Learn how to use olup in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine pachinko oynayarak tüm vaktini harcıyor.
Translate from Turkish to English
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
Translate from Turkish to English
Bunun doğru olup olmadığını bilmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom bunun doğru olup olmadığını merak ediyor.
Translate from Turkish to English
Bir polis, kızlara arabanın onlara ait olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Vaktim olup olmadığını bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız.
Translate from Turkish to English
Yeni Zelanda'nın tüm nüfusu 3.410.000 olup, bunun yedide biri Maori halkıdır.
Translate from Turkish to English
Onun bir avukat olup olmadığından şüpheliyim.
Translate from Turkish to English
Havanın güzel olup olmayacağını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
O, bana orada kimsenin olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin dürüst olup olmadığından emin değil.
Translate from Turkish to English
Biz zengin ya da fakir olup olmadığımıza göre, olayları farklı görürüz.
Translate from Turkish to English
Atasözlerini İngilizceye çevirmede bir amacın olup olmadığını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Yarın boş olup olmadığını bilmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Onun bir dinleme cihazı olup olmadığını bilmiyorum, fakat bu yazılım doğru olarak çalışmıyor.
Translate from Turkish to English
Önermenin geçerli olup olmadığı üzerinde düşünmelisin.
Translate from Turkish to English
Onun evde olup olmadığından emin olmalıyım.
Translate from Turkish to English
Onun hikayesinin gerçek olup olmadığını merak ettim.
Translate from Turkish to English
Tom'un bekar olup olmadığından şüpheliyim.
Translate from Turkish to English
Biz ne olup bittiğinin farkındaydık.
Translate from Turkish to English
Zamanım olup olmadığını bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
O onun yorgun olup olmadığını sorduğunda, O "evet" dedi.
Translate from Turkish to English
Önemli olan tek şey senin öğretmeninin senin raporunun yeterince iyi olup olmadığını düşünmesidir.
Translate from Turkish to English
Gerçekten önemli olan tek şey senin mutlu olup olmamandır.
Translate from Turkish to English
Buzdolabında belki biraz daha süt olup olmayacağını merak ediyordum.
Translate from Turkish to English
Sadece bizimle paylaşacak deneyiminiz olup olmadığını merak ediyordum.
Translate from Turkish to English
Bu yıl geçen yıla göre daha fazla kar olup olmayacağını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Bu dergi, benim dünyada neler olup bittiğine yetişmem için yardımcı oluyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye yeni işinde mutlu olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye ertesi gün boş olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye Sevgililer Günü'nde boş olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye meşgul olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye yardıma ihtiyacı olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye akşam yemeğinin hazır olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom ona Mary olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary'den ayrıldığına pişman olup olmadığını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Sadece, Tom'un Mary'ye âşık olup olmadığını merak ediyordum.
Translate from Turkish to English
Tom o faturayı ödemek için yeterli parası olup olmadığını merak etti.
Translate from Turkish to English
Tom'un odasında olup olmadığını söylemek zordu.
Translate from Turkish to English
İyi bir baba olup olmayacağım konusunda endişe ediyorum.
Translate from Turkish to English
Tom böylesine güzel bir yemek için ödeyecek yeterince parası olup olmadığı hakkında endişeli.
Translate from Turkish to English
Tom kışı geçirmek için yeterli yakacak odunu olup olmadığını merak etti.
Translate from Turkish to English
Sanki onun ona söylemediği bir şey olup olmadığını merak ederek Tom bir an Mary'ye baktı.
Translate from Turkish to English
Onun gerçekten hasta olup olmadığını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Tom, neler olup bittiğini anlamıyor.
Translate from Turkish to English
Tom muhtemelen neler olup bittiğini bilemezdi.
Translate from Turkish to English
Tom herkesin güvende olup olmadığını merak etmekten kendini alamadı.
Translate from Turkish to English
Tom üniversiteye gitseydi daha varlıklı olup olmayacağını merak etmekten kendini alamıyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin yardıma ihtiyacı olup olmadığını anlamak için geldi.
Translate from Turkish to English
Tom bize herhangi bir sorumuz olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye iyi olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye eve gitmesinin gerekli olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom diğer seçenekler olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi gören birinin olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Başarılı olup olmayacağın çabalarına bağlıdır.
Translate from Turkish to English
Yarın yağmur yağıyor olup olmayacağını söyleyemem.
Translate from Turkish to English
Yarın güneşli olup olmayacağını bilmek istiyoruz.
Translate from Turkish to English
Akşam yemeğinin hazır olup olmadığını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Sorun onun bizimle aynı fikirde olup olmayacağıdır.
Translate from Turkish to English
Onlar cesedin Tom'a ait olup olmadığını anlamak için bir DNA karşılaştırması yaptılar.
Translate from Turkish to English
İstediği tabloyu Tom'a almak için yeterli paramız olup olmayacağını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Ann'in bir öğrenci olup olmadığını sordum.
Translate from Turkish to English
O, ona Jane olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
O, ona Joseph olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
O, ertesi gün Nancy'nin boş olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Keeton bunun doğru olup olmadığını bilmek istiyordu.
Translate from Turkish to English
Grace'in evde olup olmadığını biliyor musunuz?
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin söylediğinin doğru olup olmadığını merak ediyordu.
Translate from Turkish to English
Tom silahının dolu olup olmadığını anlamak için kontrol etti.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin emin ellerde olup olmadığını bilmiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom okul malzemelerini almak için yeterli parasının olup olmadığını bilmiyor.
Translate from Turkish to English
Onun evde olup olmadığına bakacağım.
Translate from Turkish to English
Onun doğru olup olmadığını soralım.
Translate from Turkish to English
Onun dürüst olup olmadığından şüphe ediyorum.
Translate from Turkish to English
Bunun aşk olup olmadığını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Onun evde olup olmadığını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
O, bana meşgul olup olmadığımı sordu.
Translate from Turkish to English
Onun iyi olup olmadığını bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Onun meşgul olup olmadığını sordum.
Translate from Turkish to English
Onun doğru olup olmadığını bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Onun evli olup olmadığını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Cevabımın doğru olup olmadığını gör.
Translate from Turkish to English
Gazın kapalı olup olmadığına bak.
Translate from Turkish to English
Bu söylentinin doğru olup olmadığını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Onun bir doktor olup olmadığını bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Ona hâlâ sahip olup olmadığımı bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Bunun doğru olup olmadığından emin değilim.
Translate from Turkish to English
Olup bitenleri fazla ciddiye almayın.
Translate from Turkish to English
Gerçekten mutlu olup olmadığını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
O, bana iyi olup olmadığımı sordu.
Translate from Turkish to English
Yardım etmek için yapabileceğim bir şey olup olmadığını görmek için buraya geldim fakat benim yapabileceğim bir şey yok gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
O, ona mutlu olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Onun bir kız arkadaşı olup olmadığını biliyor musun?
Translate from Turkish to English
Onun aynı fikirde olup olmaması umurumda değil.
Translate from Turkish to English
Anneme kahvaltının hazır olup olmadığını sordum.
Translate from Turkish to English
O, ona bu okulda bir öğrenci olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Bazı köpek sahipleri köpeklerini balıkla beslemenin uygun olup olmadığını merak ediyorlar.
Translate from Turkish to English
Buraya yardım etmek için yapabileceğim bir şey olup olmadığını görmeye geldim fakat benim yapmam için bir şey yok gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Onların ünlü olup olmadığı umurumda değil.
Translate from Turkish to English
Bunun gerçek olup olmadığından şüphe ediyorum.
Translate from Turkish to English