Turkish example sentences with "yolculuk"

Learn how to use yolculuk in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bu gemi okyanuslarda yolculuk yapmak için uygun değil.
Translate from Turkish to English

Uzayı işgâl edeceğimiz ve Ay'a yolculuk yapacağımız gün yakında gelecek.
Translate from Turkish to English

O filmi izlemek Hindistan'a yolculuk yapmak gibi bir şeydir.
Translate from Turkish to English

Bu yaz Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.
Translate from Turkish to English

Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.
Translate from Turkish to English

O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
Translate from Turkish to English

O bir yolculuk düşünüyor.
Translate from Turkish to English

O, yolculuk sırasında kaybettiği yüzüğü buldu.
Translate from Turkish to English

Her zaman birisinin frag-kuyruğunda yolculuk yapmayın.
Translate from Turkish to English

Yolculuk için derhal hazırlan.
Translate from Turkish to English

Uzun yolculuk onun yarasını ağırlaştırmış.
Translate from Turkish to English

Yolculuk henüz başladı.
Translate from Turkish to English

Umarım iyi bir yolculuk geçirirsin.
Translate from Turkish to English

Bana karşı çok naziktin, ve ben gerçekten hoş bir yolculuk yaptım. Çok teşekkür ederim.
Translate from Turkish to English

Ne keyifli bir yolculuk yaptık!
Translate from Turkish to English

Tom Boston'a bir yolculuk için planlar yaptı.
Translate from Turkish to English

Onun yolculuk için bol miktarda parası vardı.
Translate from Turkish to English

O yanında bir çalar saati almadan asla yolculuk yapmaz.
Translate from Turkish to English

O, uzun bir yolculuk yapmak için yeterli enerjiye sahip mi?
Translate from Turkish to English

Yolculuk ne kadardır?
Translate from Turkish to English

Batıya yolculuk zordu.
Translate from Turkish to English

O, Paris'e bir yolculuk yaptı.
Translate from Turkish to English

Yolculuk için hazır mısınız?
Translate from Turkish to English

O, yolculuk için para biriktirdi.
Translate from Turkish to English

O, yolculuk sırasında hastalandı.
Translate from Turkish to English

Yolculuk için hazırlan.
Translate from Turkish to English

Yolculuk 14 ay sürdü.
Translate from Turkish to English

Herkes yolculuk için hazır mı?
Translate from Turkish to English

Geçen yıl uzun bir yolculuk yaptım.
Translate from Turkish to English

Yolculuk için hazırlıklarını tamamladın mı?
Translate from Turkish to English

Yolculuk boyunca iyi vakit geçirdim.
Translate from Turkish to English

O, dünyanın etrafında bir yolculuk yaptı.
Translate from Turkish to English

Nasılsın? İyi bir yolculuk yaptın mı?
Translate from Turkish to English

Uzun yolculuk bizim için çok zahmetli geçti.
Translate from Turkish to English

New York'a bir yolculuk planlıyoruz.
Translate from Turkish to English

Bir yolculuk için hazırlıklar yapıyor.
Translate from Turkish to English

Yurt dışında bir yolculuk için para biriktiriyor.
Translate from Turkish to English

En fazla, yolculuk 1,000 dolara mal olacak.
Translate from Turkish to English

On iki saatlik yolculuk beni çok yordu.
Translate from Turkish to English

Yolculuk için hazırlık yapıyorlar.
Translate from Turkish to English

100 dolar yolculuk için tüm giderlerini karşılayacaktır.
Translate from Turkish to English

Aya yolculuk artık bir hayal değil.
Translate from Turkish to English

Zamanda yolculuk mümkündür.
Translate from Turkish to English

Sınırlı görüş nedeniyle yolculuk zor olabilir.
Translate from Turkish to English

Hayat iki kez yolculuk yapılmayan tek bir yoldur.
Translate from Turkish to English

Benim yolculuk var.
Translate from Turkish to English

Yalnız yolculuk ediyorum.
Translate from Turkish to English

Tren o kadar kalabalıktı ki yolculuk boyunca ayakta durmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Yolculuk yaklaşık 5 saat sürüyor.
Translate from Turkish to English

Yolculuk yaklaşık beş saat sürecek.
Translate from Turkish to English

Biz arabayla yolculuk edeceğiz.
Translate from Turkish to English

Tek bir bavulla yolculuk etmeye çalışacağım.
Translate from Turkish to English

Böyle yüksek bir hızda yolculuk etmek olanaklı mı?
Translate from Turkish to English

Yolculuk edersen köpeğini bana bırakamazsın.
Translate from Turkish to English

Gemiyle yolculuk etmek çok eğlenceli, değil mi?
Translate from Turkish to English

Paris'e ne zaman yolculuk edeceksiniz?
Translate from Turkish to English

Bir denizaltı, su yüzünde ve su altında yolculuk edebilir.
Translate from Turkish to English

Yolculuk kısaydı.
Translate from Turkish to English

Hiç uçakla yolculuk ettin mi?
Translate from Turkish to English

Tom yalnız başına yolculuk etmek istemiyor.
Translate from Turkish to English

Geçmişte insanlar at arabasıyla yolculuk ederlerdi.
Translate from Turkish to English

Yolculuk en az beş gün sürecek.
Translate from Turkish to English

İnsanın Mars'a yolculuk edeceği günler yakında gelecek.
Translate from Turkish to English

Uçakla yolculuk edemem.
Translate from Turkish to English

Yolculuk uzundur. Yolculuk zordur.
Translate from Turkish to English

Yolculuk uzundur. Yolculuk zordur.
Translate from Turkish to English

Bu harika yolculuk için çok teşekkür ederim.
Translate from Turkish to English

Üç gündür yolculuk yapmaktayız.
Translate from Turkish to English

Genellikle yalnız mı yolculuk edersin?
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar yalnız yolculuk etmeyi sever.
Translate from Turkish to English

Yolculuk kaç saat sürdü?
Translate from Turkish to English

Bugün yolculuk yapacak durumda değilim.
Translate from Turkish to English

Sana hoş bir yolculuk diliyorum.
Translate from Turkish to English

Ona iyi bir yolculuk diledim.
Translate from Turkish to English

Bir gün Mars'a yolculuk yapabileceğiz.
Translate from Turkish to English

Diğer yolcularla tanışmak amacıyla yolculuk yapıyor.
Translate from Turkish to English

Amerika'ya yolculuk birçok hafta sürerdi.
Translate from Turkish to English

Her yolculuk tek bir adımla başlar.
Translate from Turkish to English

En uzun yolculuk bile bir tek adımla başlar.
Translate from Turkish to English

Bin millik bir yolculuk bir tek adımla başlar.
Translate from Turkish to English

Bin millik yolculuk bir tek adımla başlar.
Translate from Turkish to English

Yağmura rağmen bu yolculuk beni çok memnun etti, genel olarak.
Translate from Turkish to English

Tom şehirde otopark ücreti tasarrufu yapmak için arkadaşlarıyla birlikte yolculuk yapar.
Translate from Turkish to English

O, dünyada bir yolculuk yapma niyetiyle parasını tasarruf ediyor.
Translate from Turkish to English

Onlarla yolculuk ediyorum.
Translate from Turkish to English

Onunla yolculuk ediyorum.
Translate from Turkish to English

Yolculuk boyunca John ve ben arabayı sırayla sürdük.
Translate from Turkish to English

Bu yıl nereye yolculuk ediyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Binlerce millik bir yolculuk bir adımla başlar.
Translate from Turkish to English

Tom genellikle arka koltukta yolculuk etmeyi tercih eder.
Translate from Turkish to English

Bu uzun bir yolculuk olacak.
Translate from Turkish to English

Yolculuk en az bir hafta sürecek.
Translate from Turkish to English

Tek başına yolculuk etmekten hoşlanır mısın?
Translate from Turkish to English

Valentina Tereshkova asla uzaya ikinci bir yolculuk yapmadı . O Komünist Partisinin önemli bir üyesi ve Sovyet hükümetinin bir temsilcisi oldu.
Translate from Turkish to English

"Yakında soğuk olacak." dedi anne yarasa. "Daha ılık bir yer olan güneye uçacağız ve bütün kış orada kalacağız. Göçün anlamı budur. Diğer yarasalarla buluşacağımız bir mağaraya yolculuk edeceğiz. Bu bizim için harika bir zaman."
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary ile yolculuk etmesini istiyorum.
Translate from Turkish to English

Onlar başkente yolculuk yaptı.
Translate from Turkish to English

Bir yolculuk yapmak için ne param ne de zamanım var.
Translate from Turkish to English

Seninle yolculuk etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

O, yolculuk için hazırlanıyor.
Translate from Turkish to English

Bir yolculuk aileniz için bazı güzel anıları oluşturabilir.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: soju, içtik, sürü, ödevim, Gözlüğüm, Onların, şarapları, nedeniyle, toplantı, edildi.