Turkish example sentences with "olamaz"

Learn how to use olamaz in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bu doğru olamaz.

Ben insanım, insana dair hiçbir şey bana yabancı olamaz.

Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.

O, dün orada olamaz.

Söylenti gerçek olamaz.

John gibi böylesine dürüst bir insan yalan söylemiş olamaz.

Her şeyi göz önüne alırsak, o suçlu olamaz.

Öyle bir şey yapmış olamaz.

O otuzdan aşağı olamaz.

O öyle bir şey yapmış olamaz.

O öyle bir şey söylemiş olamaz.

O, olamaz.

Açıkçası, bu bir kişinin işi olamaz. Tatoeba'nın işbirlikçi olmasının nedeni budur.

Biz dil araçlarını bir sonraki seviyeye getirmek istiyoruz.Biz dil öğrenme manzarasında yenilik görmek istiyoruz.Ve bu, bir topluluk olmadan inşa edilemeyen verimli platformlar olmadan katkıda bulunamayan açık dil kaynakları olmadan olamaz.

O, partide beni görmüş olamaz.

Bütün gün güneşte oturma iyi olamaz.

O hasta olamaz.

O otuzu aşkın olamaz; o hâlâ yirmili yaşlarda olmalı.

O doğru olamaz.

O erkek çocuk sadece fast food yerse, çok sağlıklı olamaz.

O, yirminin üzerinde olamaz.

David evde olamaz.

O uzakta tatilde olamaz.

Onun hikayesi gerçek olamaz. O sık sık yalan söyler.

Yarasasız çan kulesi olamaz.

Su olmadan hayat olamaz.

Susuz hayat olamaz.

O otuz yaşın üzerinde olamaz.

O adam intihar etmiş olamaz.

Yüzü ışık vermeyen asla yıldız olamaz.

İngilizce kompozisyon çok iyi. Onu kendisi yazmış olamaz.

Hiç dakik olamaz mısın? Bir saattir burada bekliyorum.

Tom kesinlikle bizim kulübün bir üyesi olamaz.

Tom o kadar toy olamaz.

Tom Mary kadar yaşlı bir kız çocuğuna sahip olmak için yeterince yaşlı olamaz.

Tom büsbütün o kadar kötü olamaz.

Eğer gayret etmezse, hiç kimse İngilizceye hakim olamaz.

O size yardımcı olamaz.

Onun hikayesi düzmece olamaz.

Frank hasta olamaz. O bütün gün tenis oynuyordu.

Mike böyle bir şey yapmış olamaz.

Nancy, bu kitabı okumuş olamaz.

Jane böyle bir şey söylemiş olamaz.

Mako bu mektubu yazmış olamaz.

Nancy Jack'le evlenecek kadar aptal olamaz.

Tom artık bizim komitenin bir üyesi olamaz.

Tom o kadar genç olamaz.

Tom aç olamaz. O az önce akşam yemeği yedi.

Tom Mary'den çok daha yaşlı olamaz.

Tom otuzu aşkın olamaz O yaklaşık on sekiz gibi görünüyor.

Tom bütün bu işi tek başına yapmış olamaz.

Tom onun hepsini tek başına yapmış olamaz.

Tom yaptığını söylediğin şeyi yapmış olamaz.

Kimse bana yardımcı olamaz.

Haber doğru olamaz.

O öyle söylemiş olamaz.

Kimse bana asla yardımcı olamaz.

Onun hikayesi doğru olamaz.

O, yalan söylemiş olamaz.

O, dürüst bir adam olamaz.

Herkes şair olamaz.

O yalan söylemiş olamaz.

Herkes bir şair olamaz.

Onun söylediği gerçek olamaz.

Bu gerçek bir elmas olamaz.

Her insan bir sanatçı olamaz.

O, bu kitabı okumuş olamaz.

O, okula gitmiş olamaz.

Hiçbir şey ondan daha kötü olamaz.

Herkes sanatçı olamaz.

Hiçbir şey ondan daha iyi olamaz.

Söylenti doğru olamaz.

O, sınavı geçmiş olamaz.

O, henüz yatağa gitmiş olamaz.

O, öylesine aptal bir şey söylemiş olamaz.

Dilenciler seçici olamaz.

O, öyle bir şey yapmış olamaz.

O bir şair olamaz.

O, doğru olamaz.

Güçlü bir adam yolsuzluğa tabi olamaz.

O, öyle söylemiş olamaz.

O, genç olamaz.

O, bir şair olamaz.

O, hastalanmış olamaz.

O, benden daha yaşlı olamaz.

Onu hakkında bir şeyler biliyor olamaz.

Böyle bir şey söylemiş olamaz.

"Olamaz! Şemsiyemi trende unuttum." "Ne sersem şeysin!"

Tek başına onu yapmış olamaz.

Bir saati olan biri saatin kaç olduğunu bilir; iki saati olan biri ise asla emin olamaz.

Onu kendi yazmış olamaz.

Çantası burada, demek ki okula gitmiş olamaz.

Sözünden dönmüş olamaz.

Böyle bir şey Japonya'da olamaz.

Kimse oraya gitmeme engel olamaz.

Okulda iyi yapmış olamaz.

Yeterli iş gücü olmayan bir ülke kendi kendine yeterli olamaz.

Adresimi unutmuş olamaz.

Onun önerisini geri çevirmiş olamaz.

Çocuk şemsiyemi çalmış olamaz.

Bu yeni teknoloji başarısız olamaz, değil mi?

Also check out the following words: paspasın, Fotoğraf, çekmekten, hoşlanırım, Odaya, parfüm, kokusu, yayıldı, Meksika, İspanya'dan.