Learn how to use kendisi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.
Translate from Turkish to English
Kendisi bayağı kızgın.
Translate from Turkish to English
Gazetecilerle kendisi konuşma yaptı.
Translate from Turkish to English
O, kendisi çalıştı.
Translate from Turkish to English
Andrina'nın işleri ciddiye almadığını bilirim ama kendisi harika bir arkadaş.
Translate from Turkish to English
Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir.
Translate from Turkish to English
Hiç kimse kendi başına kendisi için yaşayamaz.
Translate from Turkish to English
Brown kendisi kaçmak istemedi.
Translate from Turkish to English
Kitaplar olmasaydı, her nesil kendisi için geçmişin gerçeklerini yeniden keşfetmek zorunda kalacaktı.
Translate from Turkish to English
Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı.
Translate from Turkish to English
Lisa o kadar yeteneklidir ki kendisi için vida ve benzeri küçük nesneleri bile yapabilir.
Translate from Turkish to English
İngilizce kompozisyon çok iyi. Onu kendisi yazmış olamaz.
Translate from Turkish to English
Tom akşam yemeğini kendisi hazırladı.
Translate from Turkish to English
Tom sorunlarla kendisi ilgilenmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Tom her şey için kendisi ödemek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'den kendisi geri dönünceye kadar olduğu yerde kalmasını istedi.
Translate from Turkish to English
Tom her şeyi kendisi yapmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English
Tom'un kendisi tekrarlamaktan hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English
Tom her şeyi kendisi yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom kendisi için bir bira ısmarladı.
Translate from Turkish to English
Büyükbabam kendisi için mobilya yapardı.
Translate from Turkish to English
O, akşam yemeğini kendisi pişirdi.
Translate from Turkish to English
Mike kendisi bavulu taşıyabildi.
Translate from Turkish to English
Nancy kendisi için hiçbir şeye karar veremez.
Translate from Turkish to English
Nancy masayı kendisi hareket ettiremedi.
Translate from Turkish to English
Mayuko kendisi için bir elbise tasarladı.
Translate from Turkish to English
John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı.
Translate from Turkish to English
Karen oraya kendisi gitti.
Translate from Turkish to English
Keşke Jim kendisi gibi davransa.
Translate from Turkish to English
Jane mektubu kendisi yazdı.
Translate from Turkish to English
Tom bu kamerayı eşi için değil, kendisi için satın aldı.
Translate from Turkish to English
Tom onu kendisi yaptı.
Translate from Turkish to English
O onu kendisi yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom kendisi gitmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
O, kendisi ona yardım etti.
Translate from Turkish to English
O, oraya kendisi gitti.
Translate from Turkish to English
Bir yazar, yazmanın, kendisi için, başkaları için olduğundan daha zor olan birisidir.
Translate from Turkish to English
O, kendisi için düşünmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
O onun onu kendisi için okumasını istedi.
Translate from Turkish to English
O kendisi ona yiyecek bir şey verdi.
Translate from Turkish to English
Başka birisi yardım etmeyeceği için, ona onun kendisi yardım etti.
Translate from Turkish to English
O, gözlüklerini kaybettiği için o onu kendisi için okumasını rica etti.
Translate from Turkish to English
Onu kendisi yaptı.
Translate from Turkish to English
O, onu kendisi denedi.
Translate from Turkish to English
O bütün elbiselerini kendisi yapar.
Translate from Turkish to English
Kendisi için yeni bir ev yaptı.
Translate from Turkish to English
Problemi kendisi çözdü.
Translate from Turkish to English
Kendisi için çok büyük bir ceket giydi.
Translate from Turkish to English
Onu kendisi için okumasını rica etti.
Translate from Turkish to English
Kendisi kürklere bürünmüş.
Translate from Turkish to English
Kendisi bir arkeolog'un yardımcısıdır.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye kendisi için bir sandviç yaptırdı.
Translate from Turkish to English
Kendisi en hayran olduğum romancıdır.
Translate from Turkish to English
Bay Smith Jane'e kendisi ile evlenmesini rica etti.
Translate from Turkish to English
Kendisi polis olmasına rağmen hırsızlardan korkuyor.
Translate from Turkish to English
Bir şeyi kendisi yapmak zorunda olmayan biri için hiçbir şey imkansız değildir.
Translate from Turkish to English
Patron, Bay Brown'dan kendisi yokken işyerinin sorumluluğunu almasını istedi.
Translate from Turkish to English
Kendisi partinin gelecek vaadeden genç insanlarından birisidir.
Translate from Turkish to English
Kendisi yaşamış en cesur askerdir.
Translate from Turkish to English
Bildiğim kadarıyla kendisi dürüst bir insan.
Translate from Turkish to English
Bildiğim kadarıyla kendisi yardımsever bir kız.
Translate from Turkish to English
Kendisi için her şeyi yapmayı sever.
Translate from Turkish to English
Bildiğim kadarıyla, onu kendisi söyledi.
Translate from Turkish to English
Köpeğine kendisi bakmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English
Kendisi Leeds'te İngilizce hocası.
Translate from Turkish to English
Kendisi ülkemizin en iyi beyinlerinden biridir.
Translate from Turkish to English
Kendisi gördüğüm en uzun boylu insan.
Translate from Turkish to English
Kendisi gördüğüm en uzun boylu adam.
Translate from Turkish to English
Genç görünüyor ama aslında kendisi kırkın üzerinde.
Translate from Turkish to English
Kendisi iyi bir yüzücüdür ayrıca güzel de tenis oynar.
Translate from Turkish to English
Bütün çantaları kendisi taşıyabildi.
Translate from Turkish to English
Bu, Mary'nin kendisi tarafından yaptığı elbise.
Translate from Turkish to English
Kendisi Japonya'daki en meşhur şarkıcılardandır.
Translate from Turkish to English
Kendisi Japonya'daki en meşhur bilim adamlarındandır.
Translate from Turkish to English
O kendisi için seçtiği kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
Kendisi kitap kurdu denilen türde birisi.
Translate from Turkish to English
Kendisi dünyadaki en iyi balerinlerden biridir.
Translate from Turkish to English
Tom neredeyse her şeyi kendisi yapmayı seviyor.
Translate from Turkish to English
Kendisi öyle dedi.
Translate from Turkish to English
Onu kendisi söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom kendisi geldi.
Translate from Turkish to English
Onu kendisi denedi.
Translate from Turkish to English
Kendisi bunu bilmeyecek kadar akıllıdır.
Translate from Turkish to English
Kendisi maddi yönden anne-babasına bağımlı değil.
Translate from Turkish to English
Oraya kendisi gitti.
Translate from Turkish to English
O yaşta kendisi daha iyi bilir.
Translate from Turkish to English
O, işlerin verimli şekilde yapılması konusunda ısrar eder ve kendisi o şekilde yapar.
Translate from Turkish to English
Kendisi Fransız'dı. Aksanından anlayabiliyordum.
Translate from Turkish to English
Dima kızgın bir sesle sordu: "Nubz? Bu bir oyun değil Saib! Bu hayatın kendisi!
Translate from Turkish to English
Tom, bağcıklarını kendisi bağlayamaz.
Translate from Turkish to English
Birine bir şey öğretmek mümkün değil-o sadece kendisi öğrenebilir.
Translate from Turkish to English
Tom niçin kendisi gelmedi?
Translate from Turkish to English
Beni şaşırtmaya çalışan kendisi şaşırmasın!
Translate from Turkish to English
O, kendisi hakkında ne düşünüyor?
Translate from Turkish to English
Kendisi mekanları tasvir etmede sanatçı yeteneğini kullanıyor.
Translate from Turkish to English
Tom onu kendisi için istiyor.
Translate from Turkish to English
Kendisi onunla konuşmayı reddetti.
Translate from Turkish to English
Senin yanında olamamak cehennemin ta kendisi.
Translate from Turkish to English
Tom'a almayı teklif ettim fakat o kendisi gelmek istedi.
Translate from Turkish to English
Tom üç bardak şarap koydu, ikisi misafirleri için ve biri kendisi için.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: çekiyorum, Kadın, okuyor, Pekin, Çin'in, başkentidir, tatlı, Kaç, Almanya, parlamenter.