Türkisch Beispielsätze mit "vermek"

Lernen Sie, wie man vermek in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Batılı ülkeler doları güçlendirmek için kafa kafaya vermek zorundalar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Koko'ya yeni bir evcil hayvan vermek istediler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim.
Translate from Türkisch to Deutsch

İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona bir köpek aldı. Ancak, o köpeklere alerjisi vardı, bu yüzden birine vermek zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sipariş vermek için hazır mısınız?
Translate from Türkisch to Deutsch

Sipariş vermek ister misiniz?
Translate from Türkisch to Deutsch

Sipariş vermek istediğinizde bana söyleyin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben, o kızın kendisine yeni bir görünüm vermek için saçını kestiğini düşünüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Paranı ona ödünç vermek senin aptallığın.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, telefona cevap vermek için kalktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona destek vermek bize düşer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben tartışmaya bir son vermek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sonucun hesabını vermek zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Japonya'da iyi hizmet için bahşiş vermek geleneksel değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Söz vermek bir şeydir, ve diğeri yerine getirmektir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu soruya cevap vermek zor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bir gün yaptığının hesabını vermek zorunda kalacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

İngilizce yanıt vermek zorunda mıyım?
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona doğum günü için bir hediye vermek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim niyetim size herhangi bir şekilde zarar vermek değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bütün istediği onun vermek zorunda olduğu tüm aşkı kabul edecek bir kadın bulmaktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Evlilikte vermek ve almak eşit olması gerekir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kararı vermek size kalmış.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yarın Boston'a hareket edeceği için, bugün bunu ona vermek için son şansımız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oy vermek için yeterince yaşlıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye vermek için bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, onun doğum gününde vermek için Mary'ye bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin cevap vermek istemediği birkaç soru sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Anneme vermek istediğim kitap budur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir parti vermek hoş olurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yaz tatilinden önce beş kilo vermek istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom doğum günü için Mary'ye özel bir şey vermek istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom doğum günü için Mary'ye bir küpe vermek istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye işi henüz niçin yapmadığını açıklamak için bir fırsat vermek istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom karar vermek için isteksiz görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kilo vermek için kolay bir yol arıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin gitmesine izin vermek istemiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom soruya cevap vermek istemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom başarmak için bir şansı olduğunu düşünmüyordu fakat o hiç olmazsa bir fırsat vermek istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un niyeti zarar vermek değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye yol vermek için öne geçmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bu sabah sana bunu vermek için geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom talimat vermek için toplantı düzenledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom arkadaşlarına vermek için Çin'de yapılmış bir miktar cibinlik aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir karar vermek için henüz yeterli bilgimiz yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak cevap vermek zorunda değilsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona en küçük bir rahatsızlık bile vermek istemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O karar vermek için uzun bir zaman ayırdığından dolayı bir üne sahiptir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların geçmesine izin vermek için kenarda durdum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğer kilo vermek istiyorsanız, yemeksiz bir gün geçirin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary her zaman fikrini vermek zorundadır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom birkaç ay önce kilo vermek için uğraşmaya başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onun mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz kameralar aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin duygularına zarar vermek niyetinde değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin onu öpmesine izin vermek niyetinde değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Amacım zarar vermek değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sana zarar vermek niyetinde değilim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben kilo vermek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karar vermek size kalmış.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karar vermek sana kalmış.
Translate from Türkisch to Deutsch

Garson, sipariş vermek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Niyetim sana zarar vermek değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona ödünç para vermek zorundaydım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben de aynı siparişi vermek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom telefona cevap vermek zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, oy vermek için yeterince yaşlı değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oraya gidip gitmeyeceğimize karar vermek sana kalmış.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne yapacağına karar vermek sana kalmıştır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sana zarar vermek için bir şey yapmayacağıma sana söz veriyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Amacım zarar vermek değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sana o izlenimi vermek istememiştim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Amacım size zarar vermek değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şimdiye kadar ebediyetin ne için var olduğunu bilmezdim. Aramızdan bazılarının Almanca öğrenmesine bir şans vermek içinmiş.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un karar vermek için sadece bir haftası var.
Translate from Türkisch to Deutsch

O soruya cevap vermek kolaydır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Telefona cevap vermek için ayağa kalktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne yapacağına karar vermek size kalmış.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu soruya cevap vermek kolaydır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu konuda karar vermek size kalmış.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne yapacağına karar vermek sana kalmış.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom zor bir karar vermek zorundaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çevreye daha az zarar vermek istiyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch

En azından yapabileceğin şey bana cevap vermek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin geçmesine izin vermek için kenara çekildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O mektuba cevap vermek gerekli değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Anneme bir bitki vermek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şimdi karar vermek zorunda olduğunuz zaman.
Translate from Türkisch to Deutsch

Telefona cevap vermek için işine ara verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öğrencilerden herhangi birine kitaplarımı ödünç vermek istemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kitabı Cumartesiden önce geri vermek zorundayım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gitmek isteyip istemediğinize karar vermek size kalmış.
Translate from Türkisch to Deutsch

Meksika yasalarına uymak için söz vermek zorunda kaldılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Niyeti zarar vermek değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Niyetimiz zarar vermek değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Size zarar vermek istemiyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Depozito vermek zorunda mıyım?
Translate from Türkisch to Deutsch

Cevap vermek kolaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklarımın okul maliyetini bildiğim için, bir bira ile rahatlamak ya da boş vermek imkansız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: iradesi, mahrum, bırakacak, hallerde, güvenliğe, dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa, çalışma, müddetinin.