Lernen Sie, wie man hafif in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Şimdi iyi, ne çok ağır ne de çok hafif.
Translate from Türkisch to Deutsch
On kişi kazada hafif yaralandı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir rüzgar esiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biriyle ilk defa karşılaştığında,konuşmayı hafif sürdür.
Translate from Türkisch to Deutsch
Genellikle hafif bir kahvaltı yaparım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kadınlar bir erkekle yemek yerken daha hafif yemekler yerler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu laptop hafif.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir sinir hücresi hafif bir uyarıcıya yanıt verir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif egzersizler kendimizi iyi hissetmemizi sağlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu nesne su üzerinde yüzmek için yeterince hafif.
Translate from Türkisch to Deutsch
Depremi çok sayıda hafif şoklar izledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hiç hafif biran var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu yıl hafif bir kış var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, her sabah bazı hafif egzersizler yapmaya çalışır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün hafif bir soğuk almışım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un hafif bir ateşi var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom hafif grip oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Dün gece hafif bir baş ağrım vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Dün geceden bu yana hafif bir baş ağrım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben hafif bir öğle yemeği yedim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir öğle yemeği yedim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben hafif soğuk almışım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Benim hafif bir ateşim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir baş ağrım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir yağmur yağıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün hafif bir ateşim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir ateşin olabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şimdi hafif bir baş ağrım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün hafif bir baş ağrım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün hafif bir soğuk algınlığım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, hafif üşüttüğünü söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yan tarafımda hafif bir ağrı var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif üşütmüşüm gibi görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün hafif bir şey yemek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Dün hafif bir yağmur vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Boğazım ağrıyor ve hafif bir ateşim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Burada hafif bir ağrım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kahvemi hafif istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu kutu onun taşıyabileceği kadar hafif.
Translate from Türkisch to Deutsch
Benim paltom hafif ama sıcak tutar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mumun alevi hafif rüzgarda titriyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu kutu taşınacak kadar hafif.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un sadece hafif bir yabancı aksanı var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu sabahtan beri hafif bir ateşim var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ekonomi hafif bir krizde.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir düşünce farkımız vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Otobüs sürücüsü hafif yaralara maruz kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mary başıyla hafif bir hareket yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu kutu onun taşıması için yeterince hafif.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif ateşim olduğu için, yatakta kaldım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kutu bir çocuğun taşıması için yeterince hafif.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir trafik kazasında hafif yaralandı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Nepal'de yürüyüş yaparken hafif bir kaza geçirdim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir baş ağrım vardı bu yüzden erken yatmaya gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif rüzgarlı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu sandalye hafif.
Translate from Türkisch to Deutsch
Dün akşamdan beri, başımda hafif bir ağrı var.
Translate from Türkisch to Deutsch
O hafif peltek.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun söylediği hafif bir abartıydı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'den birkaç paund daha hafif.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'a hafif bir yatıştırıcı verdim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom hafif çakırkeyf.
Translate from Türkisch to Deutsch
Oldukça hafif.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir ikindi güneşi, dalların arasından süzülüp pencereden içeri giriyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Artık iyi; ne çok ağır ne de çok hafif.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom hafif bir aksanla konuşur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom hafif bir Fransız-Kanadalı aksanıyla konuşur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu kutu hafif.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir sorun daha var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yan etkileri; hafif başağrısı ve mide bulantısıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif ayakkabıları severim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kendimi tüy kadar hafif hissettim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, hafif çatlaktır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Dün geceden beri hafif bir baş ağrım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kahvaltı yapmazsanız ve öğle yemeğini hafif tutarsanız, sonra akşamleyin ne isterseniz yiyebilirsiniz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir biranız var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch
Trafik hafif olduğu için yolu hızlı katettik.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kötü bir başlangıcı hafif atlattık.
Translate from Türkisch to Deutsch
Trafik hafif olduğu sahile giden yolu hızla katettik.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom hafif bir kalp krizi geçirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu hafif bir hatanın ciddi yaralanmalara yol açabileceği çok tehlikeli bir spor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu çok hafif bir kahve.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom hafif üşüttüğünü söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Havadan daha hafif hissediyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir gecikmemiz vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir kış yaşıyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir hafif yiyici.
Translate from Türkisch to Deutsch
O kompakt ve hafif.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben uykusu çok hafif olan bir kimseyim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu dizüstü bilgisayar ince ve hafif.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir öğle yemeği yersen, öğleden sonra oluşan mahmurluğu engellersin.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mary hafif bir akşam yemeği yedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir yemek yiyebileceğim bir kafe var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom hafif soğuk aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir şey yiyeceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir yağmurluk, yolculuk için idealdir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom hafif.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir şey yemek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hafif bir şey istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çinli otomotiv ithalat pazarı hafif büyüme sinyalleri gösteriyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çok hafif oldu!
Translate from Türkisch to Deutsch
Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: olmasaydın, hâlâ, hayatta, olacaktı, gülümsedi, Türkiye'den, döndükten, sonra, Türkçem, zayıfladı.