Turkish example sentences with "olmasına"

Learn how to use olmasına in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Ailenizin bir Japon arabasına sahip olmasına şaşırdım.

Zengin olmasına rağmen mutlu değil.

Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı.

Genç olmasına rağmen çok dikkatlidir.

Genç olmasına rağmen beyaz bir sakalı var.

Sessizliğini razı olmasına yordum.

Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.

Ekonomi zayıf olmasına rağmen, bazı şirketler hâlâ kazanç sağlıyor.

Fakir olmasına rağmen, o mutluydu.

Fakir olmasına rağmen, o yine de mutluydu.

İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.

Arkadaşım bir vejetaryen olmasına rağmen, çorbada biraz et olduğunu ona söylemedim.

Fen bilgisinde iyi olmasına rağmen, Tom bir doktor olmak istemiyor.

Tom ve Mary ikiz olmasına rağmen, onlar çok benzer görünmüyor.

Şirket politikasına ters olmasına rağmen, Tom ve Mary her karşılaşmada öpüşür ve birbirlerine sarılırlardı.

O, 1000 sayfanın üstünde büyük bir kitap olmasına rağmen, onun tamamını gelecek hafta bu zamana kadar okumuş olacağım.

Tom onun olmasına asla izin vermezdi.

Açıkçası, Tom'un onun olmasına izin vermeye niyeti yoktu.

O, o kadar geç olmasına şaşırdı.

Yoga, onu sakin olmasına yardımcı olur.

O, fakir olmasına rağmen, sahip olduğu az miktarda parayı ona verdi.

O, fakir olmasına rağmen, tatmin olmuştur.

O, çok yaşlı olmasına rağmen, o sağlıklıdır.

O, yorgun olmasına rağmen çalışmaya devam etti.

Sağlıklı olmasına rağmen mutlu görünmüyor.

Çok fazla zayıf noktaları olmasına rağmen, ben ona güveniyorum.

Meşgul olmasına rağmen beni uğurlamaya geldi.

Genç olmasına rağmen vaktini boşa harcamaz.

Bu kadar cahil olmasına güldüler.

Onun zengin olmasına asla güvenmedim.

Kendisi polis olmasına rağmen hırsızlardan korkuyor.

Yorgun olmasına rağmen, çalıştı.

Onun dakik olmasına güvenebilirsin.

Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.

Fakir olmasına rağmen, mutluydu.

Mary başarılı olmasına yardım etmek için bir dost istiyor.

Parası olmasına rağmen, o mutlu değil.

Zengin olmasına rağmen, o mutlu değil.

Varlıklı olmasına rağmen, o mutlu değil.

Çok soğuk olmasına rağmen, dışarı çıktım.

Tom onun tekrar olmasına izin vermeyeceğini söyledi.

Çok soğuk olmasına rağmen, dışarı çıktık.

Pek çok arkadaşı olmasına rağmen, o yalnız.

Hasta olmasına rağmen, okula gitti.

Zengin olmasına rağmen, fakir olduğunu söylüyor.

Meşgul olmasına rağmen, beni görmeye geldi.

Tom'un mezun olmasına üç ayı var.

Seksenden fazla olmasına rağmen hâlâ sağlıklı.

Bir çocuk olmasına rağmen, korkmuyordu.

Şartlar hafifçe farklı olmasına rağmen, bizim deneyin sonucu Robinson'unki ile aynı.

Çocuk olmasına rağmen, onun hikayesini anlayabilir.

Bunun olmasına izin veremezdim.

Tom, Mary'in küçük göğüsleri olmasına aldırış etmedi.

Olmasına izin vermeyeceğiz.

Grip olmasına rağmen, o, işe gitti.

Lütfen bunun tekrar olmasına izin verme.

Japonya'da büyümüş olmasına rağmen İngilizce'yi akıcı bir şekilde konuşuyor.

Hatalarım olmasına rağmen beni sevdiniz, bu çok mutlu eden bir şey.

Bunun olmasına asla izin vermem.

Çalışkan bir işçi olmasına rağmen fakir kaldı.

Onun ölmesine ve mutsuz olmasına engel olmalısınız.

Çok ödevim olmasına rağmen bu akşam saat dokuzda televizyon seyrediyor olacağım.

Tom'un bana kefil olmasına ihtiyacım var.

Yetersiz bir sürücü olmasına rağmen sürücü sınavını geçebildi.

Bunun olmasına izin verdiğine inanamıyorum.

Belirtilen hız limiti saatte 55 mil olmasına rağmen Tom çok daha hızlı sürüyordu.

Hız limiti saatte 55 mil olmasına rağmen Tom çok daha hızlı sürüyordu.

O zengin olmasına rağmen fakir olduğunu söylüyor.

Bunun olmasına izin vermeyeceğim.

Hava kötü olmasına rağmen dışarı çıkmaya karar verdim.

Tom hasta olmasına rağmen bugün tekrar yüzüyor.

Tom hasta olmasına rağmen yüzüyor.

Tom hasta olmasına rağmen okula gitmeyi planlıyor.

Tom hasta olmasına rağmen ev ödevini zamanında yaptırmayı planlıyor.

Biraz soğuk olmasına rağmen hâlâ pikniğe gitmeyi planlıyoruz.

Tom hasta olmasına rağmen ev ödevini zamanında bitirtmeyi planlıyor.

Tom hasta olmasına rağmen okula geldi.

Onu gördüğünden beri uzun zaman olmasına rağmen sanırım Tom Mary'yi tanıyabilir.

Tom ne olduğunu anlamış olmasına rağmen anlamamış gibi davrandı.

Mary şişman olmasına rağmen oldukça güzel.

Okulun en güzel kızlarından biri olmasına rağmen Mary'nin hiç oğlan arkadaşı yoktu.

Bob maskeli olmasına karşın, ben onu bir bakışta tanıdım.

Tom çok yorgun olmasına rağmen çalışmaya devam etti.

Zengin olmasına rağmen mutlu değildir.

Güneşli bir gün olmasına rağmen hava soğuk.

Bunun olmasına izin vermemeliyiz.

En kötüsü olmasına izin vermemeliyiz.

Yaşlı olmasına rağmen genç bir ruhu var.

Yaşlı olmasına rağmen çok sağlıklıdır.

Yalnızca 26 yaşında olmasına rağmen şimdiden zengindir.

Çok yaşlı olmasına rağmen sağlıklıdır.

60 yaşından fazla olmasına rağmen o hala genç görünüyor.

Biliyordun ve böyle olmasına göz yumdun, değil mi?

Şişman olmasına rağmen güzeldi.

Tom gözlerinde hala gözyaşı olmasına rağmen gülmeye başladı.

Komşum olmasına rağmen onu çok iyi tanımıyorum.

Tom 40'lı yaşlarda olmasına rağmen hala anne babasıyla evde yaşıyor.

Tom 40'lı yaşlarda olmasına rağmen halen anne ve babasıyla yaşıyor.

Hasta olmasına rağmen derse girdi.

Yorgun olmasına rağmen, işi bitirmeye çalıştı.

Bunun başka ailelere de olmasına engel olalım.

Also check out the following words: etmeyin, yapraklarıyla, gelirim, İvintilerde, yüzmek, düşüncesizce, Almancada, denir, güle, ayrılmak.