Learn how to use sorunları in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Zenginlerin fakirler kadar sorunları vardır.
Translate from Turkish to English
Yeni hükümetin malî sorunları var.
Translate from Turkish to English
Bu hayvanın, bazı kalıtsal sorunları varmış gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Onların Yeni Zelanda'dadaki tüneller ile ilgili çok sayıda sorunları olduklarını duydum.
Translate from Turkish to English
Evlerin bodrumlarının sorunları olması muhtemeldir.
Translate from Turkish to English
Günün sosyal sorunları gittikçe daha karmaşık olma eğilimindedir.
Translate from Turkish to English
Seller, şiddetli rüzgar fırtınaları, kuraklıklar, öldürücü donlar ve hava kirliliği sorunları hepsi,ara sıra, modern toplumu etkilenmiştir.
Translate from Turkish to English
İnsanlar sorunları tartışmanın bir zaman kaybı olduğuna inanıyorlar.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un ilgilenecek bazı sorunları var.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary ile ilgili bazı sorunları vardı.
Translate from Turkish to English
Tom'un okulda bir sürü sorunları vardı.
Translate from Turkish to English
Tom gerçekten sorunları hakkında fazla konuşmaz.
Translate from Turkish to English
Tom'un en büyük oğluyla kesinlikle sorunları var.
Translate from Turkish to English
Tom tüm sorunları için Mary'yi suçluyor.
Translate from Turkish to English
O, durmadan ailesinin sorunları hakkında konuştu.
Translate from Turkish to English
Sorunları çözülmemiş olarak bırakmamalısın.
Translate from Turkish to English
Onun sorunları var.
Translate from Turkish to English
Onların kendi sorunları var.
Translate from Turkish to English
Senin önerinle ilgili bazı sorunları işaret etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Sağlık sorunları yaşadı.
Translate from Turkish to English
Sizin gibi aynı sorunları yaşıyoruz.
Translate from Turkish to English
Sağlık sorunları nedeniyle okulu bıraktı.
Translate from Turkish to English
Onlar evlilik sorunları yaşıyordu.
Translate from Turkish to English
Bütün sorunları tarafından depresyona girdi.
Translate from Turkish to English
Bütün o sorunları kolaylıkla çözdü.
Translate from Turkish to English
Sorunları dikkatlice düşünmeliyiz.
Translate from Turkish to English
Çevre sorunları hakkında çok şey biliyorum.
Translate from Turkish to English
Sorunları ele almalıyız.
Translate from Turkish to English
Sorunları denetimimiz altına almalıyız.
Translate from Turkish to English
Tom'un sorunları Mary'ninkilerle karşılaştırıldığında hiçbir şey.
Translate from Turkish to English
Onun büyük sorunları var.
Translate from Turkish to English
Mary'nin kendi sorunları var.
Translate from Turkish to English
Japon ekonomik sorunları hakkında biraz bilgi almak için, bu kitabı çok faydalı bulacaksın.
Translate from Turkish to English
O bütün sorunları çözdü.
Translate from Turkish to English
İşsizlik problemleri tabii ki önemli olsa da, çevre sorunları da oldukça önemlidir.
Translate from Turkish to English
Tom'un sorunları olacağını sanmıyorum.
Translate from Turkish to English
Onun okulda sorunları var.
Translate from Turkish to English
Ben karşıma çıkardığınız suni sorunları çözmek için hep çabaladım.
Translate from Turkish to English
Kral sağlık sorunları için tacını bıraktı.
Translate from Turkish to English
Pinochet kalp sorunları nedeniyle hastanede kalıyor.
Translate from Turkish to English
Herkesin sorunları vardır.
Translate from Turkish to English
Tom'un parasal sorunları var.
Translate from Turkish to English
Bir sorunları var.
Translate from Turkish to English
Tom'un bazı sorunları var.
Translate from Turkish to English
Belki de Tom'un sorunları vardır.
Translate from Turkish to English
Herkesin zaman zaman ailevi sorunları olur.
Translate from Turkish to English
Onun sorunları bitmedi.
Translate from Turkish to English
Sana bütün bu sorunları yarattığım için üzgünüm.
Translate from Turkish to English
Tom'un kesinlikle sorunları oluyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un kendi sorunları var.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary'nin evlilik sorunları vardı.Sanırım bunu herkes biliyordu.
Translate from Turkish to English
Erkekler nadiren sorunları hakkında konuşurlar.
Translate from Turkish to English
Tom'un ailesinin ciddi para sorunları var.
Translate from Turkish to English
Dünyanın en büyük sorunları; etnik milliyetçilik ve emperyalizmdir.
Translate from Turkish to English
Şanslısın, Tom'un sorunları sende yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un kalp sorunları var.
Translate from Turkish to English
Tom'un aynı sorunları vardı.
Translate from Turkish to English
Tom'un duygusal sorunları var.
Translate from Turkish to English
Tom'un ruhsal sorunları var mı?
Translate from Turkish to English
Tom'un tüm sorunları çözüldü.
Translate from Turkish to English
Tom'un psikolojik sorunları var.
Translate from Turkish to English
Bu sorunları inceleyeceğiz.
Translate from Turkish to English
Tom'un bazı duygusal sorunları var.
Translate from Turkish to English
Tom'un ciddi sağlık sorunları var.
Translate from Turkish to English
Benim işim sorunları öngörmek.
Translate from Turkish to English
Tom'un büyük sorunları var.
Translate from Turkish to English
Marilla'nın, akciğerleri ile ilgili sorunları vardı.
Translate from Turkish to English
Bu dergide eğitim sorunları hakkında ilginç bir makale var.
Translate from Turkish to English
Tom sorunları hakkında konuşmak istemedi.
Translate from Turkish to English
Mesajları alamıyorum. Posta kutumun sorunları var.
Translate from Turkish to English
Küçük sorunları kafaya takmamalıyız.
Translate from Turkish to English
Tom gözlerinde bazı sorunları var gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Birbirlerini anlama sorunları vardı.
Translate from Turkish to English
Tom'un sorunları mali değildi.
Translate from Turkish to English
Bilim gelişirse bu tür sorunları çözebileceğiz.
Translate from Turkish to English
Hangi sorunları buldunuz?
Translate from Turkish to English
Okutman, kirlilik sorunları hakkında konuştu.
Translate from Turkish to English
Tom'un bu sorunları yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un kesinlikle bazı sorunları var.
Translate from Turkish to English
Sanırım evli insanların bekar insanlardan daha çok sorunları var.
Translate from Turkish to English
Bu kadının zihinsel sorunları var.
Translate from Turkish to English
Biz sorunları çözmek ve bilgiyi düzenlemek için bilgisayarlar kullanırız.
Translate from Turkish to English
Bazı ekipman sorunları yaşıyoruz.
Translate from Turkish to English
Tom bütün sorunları için Mary'yi suçladı.
Translate from Turkish to English
Mary'nin kocası kendi sorunları için onu suçlamıyor.
Translate from Turkish to English
İnsanlar her zaman tüm sorunları için başka birini suçlamak istiyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un yaşadığı aynı sorunları yaşıyoruz.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary ikisinin de içme sorunları var.
Translate from Turkish to English
Hem Tom'un hem de Mary'nin içme sorunları var.
Translate from Turkish to English
Tom'un okulda sorunları var.
Translate from Turkish to English
Tom büyük para sorunları oldu.
Translate from Turkish to English
Son zamanlarda hafıza sorunları yaşıyorum.
Translate from Turkish to English
Güzel insanların bile sorunları vardır.
Translate from Turkish to English
Tom Mary ile sorunları olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom'un uyku sorunları var.
Translate from Turkish to English
Neden Tom'un her zaman para sorunları var?
Translate from Turkish to English
Tom'un kişisel sorunları hakkında her şeyi biliyorum.
Translate from Turkish to English
Çarpık kentleşme ve kaos pek çok planlama sorunları yaratır.
Translate from Turkish to English
Onun solunum sorunları vardı.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary ile ilgili sorunları var.
Translate from Turkish to English