Turkish example sentences with "polis"

Learn how to use polis in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Polis bir adamla sokakta konuştu.
Translate from Turkish to English

Polis adamın peşinde.
Translate from Turkish to English

O bir polis memuru oldu.
Translate from Turkish to English

Polis çağır!
Translate from Turkish to English

Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor.
Translate from Turkish to English

Bir polis, kızlara arabanın onlara ait olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English

Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.
Translate from Turkish to English

Polis seni içeriye atacak.
Translate from Turkish to English

Polis seni hapse koyacak.
Translate from Turkish to English

Polis seni hapishaneye koyacak.
Translate from Turkish to English

Polis seni hapse atacak.
Translate from Turkish to English

Polis seni parmaklıkların arkasına koyacak
Translate from Turkish to English

Polis, soygun olayı ile ilişkili olarak bir şüpheliyi tutukladı.
Translate from Turkish to English

Polis, suçu çözmeye koyuldu.
Translate from Turkish to English

Polis sarhoştu.
Translate from Turkish to English

Noktada on polis memuru vardı.
Translate from Turkish to English

Polis vurularak öldürüldüğünde izinliydi.
Translate from Turkish to English

Polis onu suçüstü yakaladı.
Translate from Turkish to English

Polis kalabalığı kontrol edemedi.
Translate from Turkish to English

Polis yola girişi kısıtladı.
Translate from Turkish to English

Bir polis arabasına ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

O, bir polis devriyesi görünce kaçtı.
Translate from Turkish to English

Polis, arabaları tek-tek kontrol ediyordu.
Translate from Turkish to English

Sadece binanın önünde duran insanlar polis.
Translate from Turkish to English

Polis henüz bu korkunç suçu işlemiş kişiyi yakalamış değil.
Translate from Turkish to English

Polis herhangi bir şey bulmadan gitti.
Translate from Turkish to English

Polis kırmızı ışıkta caddeyi geçmememizi söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom, bir polis olarak kılık değiştirdi.
Translate from Turkish to English

Polis suçluyu bulabildi.
Translate from Turkish to English

Polis onu suçun bir taraftarı olarak görüyordu.
Translate from Turkish to English

İki polis bir hırsız tutukladı. Onlar onu Bayan Miller'in evine gizlice girerken yakaladı.
Translate from Turkish to English

Polis memuru tanığı korudu.
Translate from Turkish to English

Polis arabada.
Translate from Turkish to English

Evin kapısında bir polis var.
Translate from Turkish to English

Adam polis gözetiminde tutuldu.
Translate from Turkish to English

Trafik kazasının nedeni polis tarafından rapor edildi.
Translate from Turkish to English

Polis John'un öldürüldüğünü düşündüğü zamanda, Tom bir barda Mary ile içiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom, John'un niçin bir polis olmak istediğini Mary'nin bildiğini düşündüğünü söyledi.
Translate from Turkish to English

Mary ve John onu öldürmekle tehdit ettikten sonra, Tom polis koruması istedi.
Translate from Turkish to English

O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti fakat o gitmeye korktu.
Translate from Turkish to English

O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Tom polis tarafından gözaltına alındı.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda polis gözetiminde.
Translate from Turkish to English

Polis Tom'un Mary'yi öldüresiye dövdüğünü düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Polis soygunla ilgili olarak bir şüpheliyi tutukladı.
Translate from Turkish to English

Polis Tom'a sıradan bir suçlu gibi davrandı.
Translate from Turkish to English

Tom, onun çocukluğundan beri, bir polis olmayı istediğini biliyordu.
Translate from Turkish to English

Yedi polis öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Polis köpeği onun çantasındaki kokainin izini buldu.
Translate from Turkish to English

Polis niçin Tom'u tutuklamıyor?
Translate from Turkish to English

Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti.
Translate from Turkish to English

Polis onu yolun kenarına çektiği zaman hız limitinin üzerinde 50 ile gidiyordu.
Translate from Turkish to English

Polis John'un öldürüldüğünü düşündüğü zaman Tom Mary ile bir barda içiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin polis tarafından tutuklanmamasını umuyor.
Translate from Turkish to English

Polis Tom'a dikkatsiz sürüşü için trafik cezası kesti.
Translate from Turkish to English

Tom neler olduğunu fark etmeden önce polis Mary'yi çoktan tutuklamıştı.
Translate from Turkish to English

Polis kasabayı terk etmememi söyledi.
Translate from Turkish to English

Polis Tom'a onun kızını arayacağına söz verdi.
Translate from Turkish to English

Derhal bir polis çağırıldı.
Translate from Turkish to English

Bu durumda, polis çağırın.
Translate from Turkish to English

Polis her yere baktı ve Tom'la ilgili herhangi bir iz bulamadı.
Translate from Turkish to English

Polis her yere baktı ve Tom'la ilgili hiçbir iz bulamadı.
Translate from Turkish to English

John bir polis oldu.
Translate from Turkish to English

Tom bir intihar notu bırakmadı, bu yüzden polis cinayetten şüpheleniyor.
Translate from Turkish to English

Neden polis burada?
Translate from Turkish to English

Polis memuru görevde.
Translate from Turkish to English

Bir polis bana geldi.
Translate from Turkish to English

Bir polis ona doğru geldi.
Translate from Turkish to English

Polis onu izledi.
Translate from Turkish to English

Bana polis tarafından vuruldu.
Translate from Turkish to English

O, polis tarafından avlandı.
Translate from Turkish to English

O, polis tarafından aranıyor.
Translate from Turkish to English

Polis karakolu nerede?
Translate from Turkish to English

Polis hırsızı yakaladı.
Translate from Turkish to English

O, polis tarafından yakalandı.
Translate from Turkish to English

Polis, suçluları yakaladı.
Translate from Turkish to English

Polis şimdi görevde.
Translate from Turkish to English

Trafik kurallarına uymayan sürücüyü polis cezalandırdı.
Translate from Turkish to English

Polis hırsızı kovaladı.
Translate from Turkish to English

Polis kalabalığı geride tuttu.
Translate from Turkish to English

Polis onu gözaltında tuttu.
Translate from Turkish to English

Onun polis tarafından yakalandığını gördüm.
Translate from Turkish to English

Polis hırsızı tutukladı.
Translate from Turkish to English

Polis onu hırsızlıkla suçladı.
Translate from Turkish to English

Polis şüpheliyi tutukladı.
Translate from Turkish to English

Polis soyguncunun elinden tuttu.
Translate from Turkish to English

Polis onun sıcak bir madde olduğunu biliyordu.
Translate from Turkish to English

Polis karakoluna gitmek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Polis karakoluna nasıl gidebilirim?
Translate from Turkish to English

Polis onu kolundan yakaladı.
Translate from Turkish to English

O, bir polis kılığında kaçtı.
Translate from Turkish to English

Onlar benim polis karakoluna gitmemi tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

O, bir polis memuru oldu.
Translate from Turkish to English

Polis kalabalığı dağıttı.
Translate from Turkish to English

Polis kavgayı ayırdı.
Translate from Turkish to English

Polis onu yakaladı.
Translate from Turkish to English

Oradaki polis kulübesinde sorun.
Translate from Turkish to English

Polis tarafından götürüldü.
Translate from Turkish to English

Polis olayı inceliyor.
Translate from Turkish to English

Polis hırsızın peşinden "Dur!" diye bağırarak koştu.
Translate from Turkish to English

Askeri polis onun için geldi.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: şükür, Günaydın, Mike, uyu, Timmy, yıllar, Muiriel, Hepinize, hırsızlığın, yanlış.