Işık yılı, ışığın bir yılda gittiği mesafedir.
Translate from Turkish to English

Benim doğum günüm 12 Haziran. Magdalena, benimle aynı günde ve yılda doğdu.
Translate from Turkish to English

Ayda yılda bir radyo dinlerim.
Translate from Turkish to English

Japon lise öğrencileri yılda 35 hafta okula gider.
Translate from Turkish to English

Ben kırk yılda bir kez kiliseye giderim.
Translate from Turkish to English

Ben kırk yılda bir kez restorana giderim.
Translate from Turkish to English

Kırk yılda bir Tatoeba'da cümleler yazarım.
Translate from Turkish to English

Nadiren, kırk yılda bir, kendi başına sinemaya gider.
Translate from Turkish to English

Boynun bir önceki yılda kalınlaştı mı?
Translate from Turkish to English

Bir yılda dört mevsim vardır.
Translate from Turkish to English

Kredini bir yılda kapatabilir misin?
Translate from Turkish to English

O, kırk yılda bir haklı.
Translate from Turkish to English

Ben seni yeni yılda göreceğim.
Translate from Turkish to English

Kırk yılda bir çalışırım.
Translate from Turkish to English

Tom kırk yılda bir Tanrı'ya dua eder.
Translate from Turkish to English

Bu yapılar nadiren, kırk yılda bir, konuşma İngilizcesinde olurlar.
Translate from Turkish to English

O, nadiren, kırk yılda bir, karanlık çöktükten sonra dışarı çıkar.
Translate from Turkish to English

Onlar her dört yılda bir büyük yarışmaların olması gerektiğine inanıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom'a yılda üç kez ikramiye verilir.
Translate from Turkish to English

Tom bir yılda iki ya da üç kez parti verir.
Translate from Turkish to English

Tom bir yılda dört kezden daha az berbere gider.
Translate from Turkish to English

Büyükannem hemen hemen her gün bir yürüyüş için dışarı çıkardı fakat şimdi o nadiren, kırk yılda bir, dışarı çıkar.
Translate from Turkish to English

Nadiren, kırk yılda bir, bir kitap okur.
Translate from Turkish to English

Babam iş için yılda iki kez Sydney'e gider.
Translate from Turkish to English

Bob senin gibi aynı yılda doğdu.
Translate from Turkish to English

Tom yılda bir ya da iki kez çocuklarını yanında işe getirir.
Translate from Turkish to English

Biz yılda bir kez buluşuruz.
Translate from Turkish to English

O onu yılda bir kez ziyaret etti.
Translate from Turkish to English

O, onu yılda iki kez ziyaret eder.
Translate from Turkish to English

Bu tapınak kırk altı yılda yapıldı.
Translate from Turkish to English

Halley'in Kuyruklu yıldızı her seksen yılda bir uğrar.
Translate from Turkish to English

Ben yılda bir kez fizik muayene olurum.
Translate from Turkish to English

2 ya da 3 yılda Fransızcada uzmanlaşmak oldukça zordur.
Translate from Turkish to English

Tom son dört yılda iki kez alkollü araba sürmekten mahkûm edildi.
Translate from Turkish to English

O nadiren, kırk yılda bir, gelir.
Translate from Turkish to English

O, yılda bir kez Tokyo'ya gelir.
Translate from Turkish to English

Kocam bir yılda 100,000 dolar kazanır.
Translate from Turkish to English

Son on yılda fiyatlar yüzde elli arttı.
Translate from Turkish to English

Çok nadir, kırk yılda bir, kiliseye gider.
Translate from Turkish to English

Yaklaşık yılda bir kez bir jüride görev yaparım.
Translate from Turkish to English

Tom kırk yılda bir saçını tarama zahmetine katlanır.
Translate from Turkish to English

Nadiren, kırk yılda bir, şehrin dışına çıkar.
Translate from Turkish to English

Nadiren, kırk yılda bir, Fransızca konuşurlar.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşim nadiren, kırk yılda bir, kiliseye gider.
Translate from Turkish to English

Pasif insan nadiren, kırk yılda bir, kendini ifade eder.
Translate from Turkish to English

Karanlıktan sonra nadiren, kırk yılda bir, dışarı çıkar.
Translate from Turkish to English

O, nadiren, kırk yılda bir, sinemaya gider.
Translate from Turkish to English

Randevularına nadiren, kırk yılda bir, geç kalır.
Translate from Turkish to English

O, nadiren, kırk yılda bir sinemaya gider.
Translate from Turkish to English

Nadiren, kırk yılda bir, berbere gider.
Translate from Turkish to English

Nadiren, kırk yılda bir, güler.
Translate from Turkish to English

Nadiren, kırk yılda bir, on birden önce yatmaya gider.
Translate from Turkish to English

Babam nadiren, kırk yılda bir, Pazar günleri dışarı çıkar.
Translate from Turkish to English

Nadiren, kırk yılda bir, gece geç saatlere kadar telefonda konuşurum.
Translate from Turkish to English

Nadiren, kırk yılda bir, sinemaya gider.
Translate from Turkish to English

Yılda kaç kez kayak yapmaya gidersin?
Translate from Turkish to English

Yılda iki kez babamın evine giderim.
Translate from Turkish to English

Yaklaşık yılda bir kez sadece bir kimono giyerim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile aynı yılda mezun oldu.
Translate from Turkish to English

Ev her beş yılda bir boyanır.
Translate from Turkish to English

Olimpiyat oyunları her dört yılda bir yapılır.
Translate from Turkish to English

Yılda kaç kez aletli dalışa gidersin?
Translate from Turkish to English

Çoğu çalışan yılda bir kez zam istiyor.
Translate from Turkish to English

Onlar nadiren, kırk yılda bir, birbirleriyle tartışırlar.
Translate from Turkish to English

Boston son on yılda hızlı büyüdü.
Translate from Turkish to English

Yalnız iki karar verdiğinden dolayı yılda sadece bir hata yapan insan zamanla ilgili yüzde elli hatalıdır.
Translate from Turkish to English

Benim kocam yılda 100.000 dolar kazanıyor.
Translate from Turkish to English

Bir artık yılda kaç gün var?
Translate from Turkish to English

Bir artık yılda kaç gün vardır?
Translate from Turkish to English

Bir yılda on iki ay vardır.
Translate from Turkish to English

Bir yılda kaç tane mevsim vardır?
Translate from Turkish to English

Işık yılı, ışığın bir yılda kat ettiği mesafedir.
Translate from Turkish to English

Berlin Duvarı hangi yılda yıkıldı?
Translate from Turkish to English

Yılda kaç kez plaja gidersiniz?
Translate from Turkish to English

Olimpiyat Oyunları her dört yılda bir gerçekleşir.
Translate from Turkish to English

O, ayda yılda bir kiliseye gider.
Translate from Turkish to English

Tom yılda 300.000 dolar kazanır.
Translate from Turkish to English

Tom yılda bir ya da iki kez Boston'a gelir.
Translate from Turkish to English

Tom yılda bir kez banyo yapar.
Translate from Turkish to English

Günde 5 İngilizce kelime ezberlersen bir yılda 1,825 kelime ve 100 yılda 182,620 kelime ezberleyebileceksin.
Translate from Turkish to English

Günde 5 İngilizce kelime ezberlersen bir yılda 1,825 kelime ve 100 yılda 182,620 kelime ezberleyebileceksin.
Translate from Turkish to English

Saat şirketi bir yılda tahminen bir milyonun üzerinde yeni saat üretecek.
Translate from Turkish to English

Ortalama yetenekteki işçiler şu anda yılda 10.000 dolardan fazla kazanırlar.
Translate from Turkish to English

ABD'de nüfus sayımı her on yılda bir yapılır.
Translate from Turkish to English

Tom saçını yılda yaklaşık üç defa kestirir.
Translate from Turkish to English

Bir yılda üç defa terfi ettirildi.
Translate from Turkish to English

Jenny yılda iki kez mutfak duvarını yıkadı.
Translate from Turkish to English

Marcel çok sıkı çalışsa da yılda yalnızca 30.000 Kanada doları kazanıyor.
Translate from Turkish to English

Köprü iki yılda yapıldı.
Translate from Turkish to English

Vergiler ayda, üç ayda, veya yılda bir ödenir.
Translate from Turkish to English

Kimse bir yılda israf ettiğimiz paranın miktarını belirleyemez.
Translate from Turkish to English

Eski Antlaşma'nın tamamını bir yılda okudu.
Translate from Turkish to English

Yabani havuç, iki yılda bir yetişen, havuca benzer bir türdür.
Translate from Turkish to English

Tom yılda 300.000 dolardan çok kazanır.
Translate from Turkish to English

Bir yılda kaç tane ay var?
Translate from Turkish to English

Bir yılda alınan yerli patent sayısı Türkiye'de 44, ABD'de ise 122 bin.
Translate from Turkish to English

Türkiye'de 11 yılda yapılan patent başvurusu, Japonya'da 15, ABD'de 20 günde yapılıyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'y yılda bir kez ziyaret etti.
Translate from Turkish to English

10 yılda kilosunun iki katına çıktı.
Translate from Turkish to English

O on yılda biriktirdiği parayı bir günde harcar.
Translate from Turkish to English

Bir ışık yılı bir mesafe birimidir. Bu, ışığın bir yılda seyahat edebileceği mesafedir.
Translate from Turkish to English