Turkish example sentences with "mary'ye"

Learn how to use mary'ye in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Mary'ye göre o gelmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye güvenebileceğini hissetmiyor.
Translate from Turkish to English

Mary'ye iyi bir doğum günü hediyesi seçtik.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye biraz para bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye sadıktır.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye onun yardımı için son derece minnettar.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye derinden âşık.
Translate from Turkish to English

Bu çılgınca gelebilir fakat sanırım ben hâlâ Mary'ye âşığım.
Translate from Turkish to English

Eğer doğru hatırlıyorsam, Tom arabasını Mary'ye sadece 500 dolara sattı.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye göstermek istediği bir şey vardı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'un resmini gösterdi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'a gerçeği söylemesi için baskı yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye ocak ayında John'u gördüğünü söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'un söylediğine inandığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'la konuşmasını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'u beklememesini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'la yüzmemesini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'dan bahsetti.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye John'un aradığını söylemeyi unuttu.
Translate from Turkish to English

Tom, John'un Mary'ye bakış tarzını sevmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'un nerede olduğunu sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'un nerede yaşadığını sordu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye John'un sanat sergisine gidip gitmeyeceğini sordu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye John'un karısını tanıyıp tanımadığını sordu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye John'un yeni telefon numarasını bilip bilmediğini sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'un adresini bilip bilmediğini sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'u tanıyıp tanımadığını sordu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye John'u sordu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye John'dan çok fazla ödünç para almamasını tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye John'un söylediği her şeye inanmamasını tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye John hakkında yazdı.
Translate from Turkish to English

John onu vurduğunda, Tom silahını Mary'ye hedefliyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye vurmak istedi fakat John onu durdurdu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye ateş etmek istedi fakat John onu durdurdu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'un gerçekten gerilim altında olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'un yapabileceği bütün şeyleri yapmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'un John'un ona verdiği Mary'ye ait birkaç fotoğrafı var.
Translate from Turkish to English

Tom John'un ona sormasını istediği soruyu Mary'ye sormayı unuttu.
Translate from Turkish to English

Tom yeni icadını hem John'a hem de Mary'ye tanımladı.
Translate from Turkish to English

Tom, John'un yaptığını Mary'ye söylememeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom, John'un yaptığını Mary'ye söylemenin onun işi olmadığına karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'un niçin çok mutsuz olduğunu sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'u en son ne zaman gördüğünü sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John hakkında ne düşündüğünü sordu.
Translate from Turkish to English

Tom okula giderken Mary'ye rastladı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye ödünç para vermekten daha iyisini bilmeliydi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye çok saygı duymaktadır.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye Boston'da yaşadığı zamanın hikayelerini anlatırdı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye Ekimde Boston'a gideceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye işinden vazgeçeceğini ve Boston'a geri döneceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye Boston'daki yaşantı hakkında birçok soru sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye Boston'da bulunup bulunmadığını sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye onun Boston'daki yeni işi hakkında soru sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye Boston'a gideceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye çok miktarda faydalı Fransızca öğretti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye oğluna Fransızca öğretip öğretmeyeceğini sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye ona Fransızca öğretip öğretmeyeceğini sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye 2.30'a kadar evde olmasını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye 2.30'dan önce ayrılmak zorunda olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye 2.30'a kadar burada olacağına söz verdi.
Translate from Turkish to English

Tom onu nasıl yapacağını Mary'ye sormalı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye fikir sormalıdır.
Translate from Turkish to English

Zamanında gelmediği için Tom Mary'ye özür dilemelidir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye ateş etti fakat ıskaladı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye okul giderlerini ödemesine yardımcı olmak için para gönderdi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bazı çiçekler gönderdi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye, üç sayfalık bir mektup gönderdi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir mesaj gönderdi.
Translate from Turkish to English

Tom benim Mary'ye biraz para verdiğimi gördü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye planında yardım edeceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye biraz para verebileceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye 5:00 ten önce bankaya gitmesini hatırlattı.
Translate from Turkish to English

Tom valizin anahtarını Mary'ye verdiğini hatırlıyor.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye güvendi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye hoş bir şey almayı göze alabilir.
Translate from Turkish to English

Tom geç kalacağını Mary'ye söylemek için aradı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye hain dedi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye yalancı diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye korkak diye bağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye geçen altı ay içinde 34,000 dolardan daha fazla verdiğini hesapladı.
Translate from Turkish to English

Tom geçen gün süpermarkette Mary'ye rastladı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye pahalı bir şemsiye aldı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir yavru köpek satın aldı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye güzel bir kamera aldı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye oldukça pahalı bir kamera aldı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bir kamera satın aldı.
Translate from Turkish to English

Tom ödünç aldığı ve kaybettiği kameranın yerine koymak için Mary'ye yeni bir kamera satın aldı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye vermek için bir kamera satın aldı.
Translate from Turkish to English

Tom, onun doğum gününde vermek için Mary'ye bir kamera satın aldı.
Translate from Turkish to English

Tom, mutfağın tavanını boyaması için yardımcı olacağı konusunda Mary'ye güvence verdi.
Translate from Turkish to English

Tom parti için geç kalmayacağına dair Mary'ye güvence verdi.
Translate from Turkish to English

Tom işi Mary'ye tahsis etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye çocukları izlemesini rica etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye neden gülümsediğini sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye neden geç kaldığını sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye niçin ağladığını sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye niçin o kadar çok yiyecek aldığını sordu?
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye onu niçin yaptığını sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye büyük olasılıkla yarışı kimin kazanacağını düşündüğünü sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye resmi ona kimin verdiğini sordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye ilk varanın kim olduğunu sordu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: yapacağına, Stradivariusını, sattığında, evlenmenin, edeceğinden, şüphelenmeye, çekmez, çıkışında, usandı, endişelendi.