Turkish example sentences with "patates"

Learn how to use patates in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Patates cipsi senin için iyi değildir.
Translate from Turkish to English

Memleketim Bolu'da patates aromalı köy ekmeği yedim.
Translate from Turkish to English

Sana patates kaynatacağım.
Translate from Turkish to English

Balık ve patates kızartması en ünlü İngiliz yiyeceğidir.
Translate from Turkish to English

Patates çok ucuzdur.
Translate from Turkish to English

Tom ketçaplı patates kızartması yemeği tercih ediyor.
Translate from Turkish to English

Bu patates cipsi, size daha fazlasını istetecek kadar yeterince iyi.
Translate from Turkish to English

Tom haftanın her günü et ve patates yemeğe aldırış etmezdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un akşam yemeği için rulo köftesi ve patates püresi vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un akşam yemeği için kuzu pirzola, patates ve mantar çorbası vardı.
Translate from Turkish to English

Tabakta bir parça piliç, bir patates ve biraz yeşil bezelye vardı.
Translate from Turkish to English

Tom yarım paket patates kızartması yedi.
Translate from Turkish to English

Büyük patates kızartması, lütfen.
Translate from Turkish to English

Birkaç patates istiyorum.
Translate from Turkish to English

Patates yemek şişmanlatıcı mıdır?
Translate from Turkish to English

Bir torba patates kızartmasının hepsini yememeliydim.
Translate from Turkish to English

Patates çipsinin tüm torbasını yememeliydim.
Translate from Turkish to English

Onunla birlikte patates kızartması ister misin?
Translate from Turkish to English

Az pişmiş et ve bir patates, lütfen.
Translate from Turkish to English

Daha fazla patates cipsi buyurun.
Translate from Turkish to English

Birkaç patates istiyorum. Hiç patatesiniz var mı?
Translate from Turkish to English

Hokkaido'da birçok çiftçi patates yetiştirir.
Translate from Turkish to English

Bahçesinde patates yetiştirdi.
Translate from Turkish to English

Patates kızartmam için ekstra tuz rica ettim.
Translate from Turkish to English

Patates pişirmek için favori tarzınız nedir?
Translate from Turkish to English

Yaz zamanı soğuk patates yemeyi severim.
Translate from Turkish to English

Patates cipsinde çok gıda yok.
Translate from Turkish to English

Patatesleri sıradan bir bıçak yerine patates soyacağı ile soymayı tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Patates salatasını severim.
Translate from Turkish to English

Bu patates kızartmasından biraz ister misin?
Translate from Turkish to English

O patates salatası sever.
Translate from Turkish to English

İkinci tabakta nohut, tavuk, et, sosis ve patates var.
Translate from Turkish to English

Patates yemeği gaz yapıyor.
Translate from Turkish to English

Tom patates salatası yapmak için patates haşlıyor.
Translate from Turkish to English

Tom patates salatası yapmak için patates haşlıyor.
Translate from Turkish to English

Abi patates püresi ne kadar da sertti değil mi? Gerçi tadına bile bakmadım.
Translate from Turkish to English

Bir patates salatası yedik.
Translate from Turkish to English

Patates çorbası içtik.
Translate from Turkish to English

Patates kızartmalarımı yeme.
Translate from Turkish to English

Biraz daha patates püresi alır mısınız?
Translate from Turkish to English

Biraz daha patates püresi almak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Patates soyarken serçe parmağımı kestim.
Translate from Turkish to English

Ben de patates kızartması ısmarladım.
Translate from Turkish to English

Tom bir torba patates kızartması yiyor.
Translate from Turkish to English

Tom bir patates çiftçisiydi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ve John'a biraz patates cipsi sundu.
Translate from Turkish to English

Tom genellikle fasulye, pirinç patates ya da makarna yer.
Translate from Turkish to English

Bu yıl patates yerine mısır yetiştirmeyi düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Büyük bir porsiyon patates kızartması lütfen.
Translate from Turkish to English

Patates yemek istemiyorsan, o zaman aç otur.
Translate from Turkish to English

Bir porsiyon daha patates ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Patates kızartması yerine soğan halkaları alacağım.
Translate from Turkish to English

Biraz kızarmış patates yemek ister misin?
Translate from Turkish to English

Sen de patates aldın mı?
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin patates salatası yapma tarzını seviyor.
Translate from Turkish to English

Bir torba patates cipsini tek başıma yedim.
Translate from Turkish to English

Lütfen patates püresini verir misin?
Translate from Turkish to English

Bu çiftlik patates yetiştiriyor.
Translate from Turkish to English

Patates salatası sever.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary televizyon izliyorlar ve patates cipsi yiyorlar.
Translate from Turkish to English

Bir sürahi bira ve bir porsiyon patates kızartması istiyorum.
Translate from Turkish to English

Sirkesiz patates kızartması, lütfen.
Translate from Turkish to English

Bu buğulanmış patates!
Translate from Turkish to English

Dün gece biftek ve patates yedim.
Translate from Turkish to English

O, biftek ve kızarmış patates yedi.
Translate from Turkish to English

Patates cipsi yemeye başlarsam, duramam.
Translate from Turkish to English

"En sevdiğin yemek ne?" "Mayonezli patates kızartması ve balık."
Translate from Turkish to English

Sadece güvece birkaç patates ekledim.
Translate from Turkish to English

Biraz patates cipsi yedim.
Translate from Turkish to English

Biraz patates aldın mı?
Translate from Turkish to English

Tom pizza ve patates kızartmasını seviyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un bana verdiği kutunun içinde patates vardı.
Translate from Turkish to English

Herkes patates kızartması sever.
Translate from Turkish to English

Tom çok soslu patates püresi yemeyi sever.
Translate from Turkish to English

Çay içerken kırmızı patates yerim.
Translate from Turkish to English

Tom sadece tüm torba patates cipsini yemekten kendini tutamadı.
Translate from Turkish to English

Bu patates salatasını yemeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Bazı öğretmenler öğretirken patates soyarlar.
Translate from Turkish to English

O bir patates buğuladı.
Translate from Turkish to English

Onun takma adı "Patates Kralı" ydı.
Translate from Turkish to English

Bir çuval patates istiyorum.
Translate from Turkish to English

Burada patates satın almak mümkün mü?
Translate from Turkish to English

Biz patates kızartması ve meşrubat sipariş ettik.
Translate from Turkish to English

Rus salatası, patates, zeytin, ton balığı ve diğer sebzelerle yapılır.
Translate from Turkish to English

Benim için dört tane büyük patates satın al.
Translate from Turkish to English

Sen Patates cipsiyle yaşayamazsın.
Translate from Turkish to English

Biraz daha patates kızartması sipariş edeceğim.
Translate from Turkish to English

Ben elma ve muz ve benzeri farklı meyveler yedim. Ayrıca iki patates yedim.
Translate from Turkish to English

Patates kızartması ve bir bardak iyi şarapla birlikte tavşanları severim.
Translate from Turkish to English

Yıkıcı bir patates yanıklığı ve kıtlık İrlandayı 1840 yılında vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom tabağına biraz patates püresi koydu.
Translate from Turkish to English

O çok fazla tatlı patates aldı.
Translate from Turkish to English

Akşam yemeği için sebzeli patates püresi yiyorum.
Translate from Turkish to English

Bu sabah ekşi kremalı patates kızartması yedim.
Translate from Turkish to English

Kuru patates ve soğan yemeği yapmak için, çeyrek kilogram küçük patatese ihtiyacın olacak.
Translate from Turkish to English

Yabani havuç, kabak, havuç, bezelye ve tatlı patates nişastalı sebzeler olarak kabul edilmektedir.
Translate from Turkish to English

Herkesin patates kızartmasından hoşlandığına oldukça eminim.
Translate from Turkish to English

O bir patates soydu.
Translate from Turkish to English

Lütfen patates cipslerini kaseye koy. Onları direkt olarak torbadan yeme.
Translate from Turkish to English

Sen patates kızartmasını yaktın.
Translate from Turkish to English

Tom patates kızartması yapıyordu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: olduğunu, anlattı, dağa, tırmanmamın, düşünüyor, serveti, şöhretine, rağmen, mutsuz, yapacağımı.