Türkisch Beispielsätze mit "kedisi"

Lernen Sie, wie man kedisi in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Onun bir kedisi var. Bu kedi beyazdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun iki kedisi var biri beyaz biri siyah.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah.
Translate from Türkisch to Deutsch

Meg'in bir evcil hayvan olarak bir kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jack'in kolunun altında bir kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kedisi öldüğünde, Diana sinir krizine girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir kedisi yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un üç kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Halasının üç kedisi vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun bir kedisi ve iki köpeği var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun yaşlı kedisi hâlâ hayatta.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun bir köpeği ve altı kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun bir kedisi vardır ve kedi beyazdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun beyaz bir kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun eski kedisi hâlâ hayatta.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kedisi öldüğünden beri mutsuz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun iki kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun bir kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ken'in iki kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un siyah bir kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kedisi bacağına dayalı kıvrılıp yatmıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un iki kedisi var. Birisi beyaz ve diğeri siyah.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir kedisi vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kedisi için bir fincan tabağına biraz süt döktü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kedisi "Eye of the Tiger" şarkısını seviyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kedisi bir kasırga tarafından sürüklendi.
Translate from Türkisch to Deutsch

İran kedisi masada uyudu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir kedisi olduğunu bilmiyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu Tom'un kedisi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Beyaz bir kedisi vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Maria'nın iki kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biri beyaz diğeri siyah renkli olan iki tane kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kedisi için şişeden kaseye biraz süt döktü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Millie'nin bir kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un beyaz bir kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Luke'un kedisi kayıp.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary'nin kedisi kayıp.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ne kedisi ne de köpeği var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun kaç tane kedisi olduğunu biliyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kedisi ile ilgilendim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun iki tane kedisi var, biri beyaz ve biri siyah.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kedisi Mary'nin kedisiyle kavga ediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un birçok kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Komşunun kedisi süt fincanını zemin karoları üzerine döktü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Marie'nin bir kedisi vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların iki kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir kedisi var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu, Tom'un kedisi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un hiç kedisi yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir kedisi yok ama Tom'un bir köpeği var, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Masanın üzerinde uyuyan bir İran kedisi vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kedisi için tasa süt döktü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir İran kedisi hakkında eski bir hikaye var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kaç tane kedisi var?
Translate from Türkisch to Deutsch

O eve geldiğinde Tom'un kedisi her zaman kapıda bekliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların zaten üç tane kedisi var, başka birine ihtiyaçları yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un iki kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun kedisi ile ilgilendim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ev kedisi küçük bir kurbağayı bile yiyecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun bir kedisi var. Kedi beyaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary kedisi ile oyun oynuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kedisi çok sevimli.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un siyah bir kedisi vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Komşunun kedisi bizim bahçeyi seviyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary'nin kedisi pis bir canavar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kedisi kayıp.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un benim kadar çok kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir köpeği ve üç kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kedisi, kar tanelerini yakalamaya çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arkadaşımın Çorap adlı bir kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Nadir ekim güneşi ışığında ahşap çitte bir çiftlik kedisi yatıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çiftçinin karısı, mutfak penceresinden küflü ekmek fırlattı ve aç çiftlik kedisi onu yemek için ahırdan dışarı koştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir vahşi çiftlik kedisi Tom'un elini ısırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kedisinin dokuz yavru kedisi vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Erkek kardeşimin kedisi durmadan mırlıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Alice'in bir kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kedisi hediye olarak ona ölü bir kuş getirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kedisi, Mary'nin ayağına sürtündü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kedisi güneşleniyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kedisi güneş banyosu yapıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kedisi için bir kaseye biraz süt koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un hâlâ bir kedisi var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Jackson'ların üç köpeği ve üç kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un iki kedisi var. Biri beyaz, diğeri siyah.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir sürü kedisi olduğunu bilmiyor muydun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin birden fazla kedisi olduğunu biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kedisi siyah mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tomun kedisi, onun ayaklarına sürtünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary, kedisi Tom'la yalnız yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary, kedisi dışında yalnız yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary, kedisi hariç yalnız yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ayrıca onun güzel bir kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu Tom'un kedisi olmalı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ali tok evin aç kedisi gibi davranıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kedisi için bir kedi oyuncağı aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un tüysüz bir kedisi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kedisi, ev kedisidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu bir ev kedisi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: Bunlar, çok, eski, kitaplar, kitaplarım, bizim, kitaplarımız, kalemlerim, her, yerde.