmaya gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz merdivenlerden yukarı çıktık.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: bekarım, evdeyim, Londra'dayken, Mary, John'la, karşılaştım, Ken'e, inanıyorum, grupla, tanıtmak.