Turkish example sentences with "okumayı"

Learn how to use okumayı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Okumayı yazmaya tercih ederim.

Bu kitap çocuklara okumayı öğretmek için tasarlanmıştır.

Gençken, okuyabildiğim kadar fazla kitap okumayı denedim.

Ben sadece okumayı çılgıncasına seviyorum.

Tom o kitabı okumayı zor buldu.

Yorum ekleme kod okumayı kolaylaştırır.

Zamanın gerisinde kalmayayım diye her gün gazete okumayı bir alışkanlık haline getirdim.

Romanı okumayı neredeyse bitirdim.

Ben bir hafta içinde bu kalın kitabı okumayı bitiremem.

Canım dedektif hikayesi okumayı istedi.

O, mektubu okumayı bitirdi.

Ben hikaye kitapları okumayı severim.

O kitabı okumayı bitirmem uzun bir zaman alacak.

Tom roman okumayı sever.

Tom İngiliz edebiyatı okumayı sever.

Bu yıl okuyabildiğim kadar çok kitap okumayı planlıyorum.

Tom Mary'ye cinayet hikayelerini okumayı sevip sevmediğini sordu.

Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.

Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.

Ben dün gece kitabı okumayı bitirdim.

Şu ana kadar bugünkü gazeteyi okumayı bitirdin mi?

Tom İngilizce filmler izlerken İngilizce altyazıları okumayı sever.

Tom bir gecede o kitabı okumayı bitirdi.

Tom küçük baskıyı okumayı zor buluyor.

O her gün gazete okumayı asla kaçırmaz.

O, kitap okumayı bıraktı.

O, kitap okumayı sürdürdü.

Kitap okumayı seviyorum.

Ben kitap okumayı severim.

O kitap okumayı seviyor.

Tom kitapları okumayı seviyor.

Okumayı yazmayı öğren.

Ben kitabı okumayı bitirdim.

O, gazete okumayı sever.

O, kitabı okumayı bitirdi.

Kitabı okumayı bitirdim.

O kitabı okumayı bitirdim.

Gazeteyi okumayı bitirdin mi?

Öğretmen okumayı bitirdiğinde bir öğrenci elini kaldırdı.

Ben okumayı çok severim.

Okumayı severim.

Gazete okumayı bıraktı.

Kitabı okumayı bitirdin mi?

Çocukken okumayı severdim.

Romanı okumayı bitirdin mi?

Yakında bu romanı okumayı bitireceğim.

Kitabı okumayı yeni bitirdim.

Gazete okumayı bitirdin mi?

Önerilen okumayı bitirdin mi?

Kitap okumayı henüz bitirmedim.

Babam öğle yemeği yemek için okumayı bıraktı.

Bir hafta içinde kitabı okumayı bitireceğim.

Yarına kadar o kitabı okumayı bitirmeliyim.

Okumayı başka her şeyden daha çok sever.

Yatmaya gitmeden önce kitap okumayı kural haline getiririm.

Kitap okumayı televizyon izlemeye tercih ederim.

Bu kitabı okumayı önceden bitirdim.

Roman okumayı mı yoksa film izlemeyi mi tercih edersin?

O okumayı sever.

Kitabı bana geri ver onu okumayı bitirdiğinde.

Kitabı okumayı bitirdiysen kütüphaneye iade et.

Okumayı bırakın.

Eve gitmektense kütüphanede oturup okumayı tercih ederim.

Bu kitabı bir hafta içinde okumayı bitirmenin zor olduğunu düşünüyor musun?

Tom Fransızca kitaplar okumayı sever.

Tom meydan okumayı kabul etti.

Bunu okumayı dene.

Okumayı seviyorum.

Tom okumayı durdurdu.

Okumayı bitirir bitirmez kitabı sana vereceğim.

Kitap okumayı severim.

Tom nota okumayı bilmiyordu.

Tom, Mary'ye okumayı öğretti.

Tom Fransız edebiyatı okumayı sever.

Hangi kitabı okumayı planlıyorsun?

Yeni romanını okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Çocuk okumayı öğrendi.

Okuduğum kitabı okumayı bitirdim.

Tom dedektif romanları okumayı sever.

Kitabını okumayı bitirdim.

O kitabı okumayı bitirdiysen onu ödünç almak istiyorum.

O kitabı okumayı bitirdiğinde onu bana geri ver.

Bu kitabı okumayı bitirdiğinde, lütfen onu bana geri ver.

Eğer bu kitabı okumayı bitirdiysen, onu ödünç almak istiyorum.

Tom'un web günlüğünü okumayı severim.

Tom zaten okumayı biliyor.

Okumayı sürdürdüm.

Aşk romanları okumayı durdurmalısın.

Belki aşk romanları okumayı durdurmam gerektiğini düşünüyorum.

Tom Mary'ye okumayı öğretti.

Fal kurabiyelerinin içine saklanmış mesajları okumayı severim.

Ben kitapları okumayı severim.

Mary okumayı sever.

Küçük erkek kardeşim, İngilizce okumayı öğreniyor.

Jobs'un biyografisini okumayı bitirdin mi?

Jobs'un kitaplarını okumayı bitirdin mi?

Dün gece "Sihirli Dağlar"ı okumayı bitirdim.

Bilimsel makaleleri okumayı sever.

Bütün öğrencileri gerçekten kitap okumayı sever.

Büyükbabam okumayı sevdi.

O kitabı okumayı bitirdin mi?

Also check out the following words: çalıştığını, anlatabilir, misin, Zor, durumlarla, başa, çıkamıyor, Günde, en, az.