Turkish example sentences with "sıra"

Learn how to use sıra in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sıra sende.

İngilizcenin yanı sıra iki dil bilmekte.

Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?

Gitmiyorum, çünkü diğer nedenlerin yanı sıra param yok.

Doğduğu ülkeyi ziyaret etmek için ara sıra tatillerden faydalandı.

Sıra beyazda ve kazandı.

İngilizce ve Almanca yanı sıra, İspanyolca konuşuyor.

İngilizce ve Fransızcanın yanı sıra, Almanca konuşabilir.

İngilizcenin yanı sıra matematik de öğretir.

Eski olanlarının yanı sıra çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında bilinmemektedir.

Ara sıra tenis oynarım.

Midemde ara sıra olan ağrılar var.

Ara sıra sinemaya giderim.

Ara sıra ata binmeyi severim.

Ara sıra onunla okulda karşılaşırım.

Eğitim yaptığın okulda yazı yazmanın yanı sıra sağduyuyu öğretmediler mi?

Karısı iki çocuğunun yanı sıra şimdi kocasının dedesine de bakmak zorundaydı.

Müziğin yanı sıra o sporları da sever.

Sadece kitap okumayın. ara sıra dışarı gidin ve biraz egzersiz yapın.

Televizyon izleyicileri eğlendirmesinin yanı sıra onları aydınlatır.

Jane gitarın yanı sıra keman çalabilir.

Seller, şiddetli rüzgar fırtınaları, kuraklıklar, öldürücü donlar ve hava kirliliği sorunları hepsi,ara sıra, modern toplumu etkilenmiştir.

Dün sert rüzgarların yanı sıra, yoğun yağmur yağdı.

Tom iki sıra önümde oturdu.

Tom İngilizcenin yanı sıra Almanca da konuşabilir.

Tom ara sıra Boston'a gider.

Bunun kadar sıra dışı bir şey asla tatmadım.

Tom Mary'den Lady Gaga konserinde ön sıra koltuklardan almanın bir yolunu bulmasını istedi.

Zaman yalanın yanı sıra gerçeği de ortaya koyar.

Eğer zamanınız varsa, ara sıra birkaç satır yaz.

Tom ara sıra bir bardak şarabı sever.

Tom'la ilgilenmek ara sıra zor olabilir.

Bir cerrah olmanın yanı sıra, o ünlü bir yazardı.

Yarın ara sıra sağanaklar olabilir.

İngilizcenin yanı sıra Fransızca konuşabilir.

Ünlü bir fizikçi olmanın yanı sıra, o büyük bir romancıdır.

Michael İngilizcenin yanı sıra Japonca da konuşur.

O hâlâ ara sıra beni görmeye gelir.

Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı.

Robert ara sıra beni ziyarete gelir.

Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.

Nancy Paris'in yanı sıra Londra'ya da gitti

Şimdi sıra sizde.

Ara sıra televizyon izlerim.

Ara sıra TV izlerim.

Onlar beni ara sıra ziyaret ettiler.

Sakar adam onun sıra dışı yeteneğini kıskandı.

Ara sıra yağmur yağıyor.

Sporun yanı sıra müziği de severim.

Ara sıra kar yağıyordu.

O, ara sıra toplantılara katılır.

Ara sıra ondan haber alırım.

Ara sıra beni görmek için gel.

İyi bir doktor olmasının yanı sıra, o çok ünlü bir roman yazarıydı.

Sıra bendedir.

Ara sıra ondan haber alıyorum.

Lütfen ara sıra bana yazınız.

O, ona yiyeceğin yanı sıra para da verdi.

Onun erken kalkması sıra dışıdır.

Ara sıra annemden haber alıyorum.

O, ara sıra annesine yazar.

O, ara sıra bana yazacağına söz verdi.

Sıra tozla kaplı.

Otobüs durağında,insanlar düzgün bir şekilde sırada beklediler.Filhakika otobüs durur durmaz sıra bozuldu.

Ara sıra gelip beni görür.

Sıra dışı bir şeyin kokusunu alıyor musun?

Sıra dışı bir şey yapmadım.

Ara sıra oğlumu görmek için gelir.

Ara sıra okula gitmem.

Onun hakkında sıra dışı bir şey var.

Ara sıra canım işimden ayrılmak istiyor.

İngilizcede sıra dışı bir yeteneği var.

Ara sıra beraber filme gideriz.

Ara sıra beraber balığa gideriz.

Onu ara sıra kütüphanede görürüm

Ara sıra oğlum beni ziyarete geliyordu.

Senin yanın sıra o da bu işten bıktı.

Ara sıra plaja gitmeyi sever.

Sizin yanınız sıra, onlar da sıradan insanlar.

İngilizcenin yanı sıra Almanca da konuşur.

İngilizcenin yanı sıra, Almanca da konuşur.

O güzel olmasının yanı sıra zekiydi.

O, öykülerini çok sıra dışı bir şekilde anlattı.

İngilizcenin yanı sıra İspanyolca da konuşur.

Her yazar kasada uzun bir sıra vardır.

Ara sıra beni arar.

Öğretmenimiz İngilizcenin yanı sıra Fransızca da konuşur.

Öğrencilerinin yanı sıra öğretmen de geldi.

Bir doktor olmanın yanı sıra, o bir yazardır.

İngilizcenin yanı sıra Fransızca da konuşabilir.

Dün geceden beri ara sıra yağmur yağıyor.

Dün geceden beri ara sıra kar yağıyor.

Gece boyunca ara sıra yağmur yağıyordu.

Sıra bende.

İki sıra yapın.

Bu sıra dışı.

Hiçbir şey sıra dışı gözükmüyordu.

Düz bir sıra oluşturun.

Ve şimdi, sıra bende!

Hesaplamalı dilbiliminde birçok dil bilmenin yanı sıra iyi bir bilgisayar kullanım bilgisi gereklidir.

Şimdi bile, ara sıra seni görmek istediğimi düşünüyorum. Fakat bugünkü seni değil geçmişten hatırladığım seni.

Also check out the following words: Dünya, portakal, şeklindedir, karın, ağrım, peyniri, sevmez, çalışırken, kaza, harcadığından.