Turkish example sentences with "yüzme"

Learn how to use yüzme in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

John yüzme kulübündedir.
Translate from Turkish to English

Yüzme havuzlarında su sürekli olarak bir filtreden geçirilerek pompalanır.
Translate from Turkish to English

O, müzisyenlik ve dansçılık dersleri alıyor; yüzme ve tenis derslerini saymıyorum.
Translate from Turkish to English

John yüzme yarışmasında sınıfını temsil etti.
Translate from Turkish to English

Sanırım hangi yüzme kulübüne katılacağım fark etmez.
Translate from Turkish to English

Bu otelin bir spor salonu ve bir yüzme havuzu vardır.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin yüzme yarışında muhtemelen onu yenebileceğini düşündü.
Translate from Turkish to English

Mike yüzme kulübünün bir üyesi midir?
Translate from Turkish to English

John yüzme kulübünün bir üyesidir.
Translate from Turkish to English

Tom yüzme kursundaki başka birinden daha hızlı yüzebilir.
Translate from Turkish to English

Yüzme kolaydır.
Translate from Turkish to English

O, yüzme havuzundan uzaktaydı.
Translate from Turkish to English

Yüzme benim hobim.
Translate from Turkish to English

Yüzme benim için eğlenceli.
Translate from Turkish to English

Nehirde yüzme.
Translate from Turkish to English

Yüzme, benim için kolaydır.
Translate from Turkish to English

Yüzme iyi egzersizdir.
Translate from Turkish to English

Yüzme için bize katılacak mısın?
Translate from Turkish to English

Yüzme ile ilgileniyorum.
Translate from Turkish to English

Bir yüzme kulübüne üyeyim.
Translate from Turkish to English

Yüzme bacaklarını güçlendirir.
Translate from Turkish to English

Yüzme hoşlandığım bir şeydir.
Translate from Turkish to English

Yüzme kulübünün bir üyesiyim.
Translate from Turkish to English

Yüzme karşılaşmalarına gireceğim.
Translate from Turkish to English

Ben yüzme kulübüne üyeyim.
Translate from Turkish to English

Yüzme kaslarımızı geliştirir.
Translate from Turkish to English

Yüzme havuzuna daldı.
Translate from Turkish to English

Yüzme sağlığınız için iyidir.
Translate from Turkish to English

Yüzme vücudun bütünü için iyi bir egzersizdir.
Translate from Turkish to English

Yüzme etkinliği iptal edildi.
Translate from Turkish to English

Otelin yüzme havuzunu kullanabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Yüzme oldukça iyi yapabildiğim bir şey.
Translate from Turkish to English

Yüzme havuzu halka açık.
Translate from Turkish to English

Tom bu yaz yüzme dersleri almaya başlayacak.
Translate from Turkish to English

Tom bikinili güzel kadınlarla çevrili havuzun yanında yüzme şortuyla oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom yüzme havuzunda.
Translate from Turkish to English

Evinin yanında bir yüzme havuzu var mıdır?
Translate from Turkish to English

Oraya erken gittim ve bütün yüzme havuzunu kendime aldım.
Translate from Turkish to English

Ebeveynleri etraftayken çocuklara yüzme öğretmekten zevk almıyorum.
Translate from Turkish to English

Genç çocuklara yüzme öğretmekten zevk almıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom yüzme dersleri alıyor.
Translate from Turkish to English

Tom yüzme turlarından gerçekten hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Tom yüzme hariç her sporu denedi.
Translate from Turkish to English

Alkolün etkisi altındayken asla yüzme.
Translate from Turkish to English

Tom yüzme havuzuna atladı.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir yüzme havuzu var.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi yüzme havuzuna itti.
Translate from Turkish to English

Yüzme bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım yerden çok uzakta olmayan bir yüzme havuzu var.
Translate from Turkish to English

Onlar halka açık yüzme havuzuna gittiler.
Translate from Turkish to English

O yüzme öğrenmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Tatil yerinin büyük bir yüzme havuzu var.
Translate from Turkish to English

Eski taş ocağı şimdi popüler bir yüzme yeridir.
Translate from Turkish to English

Onun bir yüzme havuzu var.
Translate from Turkish to English

Tom 30 yaşına kadar yüzme öğrenmedi.
Translate from Turkish to English

Yüzme için biraz soğuk, değil mi?
Translate from Turkish to English

Mary yüzme takımında.
Translate from Turkish to English

Yüzme havuzu yarın kapalı olacak.
Translate from Turkish to English

Tom okulda yüzme takımında.
Translate from Turkish to English

Tom hem yüzme hem de atletizm takımında.
Translate from Turkish to English

Yeni okulunuzun yüzme havuzu yok.
Translate from Turkish to English

Yüzme öğrenmek için öncelikle suda yürümeyi öğrenmelisin.
Translate from Turkish to English

Yüzücü, Cindy Nicholas, yorucu bir yüzmenin sonunda zorlukla Daver'de kıyıya vardı fakat Kanal Yüzme Derneğinden bir sözcü onun çok iyi bir durumda olduğunu duyurdu.
Translate from Turkish to English

Yüzme iyi olduğum tek şey.
Translate from Turkish to English

Yüzme havuzuna gideceğim.
Translate from Turkish to English

Onlar bir yüzme takımı kurdu.
Translate from Turkish to English

Yüzme havuzu nerede?
Translate from Turkish to English

Yüzme bacakları güçlendirir.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary John'un yüzme turu attığını izledi.
Translate from Turkish to English

Maria benim yüzme takımımda.
Translate from Turkish to English

Yüzme öğrenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Yüzme öğrenebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Yüzme öğrenebilirdiniz.
Translate from Turkish to English

Yüzme bilmediğinden haberim yoktu.
Translate from Turkish to English

Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız.
Translate from Turkish to English

Bir yüzme havuzun var mı?
Translate from Turkish to English

Çocuklara kaç yıldır yüzme öğretiyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom yüzme havuzuna daldı.
Translate from Turkish to English

Tom yüzme havuzuna gitti.
Translate from Turkish to English

Tom neredeyse komşusunun yüzme havuzunda boğuluyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un ısıtmalı yüzme havuzu var.
Translate from Turkish to English

Tom yüzme kulübünün bir üyesi mi?
Translate from Turkish to English

Tom şehirde trampleni olan tek yüzme havuzunun sahibiydi.
Translate from Turkish to English

O, yüzme havuzuna gitti.
Translate from Turkish to English

Zayıflamak için her gün bir saat yüzme havuzunda yüzerim.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşim yüzme için içeriye girerken ben tenis için içeriye girerim.
Translate from Turkish to English

Tomas onunla yüzme havuzuna gitmek isteyip istemediğimi sordu.
Translate from Turkish to English

Ailem ve ben eğlence dolu bir gün için sahile gidiyoruz, bu, yüzme, kabuk toplama, ve kumdan kaleler yapma gibi şeyler içerecek.
Translate from Turkish to English

Bu motelin bir yüzme havuzu var.
Translate from Turkish to English

O bir yüzme dersine gitti.
Translate from Turkish to English

Yüzme, çok faydalı bir beceridir.
Translate from Turkish to English

Yüzme havuzu fırtına nedeniyle kapalı.
Translate from Turkish to English

Tom yüzme bilmez.
Translate from Turkish to English

Sadece büyük bir yüzme havuzuna ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

O, kediyi yüzme havuzuna itti.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse yüzme havuzunda değildi.
Translate from Turkish to English

Bir yüzme havuzumuz yok.
Translate from Turkish to English

Tom yerel bir yüzme havuzunda bir cankurtaran.
Translate from Turkish to English

Yüzme havuzunda bir sürü mutlu çocuk vardı.
Translate from Turkish to English

Bu yüzme okulunun aylık ücreti ne kadar?
Translate from Turkish to English

Yüzme birçok farklı kasları geliştirecektir.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: gemi, okyanus, yolculuğu, için, uygun, değil, Hemen, yolculuğa, hazırlan, Masanın.