Learn how to use kasaba in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Burası benim doğduğum kasaba.
Translate from Turkish to English
O, Japonya'da iken kasaba kasaba dolaştı.
Translate from Turkish to English
O, Japonya'da iken kasaba kasaba dolaştı.
Translate from Turkish to English
Kasaba çevresinde cinsel ilişkide bulunan çiftleri görmek sizi rahatsız etmiyor mu?
Translate from Turkish to English
Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı.
Translate from Turkish to English
Bir köy ve bir kasaba arasındaki fark nedir?
Translate from Turkish to English
Kasaba 18. yüzyılda kurulmuştur.
Translate from Turkish to English
Doğduğum kasaba eski kalesiyle ünlüdür.
Translate from Turkish to English
Kasaba, sakinleri tarafından terk edilmiş.
Translate from Turkish to English
Ben bir görev için kasaba dışındaydım.
Translate from Turkish to English
Bu kasaba son on yıl içerisinde çok fazla değişmedi.
Translate from Turkish to English
Kasaba bir şehir haline geldi.
Translate from Turkish to English
O kasaba iki mil uzaklıkta.
Translate from Turkish to English
Uzakta bir kasaba gördüm.
Translate from Turkish to English
O iş için kasaba dışındadır.
Translate from Turkish to English
Kasaba terk edildi.
Translate from Turkish to English
Bu, yüz elli nüfuslu küçük bir kasaba.
Translate from Turkish to English
Kasaba selden sonra terk edilmişti.
Translate from Turkish to English
Kasaba son iki yıl içinde çok değişti.
Translate from Turkish to English
Yeni bir kasaba inşa etmek için buraya geldik.
Translate from Turkish to English
Kasaba o zamandan beri çok değişti.
Translate from Turkish to English
Kasaba kaplıcası ile ünlüdür.
Translate from Turkish to English
Kasaba eski kalesi ile ünlüdür.
Translate from Turkish to English
İki kasaba bir nehirle ayrılır.
Translate from Turkish to English
Kasaba halkı kalın biftek yemekten hoşlanır.
Translate from Turkish to English
Amerika'da en sevdiğin küçük kasaba hangisi?
Translate from Turkish to English
Yüzlerce şehir ve kasaba hasar gördü.
Translate from Turkish to English
Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu.
Translate from Turkish to English
Kasaba güzel.
Translate from Turkish to English
Ne güzel bir kasaba!
Translate from Turkish to English
Kasaba Japonya'nın en uç kuzeyindedir.
Translate from Turkish to English
Bütün kasaba sular altındaydı.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım kasaba oldukça küçük.
Translate from Turkish to English
Dublin harika bir kasaba.
Translate from Turkish to English
Bu harika bir kasaba olacak.
Translate from Turkish to English
Savigny-sur-Orge'de yaşıyorum, Paris varoşlarında küçük bir kasaba.
Translate from Turkish to English
Kralın emirlerine göre, kasaba çığırtkanları insanlara ne yapmaları gerektiğini söylerlerdi.
Translate from Turkish to English
Onların romantizmi kasaba hakkında konuşmaydı.
Translate from Turkish to English
Kasaba halkı merakla bana baktı.
Translate from Turkish to English
O çok küçük bir kasaba.
Translate from Turkish to English
Kasaba halkı alkışladı.
Translate from Turkish to English
Kasaba halkı deprem tarafından korkutuldu.
Translate from Turkish to English
Kasaba deniz seviyesinden 1500 metre yüksekte yer alıyor.
Translate from Turkish to English
Bütün kasaba çok temizdi.
Translate from Turkish to English
O kasaba müreffeh görünüyordu.
Translate from Turkish to English
Şehir ve kasaba arasındaki fark nedir?
Translate from Turkish to English
Tüm kasaba bir yangında tahrip oldu.
Translate from Turkish to English
Tüm kasaba yangın tarafından harap edildi.
Translate from Turkish to English
Bütün kasaba onun hakkında biliyor.
Translate from Turkish to English
Bu küçük bir kasaba.
Translate from Turkish to English
Bu kasaba ikimiz için yeterince büyük değil.
Translate from Turkish to English
Kasaba bir kafestir.
Translate from Turkish to English
Bütün kasaba Tom ve Mary hakkında konuşuyor.
Translate from Turkish to English
Bana bunun sessiz bir kasaba olduğu söylendi.
Translate from Turkish to English
Bütün kasaba şaşırdı.
Translate from Turkish to English
Doğduğum kasaba güzeldir.
Translate from Turkish to English
Bu kasaba birçok büyük insan doğurdu.
Translate from Turkish to English
Küçük bir köy, iki kasaba arasında yer alır.
Translate from Turkish to English
Bütün kasaba karla kaplıydı.
Translate from Turkish to English
Güzel bir kasaba.
Translate from Turkish to English
Bu bir hayalet kasaba.
Translate from Turkish to English
Kasaba sakinleri tarafından terk edildi.
Translate from Turkish to English
Uzun zaman önce terk edilmiş küçük kasaba zamanla donmuş gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Kasaba savaş sırasında tahrip edildi.
Translate from Turkish to English
Orada yüksek bir dağın tepesinde kendilerine ait küçük bir kasaba inşa ettiler ve huzur içinde yaşadılar.
Translate from Turkish to English
Kasaba halkı kaçakçıların ne olduğunu hakkında şaşılacak derecede toydu.
Translate from Turkish to English
Kasaba su ikmali ağır yağışlar tarafından ciddi şekilde engellendi.
Translate from Turkish to English
Kasaba mekandan 3 mil.
Translate from Turkish to English
Kasaba etkinlikle uğulduyordu.
Translate from Turkish to English
Kasaba fabrikalar ve konutlar için ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Kasaba fırtınadan sonra sel tarafından tahrip edildi.
Translate from Turkish to English
Bütün kasaba ziyaretçiye içten bir karşılama yaptı.
Translate from Turkish to English
Tüm kasaba su altındaydı.
Translate from Turkish to English
Bütün kasaba patlatıldı.
Translate from Turkish to English
Bütün kasaba bir kargaşa içindeydi.
Translate from Turkish to English
Ben kasaba dışındayken postamı toplaması ve kedimi beslemesi için Tom'un gelmesini rica ettim.
Translate from Turkish to English
Burası nezih bir kasaba.
Translate from Turkish to English
Bu 3000 kişilik bir kasaba.
Translate from Turkish to English
Bizim kasaba mükemmel spor tesislerine sahiptir.
Translate from Turkish to English
Ukrayna güvenlik güçleri bu iki önemli kenti birbirinden ayırmak amacıyla Donetsk ve Luhansk arasındaki kasaba ve köyleri işgal etmeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English
O andan itibaren, kasaba Esteban'ın şehri olarak tanındı.
Translate from Turkish to English
Biz biftek satın almak için kasaba gittik.
Translate from Turkish to English
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en sevdiğin küçük kasaba nedir?
Translate from Turkish to English
Kasaba kilisesi tamamen yeniden yapıldı.
Translate from Turkish to English
İstasyon, bu iki kasaba arasında yer alır.
Translate from Turkish to English
Bütün kasaba bundan haberdardır.
Translate from Turkish to English
Ve İngiltere'deki pek çok küçük kasaba gibi, onun oldukça uzun bir geçmişi vardır.
Translate from Turkish to English
Bu kasaba büyük bir yangın yaşadığında sen kaç yaşındaydın?
Translate from Turkish to English
Bu kasaba büyük bir halk kütüphanesiyle övünür.
Translate from Turkish to English
Bu kasaba büyük adamlar çıkardı.
Translate from Turkish to English
Bu kasaba bizim için değerlidir.
Translate from Turkish to English
Bu kasaba canlı değil.
Translate from Turkish to English
Bu kasaba geceleri gerçekten ölüdür.
Translate from Turkish to English
Kasaba harabe haline düştü.
Translate from Turkish to English
Kasaba harabe haline dönüştü.
Translate from Turkish to English
Kasaba, kıyıdan iki mil uzaktadır.
Translate from Turkish to English
Kasaba, Londra'nın hemen yukarısında yer alır.
Translate from Turkish to English
Kasaba, Londra'nın hemen kuzeyinde yer alır.
Translate from Turkish to English
Kasaba birçok yüksek binaya sahip.
Translate from Turkish to English
Bu kasaba çok bunaltıcı.
Translate from Turkish to English
Bu kasaba bunaltıcı.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: bize, ödev, verir, Teşekkür, ederim, ederiz, teşekkürler, yöntemlerini, uygular, patronunu.