Turkish example sentences with "yemekten"

Learn how to use yemekten in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Her yemekten sonra dişlerini fırçala.
Translate from Turkish to English

Balık yemekten hoşlanır mısın?
Translate from Turkish to English

Aşırı yemekten hasta oldu.
Translate from Turkish to English

Bir yemekten sonra, biz genellikle çay içeriz.
Translate from Turkish to English

O, yemekten önce kirli ellerini yıkadı.
Translate from Turkish to English

Tom her akşam yemekten sonra bir banyo yapar.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman yemekten önce dua eder.
Translate from Turkish to English

Oğlum onun pişirdiklerini yemekten hoşlanan tek kişi değil.
Translate from Turkish to English

Yemekten sonraki konuşmalarında, onlar politikadan bahsettiler.
Translate from Turkish to English

Yemekten sonra, üç saat boyunca, o derslerini çalışır.
Translate from Turkish to English

Et yemekten vazgeçtim.
Translate from Turkish to English

Yemekten sonra iki kapsül al.
Translate from Turkish to English

O dondurma yemekten hoşlanır.
Translate from Turkish to English

O, çok fazla yemekten öldü.
Translate from Turkish to English

Ayaküstü yemekten usandım.
Translate from Turkish to English

Hangi yiyecekleri yemekten kaçınırsın?
Translate from Turkish to English

Biz lezzetli yemekten epeyce hoşlandık.
Translate from Turkish to English

Onların bana servis ettiklerini yemekten başka seçeneğim yok.
Translate from Turkish to English

İşte yemekten kaçınman gereken şeylerin bir listesi.
Translate from Turkish to English

Ivır zıvır yiyecek yemekten vazgeçmek için irade gücüne sahip olmadığım için kendimden nefret ediyorum.
Translate from Turkish to English

Sağlıklı kalmanın tek yolu telaffuz edilemeyen maddelerden yapılmış bir yiyeceği yemekten kaçınmaktır.
Translate from Turkish to English

Ben yabancı yemekten hoşlanmam.
Translate from Turkish to English

Yemekten önce ellerinizi yıkayın.
Translate from Turkish to English

Aşırı yemekten kaçınmalısın.
Translate from Turkish to English

Her yemekten önce ellerini yıka.
Translate from Turkish to English

Yemekten sonra kahvemi istiyorum.
Translate from Turkish to English

Her yemekten sonra bu ilacı al.
Translate from Turkish to English

Yemekten sonra, masayı temizledi.
Translate from Turkish to English

Babam yemekten sonra koşuya gitti.
Translate from Turkish to English

Her yemekten önce bu ilacı al.
Translate from Turkish to English

Kahve yemekten sonra servis edilecek.
Translate from Turkish to English

Yemekten önce her zaman ellerini yıkamalısın.
Translate from Turkish to English

Restoranlarda yemek yemekten usandım.
Translate from Turkish to English

Hangi yiyecekleri, eğer varsa, yemekten kaçınırsınız?
Translate from Turkish to English

O her zaman bir yemekten sonra masayı temizler.
Translate from Turkish to English

Kasaba halkı kalın biftek yemekten hoşlanır.
Translate from Turkish to English

Lezzetli yemekten memnun kaldık.
Translate from Turkish to English

Hastalık çoğunlukla çok yemekten kaynaklanır.
Translate from Turkish to English

Her yemekten önce ellerini yıkamalısın.
Translate from Turkish to English

Okul kafeteryasında yemek yemekten bıktım.
Translate from Turkish to English

Böyle tatlı dondurma yemekten vazgeçmeliyim.
Translate from Turkish to English

Önceden pişirilmiş yemekten nefret ederim.
Translate from Turkish to English

Yemekten önce onun kirli ellerini yıkadı.
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar senin için evde yemenin dışarıda yemekten daha iyi olduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Yemekten sonra bulaşıkları yıkamana gerek yok.
Translate from Turkish to English

Yemekten sonra televizyon izleyebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Yemekten sonra televizyon izleyebilirsin.
Translate from Turkish to English

Ben genellikle çok yemek yemekten kaçınırım.
Translate from Turkish to English

Yalnız yemekten nefret ederim.
Translate from Turkish to English

Ne çikolatası yemekten hoşlanırsın?
Translate from Turkish to English

Tom'un hastalığı çok fazla yemekten sonuçlandı.
Translate from Turkish to English

Karpuz yemekten hoşlanırım.
Translate from Turkish to English

Melanie pizza yemekten hoşlanır.
Translate from Turkish to English

Farklı yiyecek türlerini yemekten hoşlanırım.
Translate from Turkish to English

Yemekten önce dua et.
Translate from Turkish to English

Yemekten önce ellerini yıka.
Translate from Turkish to English

Seninle yemek yemekten hoşlanıyorum.
Translate from Turkish to English

Birçok çocuk ıspanak yemekten hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Yemekten sonra birkaç bardak içtiler ve Tom konuşmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Lütfen yemekten önce ellerini yıka.
Translate from Turkish to English

Fast food yemekten bıktım.
Translate from Turkish to English

Anne babam eve gelene kadar yemek yemekten kaçındım.
Translate from Turkish to English

Tom soğan yemekten hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Kışın dondurma yemekten zevk almam.
Translate from Turkish to English

Öyle görünüyorki Tom bozuk yiyecek yemekten hasta oldu.
Translate from Turkish to English

Her gün aynı şeyi yemekten usandım.
Translate from Turkish to English

Fıstık ezmesi sandviçleri yemekten oldukça usanıyorum.
Translate from Turkish to English

Her gün öğle yemeği için aynı şeyi yemekten bıktım.
Translate from Turkish to English

Tom dişçisine her yemekten sonra dişlerini fırçaladığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Yemekten pişman olduğum bir şey yedim.
Translate from Turkish to English

Her yemekten sonra diş ipi kullanın.
Translate from Turkish to English

Ana yemekten sonra tatlı gelir.
Translate from Turkish to English

Tom her yemekten sonra dişlerini fırçalar.
Translate from Turkish to English

Chuck's Diner'daki yemekten hoşlanacağınızı biliyorum.
Translate from Turkish to English

Hangi aperitifleri yemekten hoşlanıyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom yemekten önce dua eder.
Translate from Turkish to English

O yemekten ve uyumaktan başka bir şey yapmaz.
Translate from Turkish to English

Tom dışarıda yemek yemekten hoşlanıyor.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman yemekten şikayet eder.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary her ikisi de yemekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Et yemekten kaçındım.
Translate from Turkish to English

Genetiği değiştirilmiş gıda yemekten kaçınmak neredeyse imkansız.
Translate from Turkish to English

Ben her gün kabak yemekten gerçekten bıktım.
Translate from Turkish to English

Yemekten önce ellerimi yıkarım.
Translate from Turkish to English

Balık yemekten usandım.
Translate from Turkish to English

Burada yemekten usanmadın mı?
Translate from Turkish to English

Fast food yemekten bıkmadın mı?
Translate from Turkish to English

Her gece dışarıda yemekten usandım.
Translate from Turkish to English

Yatakta yemekten vazgeç, senden sonra temizlik yapmaktan bıktım.
Translate from Turkish to English

Bu temiz olmayabilir ama onu yemekten hasta olmayacaksın.
Translate from Turkish to English

O çok fazla yemekten hastaydı.
Translate from Turkish to English

Tom sadece tüm torba patates cipsini yemekten kendini tutamadı.
Translate from Turkish to English

Tom baharatlı yemek yemekten hoşlanmıyor.
Translate from Turkish to English

Bir restoranda yemek yemek bir okul kafeteryasında yemek yemekten daha pahalıdır.
Translate from Turkish to English

Hiçbir şey lezzetli bir yemekten daha iyi olmaz.
Translate from Turkish to English

Hiçbir şey beni iyi yemek yemekten daha mutlu edemez.
Translate from Turkish to English

O tuhaf gıdalar yemekten hoşlanır.
Translate from Turkish to English

Yunan yemeklerini yemekten hoşlanırım.
Translate from Turkish to English

Tom her gün konserve ton balığı yemekten civa zehirlenmesi oldu.
Translate from Turkish to English

Kumul kavunu yemekten hoşlanırım.
Translate from Turkish to English

Bir yemekten önce ellerini yıkaman gerekir.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: ağaca, tırmanabilir, Roy, sevglisi, aradığında, olur, 1941'de, savaş, başladığında, evine.