Turkish example sentences with "kasaba"

Learn how to use kasaba in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Burası benim doğduğum kasaba.

O, Japonya'da iken kasaba kasaba dolaştı.

O, Japonya'da iken kasaba kasaba dolaştı.

Kasaba çevresinde cinsel ilişkide bulunan çiftleri görmek sizi rahatsız etmiyor mu?

Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı.

Bir köy ve bir kasaba arasındaki fark nedir?

Kasaba 18. yüzyılda kurulmuştur.

Doğduğum kasaba eski kalesiyle ünlüdür.

Kasaba, sakinleri tarafından terk edilmiş.

Ben bir görev için kasaba dışındaydım.

Bu kasaba son on yıl içerisinde çok fazla değişmedi.

Kasaba bir şehir haline geldi.

O kasaba iki mil uzaklıkta.

Uzakta bir kasaba gördüm.

O iş için kasaba dışındadır.

Kasaba terk edildi.

Bu, yüz elli nüfuslu küçük bir kasaba.

Kasaba selden sonra terk edilmişti.

Kasaba son iki yıl içinde çok değişti.

Yeni bir kasaba inşa etmek için buraya geldik.

Kasaba o zamandan beri çok değişti.

Kasaba kaplıcası ile ünlüdür.

Kasaba eski kalesi ile ünlüdür.

İki kasaba bir nehirle ayrılır.

Kasaba halkı kalın biftek yemekten hoşlanır.

Amerika'da en sevdiğin küçük kasaba hangisi?

Yüzlerce şehir ve kasaba hasar gördü.

Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu.

Kasaba güzel.

Ne güzel bir kasaba!

Kasaba Japonya'nın en uç kuzeyindedir.

Bütün kasaba sular altındaydı.

Yaşadığım kasaba oldukça küçük.

Dublin harika bir kasaba.

Bu harika bir kasaba olacak.

Savigny-sur-Orge'de yaşıyorum, Paris varoşlarında küçük bir kasaba.

Kralın emirlerine göre, kasaba çığırtkanları insanlara ne yapmaları gerektiğini söylerlerdi.

Onların romantizmi kasaba hakkında konuşmaydı.

Kasaba halkı merakla bana baktı.

O çok küçük bir kasaba.

Kasaba halkı alkışladı.

Kasaba halkı deprem tarafından korkutuldu.

Kasaba deniz seviyesinden 1500 metre yüksekte yer alıyor.

Bütün kasaba çok temizdi.

O kasaba müreffeh görünüyordu.

Şehir ve kasaba arasındaki fark nedir?

Tüm kasaba bir yangında tahrip oldu.

Tüm kasaba yangın tarafından harap edildi.

Bütün kasaba onun hakkında biliyor.

Bu küçük bir kasaba.

Bu kasaba ikimiz için yeterince büyük değil.

Kasaba bir kafestir.

Bütün kasaba Tom ve Mary hakkında konuşuyor.

Bana bunun sessiz bir kasaba olduğu söylendi.

Bütün kasaba şaşırdı.

Doğduğum kasaba güzeldir.

Bu kasaba birçok büyük insan doğurdu.

Küçük bir köy, iki kasaba arasında yer alır.

Bütün kasaba karla kaplıydı.

Güzel bir kasaba.

Bu bir hayalet kasaba.

Kasaba sakinleri tarafından terk edildi.

Uzun zaman önce terk edilmiş küçük kasaba zamanla donmuş gibi görünüyor.

Kasaba savaş sırasında tahrip edildi.

Orada yüksek bir dağın tepesinde kendilerine ait küçük bir kasaba inşa ettiler ve huzur içinde yaşadılar.

Kasaba halkı kaçakçıların ne olduğunu hakkında şaşılacak derecede toydu.

Kasaba su ikmali ağır yağışlar tarafından ciddi şekilde engellendi.

Kasaba mekandan 3 mil.

Kasaba etkinlikle uğulduyordu.

Kasaba fabrikalar ve konutlar için ayrıldı.

Kasaba fırtınadan sonra sel tarafından tahrip edildi.

Bütün kasaba ziyaretçiye içten bir karşılama yaptı.

Tüm kasaba su altındaydı.

Bütün kasaba patlatıldı.

Bütün kasaba bir kargaşa içindeydi.

Ben kasaba dışındayken postamı toplaması ve kedimi beslemesi için Tom'un gelmesini rica ettim.

Burası nezih bir kasaba.

Bu 3000 kişilik bir kasaba.

Bizim kasaba mükemmel spor tesislerine sahiptir.

Ukrayna güvenlik güçleri bu iki önemli kenti birbirinden ayırmak amacıyla Donetsk ve Luhansk arasındaki kasaba ve köyleri işgal etmeye çalışıyorlar.

O andan itibaren, kasaba Esteban'ın şehri olarak tanındı.

Biz biftek satın almak için kasaba gittik.

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en sevdiğin küçük kasaba nedir?

Kasaba kilisesi tamamen yeniden yapıldı.

İstasyon, bu iki kasaba arasında yer alır.

Bütün kasaba bundan haberdardır.

Ve İngiltere'deki pek çok küçük kasaba gibi, onun oldukça uzun bir geçmişi vardır.

Bu kasaba büyük bir yangın yaşadığında sen kaç yaşındaydın?

Bu kasaba büyük bir halk kütüphanesiyle övünür.

Bu kasaba büyük adamlar çıkardı.

Bu kasaba bizim için değerlidir.

Bu kasaba canlı değil.

Bu kasaba geceleri gerçekten ölüdür.

Kasaba harabe haline düştü.

Kasaba harabe haline dönüştü.

Kasaba, kıyıdan iki mil uzaktadır.

Kasaba, Londra'nın hemen yukarısında yer alır.

Kasaba, Londra'nın hemen kuzeyinde yer alır.

Kasaba birçok yüksek binaya sahip.

Bu kasaba çok bunaltıcı.

Bu kasaba bunaltıcı.

Also check out the following words: içmek, size, zarar, verecektir, okulunu, samimiyetle, seviyor, gidebilir, miyiz, Ne.