Learn how to use yakından in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Hollandaca, Almanca ile yakından ilgilidir.
Translate from Turkish to English
Tom arabaya yakından bakmak için durdu.
Translate from Turkish to English
Tom, ona daha yakından baktı.
Translate from Turkish to English
Tom pulu aldı ve daha yakından baktı.
Translate from Turkish to English
Onları yakından incelediler.
Translate from Turkish to English
Tom, daha yakından bakmak için eğildi.
Translate from Turkish to English
Tom'la yakından ilgilenin ve onun başını derde sokmadığından emin olun.
Translate from Turkish to English
Onu yakından gözle.
Translate from Turkish to English
Seninle çok yakından ilgili bir şey keşfettim.
Translate from Turkish to English
Olaylar yakından bağlantılı idi.
Translate from Turkish to English
O, yakından annesine benziyor.
Translate from Turkish to English
Onları yakından izleyin.
Translate from Turkish to English
Bu adamın dürüstlük ile yakından uzaktan alakası yok.
Translate from Turkish to English
Şurası muhakkak ki, günümüz toplumunda tüketimin insan hayatında önemli bir yere haiz olduğunu ve refah seviyesini ve mutluluğunu yakından alâkadar etmesinin tabii olduğunu söyleyebiliriz.
Translate from Turkish to English
Polisler onu yakından sorguladı.
Translate from Turkish to English
Hollandaca Almanca ile yakından ilgilidir.
Translate from Turkish to English
Şirket ile yakından ilişkilidir.
Translate from Turkish to English
Daha yakından bak.
Translate from Turkish to English
Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.
Translate from Turkish to English
Tom'u yakından izledim.
Translate from Turkish to English
Onları yakından izle.
Translate from Turkish to English
Lütfen yakından izleyin.
Translate from Turkish to English
Tom yakından izledi.
Translate from Turkish to English
Tom yerdekinin ne olduğuna daha yakından bakmak için eğildi.
Translate from Turkish to English
Yakından dinlemelisin.
Translate from Turkish to English
Tom şömine rafından çerçeveli resmi aldı ve ona daha yakından baktı.
Translate from Turkish to English
Tom'u daha yakından dinlemeliydim.
Translate from Turkish to English
Yakından bakarsan hiçbir şey görmezsin.
Translate from Turkish to English
Mesele yakından takip ediliyor.
Translate from Turkish to English
Onu yakından görebildiniz mi?
Translate from Turkish to English
Sanırım detaylara daha yakından dikkat etmelisin.
Translate from Turkish to English
Size kedim Leonidas'dan bahsetmek istiyorum. Ona kısaca Nidas diye seslenirdik. Dünyanın en mükemmel kedisiydi. Beni en çok seven oydu. Nidas ile yakından ilgilenince daha iyi hissederdim. Ne yazık ki bir yıl önce kaçtı.
Translate from Turkish to English
Daha yakından bakmalısın.
Translate from Turkish to English
Tom daha yakından baktı.
Translate from Turkish to English
Tom bıçağı aldı ve yakından baktı.
Translate from Turkish to English
Şimdi beni yakından dinle.
Translate from Turkish to English
Tom ona daha yakından baktı.
Translate from Turkish to English
Daha yakından bakacağım.
Translate from Turkish to English
Onları yakından izledim.
Translate from Turkish to English
Onu yakından izledim.
Translate from Turkish to English
Beni yakından izle.
Translate from Turkish to English
Tom bozuk parayı aldı ve ona yakından baktı.
Translate from Turkish to English
Tom yemeğe yakından baktı.
Translate from Turkish to English
Tom haritaya yakından bakıyor.
Translate from Turkish to English
Buna daha yakından bakalım.
Translate from Turkish to English
Tom ona yakından baktı.
Translate from Turkish to English
Şarkı sözleri yeterince masum görünüyor fakat onları yakından dinlersen onların gerçekten ne kadar huzur bozucu olduğunu fark edersin.
Translate from Turkish to English
Onun soğukkanlı havasına rağmen, söylediğin her şeyle yakından ilgileniyor.
Translate from Turkish to English
Daha yakından göz atalım.
Translate from Turkish to English
Her şeyi yakından kontrol etmeyi bırak!
Translate from Turkish to English
Yakından dinleyin.
Translate from Turkish to English
Yakından izleyin.
Translate from Turkish to English
Yakından bak.
Translate from Turkish to English
Ona yakından bak.
Translate from Turkish to English
Çok yakından dikkat edin.
Translate from Turkish to English
Tom onu yakından inceledi.
Translate from Turkish to English
Tom onlara yakından baktı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye yakından baktı.
Translate from Turkish to English
Tom resme daha yakından baktı.
Translate from Turkish to English
Piyasayı yakından izliyorum.
Translate from Turkish to English
Neden daha yakından bakmıyorsun?
Translate from Turkish to English
Ben ona daha yakından bakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Ben daha yakından bakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom çok yakından izledi, ama sihirbazın hilesini çözemedi.
Translate from Turkish to English
O, daha yakından bakmaya değer.
Translate from Turkish to English
Daha yakından bakalım.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary ile birlikte yakından çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom böceğe çok yakından baktı.
Translate from Turkish to English
Tom planlara daha yakından bakmak istedi.
Translate from Turkish to English
Yakından dinle ve kesintiye uğratma.
Translate from Turkish to English
Ona daha yakından bakabilir miyim?
Translate from Turkish to English
Yakından baksan bile bir şey görmüyorsun.
Translate from Turkish to English
Bir ülke tarafından üretilen kağıt miktarı onun kültürel standartlarıyla yakından ilişkilidir.
Translate from Turkish to English
Keşke onu yakından görebilseydim.
Translate from Turkish to English
Sözleşmeye daha yakından bakmanı öneriyorum.
Translate from Turkish to English
Galce, Kornişçe ve Bretonca'nın hepsi yakından ilişkilidir.
Translate from Turkish to English
Yakından korunan bir sırdır.
Translate from Turkish to English
Mary, Tom'un cep telefonuyla başka bir kadınla yakından konuşmasına kulak misafiri oldu.
Translate from Turkish to English
Kilisenin yakından çan sesini duyabiliyorduk.
Translate from Turkish to English
Biz Tom'u daha yakından izlemek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English
Meseleye daha yakından bir göz atalım.
Translate from Turkish to English
Bu sayılara daha yakından bakalım.
Translate from Turkish to English
Ona daha yakından bakalım.
Translate from Turkish to English
Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler.
Translate from Turkish to English
Tom'un bana verdiği şeye oldukça yakından baktım.
Translate from Turkish to English
Onun hayati bulguları yakından izleniyor.
Translate from Turkish to English
Eğer yakından bakarsanız arkadaşlarınızın ve sizin benzer kişilikleriniz olduğunu keşfedeceksiniz.
Translate from Turkish to English
Ben yakından izledim.
Translate from Turkish to English
Seçenekleri yakından dinleyin.
Translate from Turkish to English
Hemşireler Fadıl'ı yakından takip ettiler.
Translate from Turkish to English
Tom tüyü yakından inceledi.
Translate from Turkish to English
Her iki şey de yakından ilişkilidir.
Translate from Turkish to English
Tom'la yakından çalışıyoruz.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary birlikte çok yakından çalıştılar.
Translate from Turkish to English
Leyla saati yakından inceledi.
Translate from Turkish to English
Şuna yakından bir göz atsan iyi edersin.
Translate from Turkish to English
Leyla resme yakından baktı.
Translate from Turkish to English
Leyla ve Sami yakından ilişkiliydi.
Translate from Turkish to English
Leyla ve Sami yakından akrabaydılar.
Translate from Turkish to English
Yanımda oturan bir adam tarafından yakından izlendiğimi fark ettim.
Translate from Turkish to English
Neredeyse hiç kimse bu hayvanı yakından görmedi.
Translate from Turkish to English