Turkish example sentences with "keşke"

Learn how to use keşke in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.

Keşke benimle evlense.

Keşke sınav için daha sıkı çalışsaydım.

Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!

Keşke daha zeki olsaydım.

Keşke zengin olsaydım.

Keşke ölsem.

Keşke uyarılarını dinleseydim.

Keşke bir arabam olsa.

Şu ana kadar yaptığın bütün şey her şeye kusur bulmak, keşke daha yapıcı bir şey söyleyebilsen.

Keşke söylediğimi geri alabilsem.

Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.

Dün keşke diğerleri ile birlikte oyuna gitseydim.

Keşke sevgililer günü olsa!

O zaman keşke bir kameram olsaydı.

Keşke o gitarı alabilsem.

Keşke çok param olsa.

Geriye dönüp bakıldığında, Keşke Tom çalışarak daha fazla zaman harcasaydı.

Keşke sigara içmeyi bıraksa.

Keşke sigarayı bırakabilsem.

Otobüs çok kalabalıktı. Keşke bir taksiye binseydim.

Keşke sana danışsaydım.

Keşke yağmur yağmasa.

Keşke yağmur dursa.

Keşke kendime ait bir odam olsa.

Keşke ben sizin kadar akıllı olsam.

Keşke onun hakkında fikrini söylemese ve sadece onun ne demek istediğini söylese.

Keşke yarına kadar yağmur dursa.

Keşke Tom dün gece tiyatroya gitseydi.

Keşke tekrar çocukluğuma geri dönsem.

Keşke bir zamanlar sahip olduğum tonu ve atikliği geri alabilsem.

Tom keşke küçük erkek kardeşim olsa.

Keşke Tom'un daha büyük bir ofisi olsa.

Çok iyi Fransızca konuşuyorsun. Keşke ben de senin kadar iyi konuşabilsem.

Keşke bu zor durumda bana ne yapmam gerektiğini söylesen.

Keşke Tom daha iyi bir Fransızca konuşanı olabilse.

Keşke Tom ev işine yardım etmek zorunda olmasa.

Keşke zeki olsam.

Elbiseni o kadar çok seviyorum ki keşke basabileceğim bir 'Seviyorum' butonu olsa.

Keşke daha uzun kalabilseydim.

Keşke onunla gidebilseydim.

Keşke onunla evlenseydim.

O, dün aradığımda keşke evde olsaydı.

O dün aradığımda keşke evde olsaydı.

İngilizce kompozisyonumda keşke biri bana yardım etse.

Keşke biraz daha sessiz olabilsen.

Keşke yapabildiğimden daha fazlası olsa.

Keşke kalmamak için bir nedenim olsa.

Keşke gitmemek için bir nedenim olsa.

Keşke daha özel olabilsem.

Keşke sizin gibi İngilizce konuşabilsem.

Keşke senin gibi bir arkadaşım olsa.

Keşke bizimle gelebilsen.

Keşke senin evine yakın yaşayabilsem.

Keşke öğretmenimin konuştuğu gibi İngilizce konuşabilsem.

Keşke senin gibi şarkı söyleyebilsem.

Keşke tavsiyenizi dinleseydim.

Keşke sihir kullanabilsem.

Keşke Tom'un söylediğini dinleseydim, başım bu tür bir belada olmazdı.

Keşke şimdi Beth burada benimle olsa.

Keşke kızımı bir Ivy League üniversitesine gönderecek gücüm olsa.

Keşke ben de Ian Anderson kadar iyi flüt çalabilsem.

Keşke ben de Susie kadar iyi piyano çalabilsem.

Keşke Jim kendisi gibi davransa.

Keşke bir bahçemiz olsaydı!

Keşke yapabilsem.

Keşke gidebilsem.

Keşke onunla karşılaşsam.

Keşke yüzebilsem.

Keşke ben genç olsam.

Keşke o burada olsa.

Keşke daha uzun boylu olsam.

Keşke bu bitse.

Keşke Tom burada olsa.

Keşke daha genç olsam.

Keşke onu görseydim.

Keşke bir prens olsam.

Keşke biraz daha zamanımız olsa.

Keşke sana yardım edebilsem.

Keşke o şimdi burada olsa.

Keşke bu iş bitse.

Keşke bir kuş olsaydım.

Keşke bu tamamen bitse.

Keşke kayak yapmaya gidebilsem.

Keşke orada olsaydın.

Keşke bugün hava iyi olsa.

Keşke uçmak için kanatlarım olsa.

Keşke sakin olsan.

Keşke o şimdi hayatta olsa.

Keşke Japonya'ya gidebilsem.

Keşke daha fazla para kazansam.

Keşke filmi izleseydim.

Keşke oyunu kazansaydık.

Şu an keşke Paris'te olsam.

Keşke o bizim takımda olsa.

Keşke iyi bir şarkıcı olsam.

Keşke onu bana söyleseydin.

Keşke bizimle gelseydin.

Keşke bir milyoner olsam.

Keşke İngilizce konuşabilsem.

Keşke yağmur yağışı dursa.

Also check out the following words: II, Savaşı, yaşamayan, şansölyedir, Bayan, Kato, öğretmenin, miydi, öğretmeniniz, Komşumla.