Turkish example sentences with "sesle"

Learn how to use sesle in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

O, gür bir sesle ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Kendisine "HAYIR" dedi. Yüksek sesle "EVET" dedi.
Translate from Turkish to English

Yüksek sesle ağlamaktan kendimi alamadım.
Translate from Turkish to English

Herkes işitebilsin diye lütfen yüksek sesle oku.
Translate from Turkish to English

İngilizceyi yüksek sesle okumalısın.
Translate from Turkish to English

O, yumuşak bir sesle konuştu.
Translate from Turkish to English

Birisi yüksek sesle kapıyı çalıyor.
Translate from Turkish to English

Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı..
Translate from Turkish to English

Daha yüksek sesle konuşun böylece herkes sizi duyabilir.
Translate from Turkish to English

Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman öyle kısık sesle konuşur ki ne söylediğini ben zar zor anlayabiliyorum.
Translate from Turkish to English

Çok yüksek sesle konuşmak zorunda değilsiniz.
Translate from Turkish to English

Lütfen alçak sesle konuşun.
Translate from Turkish to English

Adam onun yüksek sesle protestosuna aldırmadı.
Translate from Turkish to English

Adam alçak sesle konuştu.
Translate from Turkish to English

Yüksek sesle konuşmalısın.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam öne doğru eğildi ve karısına yumuşak bir sesle sordu.
Translate from Turkish to English

Tom neredeyse yüksek sesle kahkaha atacaktı.
Translate from Turkish to English

Tom yüksek sesle güldü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye çok yüksek sesle gülmemesini söyledi.
Translate from Turkish to English

Yüksek sesle konuşmak zorunda değilsin. Seni çok net şekilde duyabiliyorum.
Translate from Turkish to English

Bay Hopkins öyle bir yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabiliyordum.
Translate from Turkish to English

John yüksek sesle garsonu çağırdı.
Translate from Turkish to English

John o kadar yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabildim.
Translate from Turkish to English

John yüksek sesle davulları çalıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom obua sırasında yüksek sesle burnunu sildi.
Translate from Turkish to English

Yüksek sesle okuyun.
Translate from Turkish to English

Yüksek sesle konuşma.
Translate from Turkish to English

Kitabı yüksek sesle okuyun.
Translate from Turkish to English

Daha yüksek sesle konuşun lütfen.
Translate from Turkish to English

Çok yüksek sesle konuştu.
Translate from Turkish to English

Biz yüksek sesle şarkı söyledik.
Translate from Turkish to English

Biraz daha yüksek sesle, lütfen.
Translate from Turkish to English

O, şarkıyı düşük sesle söyledi.
Translate from Turkish to English

Lütfen daha yüksek sesle konuşun.
Translate from Turkish to English

Yüksek sesle konuşmamalısın.
Translate from Turkish to English

Lütfen onu daha yüksek sesle söyle.
Translate from Turkish to English

O yüksek sesle konuştuğu için mahcup oldu.
Translate from Turkish to English

Hey, Ayako. Lütfen yüksek sesle konuş.
Translate from Turkish to English

Çok yüksek sesle konuşmamalısın.
Translate from Turkish to English

Lütfen yüksek sesle konuşun.
Translate from Turkish to English

Lütfen daha yüksek bir sesle konuşun.
Translate from Turkish to English

O güzel bir sesle şarkı söyledi.
Translate from Turkish to English

Çok yüksek sesle konuşmana gerek yok.
Translate from Turkish to English

İnsanlar heyecanlandıklarında daha yüksek sesle konuşma eğilimleri vardır.
Translate from Turkish to English

Tom yüksek sesle gülmemeye çalışıyordu.
Translate from Turkish to English

O, onunla her zaman yüksek sesle konuşur.
Translate from Turkish to English

Babam her zaman çok yüksek bir sesle konuşur.
Translate from Turkish to English

O, bir şekilde zor işitiyor, bu yüzden lütfen yüksek sesle konuşun.
Translate from Turkish to English

O, zor işittiğinden dolayı, o onunla her zaman yüksek sesle konuşur.
Translate from Turkish to English

O yüksek sesle küfretti.
Translate from Turkish to English

O, yüksek sesle konuşuyor.
Translate from Turkish to English

Yüksek sesle konuş ki herkes seni duyabilsin.
Translate from Turkish to English

O yüksek sesle güvende olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin daha yüksek sesle şarkı söylemesini istedi.
Translate from Turkish to English

Onu yüksek sesle açıkça söyleyin.
Translate from Turkish to English

Burada yüksek sesle konuşmayın.
Translate from Turkish to English

Hey, Ayako! Lütfen daha yüksek sesle konuş.
Translate from Turkish to English

O, her zaman alçak bir sesle konuşur.
Translate from Turkish to English

Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
Translate from Turkish to English

Burada öyle yüksek sesle konuşmamalısınız.
Translate from Turkish to English

Şiiri yüksek sesle okudu.
Translate from Turkish to English

Müzisyen davulunu yüksek sesle çaldı.
Translate from Turkish to English

Biraz daha yüksek sesle konuşun.
Translate from Turkish to English

Lütfen yüksek sesle konuşur musun? Seni duyamıyorum.
Translate from Turkish to English

Uyurken yüksek sesle horluyordu.
Translate from Turkish to English

Ellerinden geldiği kadar yüksek sesle bağırdılar.
Translate from Turkish to English

Haksızlığa karşı yüksek sesle konuşmalısın.
Translate from Turkish to English

Yardım için yüksek sesle bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom'un çok yüksek sesle konuşma eğilimi var.
Translate from Turkish to English

Konuşmasından sonra seyirciler yükse sesle alkışladı.
Translate from Turkish to English

Çocuklarla yumuşak bir sesle konuştu.
Translate from Turkish to English

Bu odada yüksek sesle konuşmasan daha iyi olur.
Translate from Turkish to English

Adam keskin bir sesle bir şeyi şikâyet ediyordu.
Translate from Turkish to English

O yüksek sesle üfledi.
Translate from Turkish to English

Yüksek sesle güldüm.
Translate from Turkish to English

Yüksek sesle horluyordu.
Translate from Turkish to English

Bebek yüksek sesle ağladı.
Translate from Turkish to English

Dima kızgın bir sesle sordu: "Nubz? Bu bir oyun değil Saib! Bu hayatın kendisi!
Translate from Turkish to English

Yüksek sesle konuşmaya gerek yok.
Translate from Turkish to English

Beni herkes duyabilsin diye yüksek sesle konuşuyordum.
Translate from Turkish to English

O yüksek sesle konuştu.
Translate from Turkish to English

Hikayeyi yüksek sesle oku.
Translate from Turkish to English

Alçak sesle konuştular.
Translate from Turkish to English

Tom yüksek sesle kapıyı çaldı.
Translate from Turkish to English

Lunaparkta Mary yalnız başına ağlayan bir oğlan buldu ve yumuşak bir sesle "Merhaba yavrum, sorun nedir? Kayıp mı oldun? Seni Kayıp Çocuklar Şubesine götüreyim mi?" dedi.
Translate from Turkish to English

Tom yüksek sesle kıkırdadı.
Translate from Turkish to English

Tom yüksek sesle üfledi.
Translate from Turkish to English

Tom yüksek sesle geğirdi.
Translate from Turkish to English

Jiro, daha önce birinin önünde hiç ağlamadı, yüksek sesle ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Perry yüksek sesle düşünme alışkanlığı edindi.
Translate from Turkish to English

Gerçekten yüksek sesle bağırmak zorunda mıydın?
Translate from Turkish to English

Tom ağzı açık yüksek sesle horluyordu.
Translate from Turkish to English

Tom elinden geldiği kadar yüksek sesle çığlık attı.
Translate from Turkish to English

Tom yüksek sesle inledi.
Translate from Turkish to English

Tom yüksek sesle öksürdü.
Translate from Turkish to English

Tom'un yüksek sesle horlaması beni bütün gece uyanık tuttu.
Translate from Turkish to English

Tom alçak sesle bir şey mırıldanıyordu.
Translate from Turkish to English

Bunu yüksek sesle okumak için çok geç değil.
Translate from Turkish to English

Tom yüksek sesle horluyordu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: katılmaz, mısın, katılmak, isteyenler, buraya, isimlerini, yazsın, Kendimi, nedense, geceleri.