Kanada'da suç oranı düşüyor.
Translate from Turkish to English

Ya eşcinsel olsam, bu bir suç mu?
Translate from Turkish to English

"Ben polisim. Karakola kadar gelir misiniz?” "N-neden?" “Şehrin ortasında silahla ateş etmenin suç olmadığını mı düşünüyorsun?”
Translate from Turkish to English

Raskolnikov, Dostoyevski tarafından yazılan Suç ve Ceza isimli kitabının baş kahramanıdır.
Translate from Turkish to English

Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
Translate from Turkish to English

Soygunun suç ortağı olarak tutuklandı.
Translate from Turkish to English

O, suç mahallindeydi.
Translate from Turkish to English

O, peş peşe suç işledi.
Translate from Turkish to English

O suç mahallindeydi.
Translate from Turkish to English

Tom bir suç işlediğini düşünmüyordu.
Translate from Turkish to English

O bir suç işledi.
Translate from Turkish to English

Suç artmakta.
Translate from Turkish to English

Juri bir suç kararını onayladı.
Translate from Turkish to English

Suç mahalline gittim.
Translate from Turkish to English

O suç ölümle cezalandırılır.
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar yoksulluğu suç nedeni saymaktadır.
Translate from Turkish to English

Cinayet ve soygun suç eylemleridir.
Translate from Turkish to English

O, bir suç ortağı olarak düşünüldü.
Translate from Turkish to English

Büyük şehirlerde çok miktarda suç var.
Translate from Turkish to English

Onun bir suç ortağı olduğunu düşündüler.
Translate from Turkish to English

İşlediği suç ölüm cezasına layıktı.
Translate from Turkish to English

Suç çoğu kez yoksullukla ilgilidir.
Translate from Turkish to English

Bir hırsızdan çalmak suç değildir.
Translate from Turkish to English

O bir suç mu?
Translate from Turkish to English

Aşk bir suç değil.
Translate from Turkish to English

Dans etmek bir suç değil.
Translate from Turkish to English

Eğer emir suç teşkil ediyorsa üstlerinin verdiği emre uymak zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English

Kimseye suç yüklemiyorum veya yapılanları suç olarak da görmüyorum.
Translate from Turkish to English

Kimseye suç yüklemiyorum veya yapılanları suç olarak da görmüyorum.
Translate from Turkish to English

Tom korkunç bir suç işledi.
Translate from Turkish to English

Bu bir suç.
Translate from Turkish to English

Ben gençliğimi yaşamak istiyorum, bu suç mudur?
Translate from Turkish to English

Bize yalan yere suç yüklendi.
Translate from Turkish to English

Suç mahallinde çok fazla kan ve kırık cam bulundu.
Translate from Turkish to English

Dedektif suç mahalline geldi.
Translate from Turkish to English

Tom bir suç savunma avukatı olmak istiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un eski suç kaydı yok.
Translate from Turkish to English

Bu bir suç değildi.
Translate from Turkish to English

Brezilya dünyadaki en yüksek suç oranlarından birine sahiptir.
Translate from Turkish to English

Bu, suç için etkili bir çözümdür.
Translate from Turkish to English

Birini sevmek suç mudur?
Translate from Turkish to English

Kentin yüksek bir suç oranı olduğu iyi bilinir.
Translate from Turkish to English

Portekiz kişisel kullanım için uyuşturucu bulundurmayı suç olmaktan çıkardı.
Translate from Turkish to English

Suç oranı sürekli olarak artıyor.
Translate from Turkish to English

Aşk en büyük suçludur. Hiçbir kurala uymaz. En fazla yapabileceğimiz de suç ortağı olmak.
Translate from Turkish to English

Suç işlersen cezalandırılmalısın.
Translate from Turkish to English

Suç sayısı artıyor.
Translate from Turkish to English

Bu ufacık gelişmenin yanında suç işlenmesindeki muazzam artış, muhakkak göz önünde bulundurulmalıdır.
Translate from Turkish to English

Ağır suçlarından hiçbir pişmanlık belirtisi göstermiyorlar ama suç üstüne suç işlemeye devam ediyorlar.
Translate from Turkish to English

Ağır suçlarından hiçbir pişmanlık belirtisi göstermiyorlar ama suç üstüne suç işlemeye devam ediyorlar.
Translate from Turkish to English

Suç işleyenin gözünün yaşına bakılmıyor!
Translate from Turkish to English

Tom suç ortağının kim olduğunu polise söylemeyi reddetti.
Translate from Turkish to English

Bu koşullara uymayarak suç işliyor olabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Beni suç üstü yakaladın!
Translate from Turkish to English

Onu suç üstü yakaladım!
Translate from Turkish to English

Suç üstü yakalanmaktan korkmuyor musun?
Translate from Turkish to English

Bu çok ciddi bir suç.
Translate from Turkish to English

Her suç cezalandırılmalı.
Translate from Turkish to English

Avustralya'da iki eşlilik bir suç mu?
Translate from Turkish to English

İki adam suç için birbirlerini suçladı.
Translate from Turkish to English

Sen Tom'un suç ortağıydın, değil mi?
Translate from Turkish to English

Ya sen de suç ortağısın ya da tanıdığım en saf kızsın.
Translate from Turkish to English

Suç oranı düşmedi.
Translate from Turkish to English

Beni de suç ortağı olmakla mı suçlayacaksın?
Translate from Turkish to English

Ne suç işledin?
Translate from Turkish to English

Polis geldi ve suç mahallini araştırdı.
Translate from Turkish to English

Ciddi bir suç işlemedin.
Translate from Turkish to English

Polis soruşturmasına göre, Tom olay sırasında suç mahallindeydi.
Translate from Turkish to English

O sadece küçük bir holigan ama sadece onun biraz daha inisiyatifi olsa, o büyük bir suç lideri olabilir.
Translate from Turkish to English

Polis, hırsızı suç üstü yakaladı.
Translate from Turkish to English

Ona cinayet silahını satman onun karısın öldürmek için seni suç ortağı yapar.
Translate from Turkish to English

Amerika Birleşik Devletlerinde Amerikan bayrağını yakmak bir suç mu?
Translate from Turkish to English

Mafya bir tip suç örgütüdür.
Translate from Turkish to English

Sokaklardaki suç artıyor.
Translate from Turkish to English

Suç artmaktadır.
Translate from Turkish to English

Suç azalıyor.
Translate from Turkish to English

Tom çok suç işledi.
Translate from Turkish to English

Suç işleyen herkesin hapse atılmasına gerek yok.
Translate from Turkish to English

Suç bizim.
Translate from Turkish to English

Tom bir suç işledi.
Translate from Turkish to English

Tom suç işlemedi.
Translate from Turkish to English

İşlemediği bir suç yüzünden hapishaneye gönderildi.
Translate from Turkish to English

Tom ciddi bir suç işledi.
Translate from Turkish to English

O bir suç değil.
Translate from Turkish to English

O, yakalanmadan nasıl suç işleyeceğini biliyor.
Translate from Turkish to English

Dedektif suç inceliklerini anlamaya çalıştı.
Translate from Turkish to English

Tom herhangi bir ciddi suç işlemedi.
Translate from Turkish to English

Suç yerinde üç tane üniformalı polis memuru vardı.
Translate from Turkish to English

Polisin iğrençliği yüzünden kentin suç oranı yüksektir.
Translate from Turkish to English

Suikastçı derhal yakalandı, bir arabaya konuldu ve suç mahallinden uzaklaştırıldı.
Translate from Turkish to English

Dan, Linda'nın suç tarihinin boyutunu bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Dan suç çözmede eğitildi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin sözde suç ortağıydı.
Translate from Turkish to English

Doğruyu söylemek suç değildir.
Translate from Turkish to English

Şu anda yaptığın şey bir suç.
Translate from Turkish to English

Yoksulluk bazen insanları suç işlemeye tahrik eder.
Translate from Turkish to English

Suç olmadan ceza verme.
Translate from Turkish to English

Tom işlemediği bir suç için hapiste otuz yıl geçirdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un yaptığı bir suç mu?
Translate from Turkish to English

Bir sürü suç rapor edilmiyor.
Translate from Turkish to English

Polis bir suç ortağın olduğunu bildiğini söylüyor.
Translate from Turkish to English