Turkish example sentences with "kaldın"

Learn how to use kaldın in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Neden geç kaldın?

Kanada'da ne kadar kaldın?

Teste çalışmak için evde kaldın mı?

Neden bu kadar geç kaldın?

Dün geç kaldın.

Niçin geç kaldın?

Neden bu sabah geç kaldın?

Geç kaldın.

Ne kadar kaldın?

Ne yemek zorunda kaldın?

Geç kaldın, değil mi?

Yurt dışında ne kadar süre kaldın?

Kanada'da ne kadar süre kaldın?

Almanya'da ne kadar kaldın?

Çok geç kaldın.

Niçin kaldın?

Nerede kaldın?

Yıllar yılı seyirci kaldın.

Eve geç kaldın.

Tekrar geç kaldın.

Sen gerçekten geç kaldın.

Nasıl hayatta kaldın?

On dakika geç kaldın.

Ne kadar içmek zorunda kaldın?

Neden nefes nefese kaldın?

Bana yardım etmen gereken zamanda neredeydin, geç kaldın değil mi?

Bazı şeyler için çok geç kaldın.

Bu sabah geç kaldın.

Bu yüzden mi geç kaldın?

O projeye katılmak zorunda kaldın.

Beni yaşama bağlamak için geç kaldın.

Her şeye geç kaldın.

Tom'a çatındaki karı temizletmek için ne kadar ödemek zorunda kaldın?

Sen hayatta kaldın.

Çok geç kaldın yanımda durmak için çok geç kaldın.

Çok geç kaldın yanımda durmak için çok geç kaldın.

Bana yardım etmek için çok geç kaldın.

Akşam yemeği için geç kaldın.

Bu sabah neden geç kaldın?

Hiç yapayalnız kaldın m?

Geç kaldın. Neredeydin?

Neden onu söylemek zorunda kaldın?

Bu kadar uzun süre nerede kaldın?

Biletler için ne kadar ödemek zorunda kaldın?

Dün neden evde kaldın?

Bence Boston'da biraz çok uzun kaldın.

Hiç yalnız kaldın mı?

Hiç sınıfta kaldın mı?

Sen hiç uçakta ayakta kaldın mı?

Kamyonunu tamir ettirmek için ne kadar ödemek zorunda kaldın?

Gerçekten bütün gece evde kaldın mı?

Az önce onu yapmak zorunda kaldın, değil mi?

Neden onlarla kaldın?

Neden onunla kaldın?

Bir saat geç kaldın.

Caracas'ta ne kadar kaldın?

Neden bizden gizlemek zorunda kaldın?

Bizimle mutabık kaldın.

Sen çok çok geç kaldın.

En son ne zaman bir otelde kaldın?

Konserin sonuna kadar kaldın mı?

"Günaydın. Bugün biraz geç kaldın, değil mi?" "Evet, biraz sorunla karşılaştım."

Niçin Tom'la kaldın?

Neden derse geç kaldın?

Ne yazık ki çok geç kaldın.

Akşam yemeğine geç kaldın.

Neden onu yapmak zorunda kaldın?

Yaklaşık üç gün geç kaldın.

En son ne zaman bana bir şey yapmayı hatırlatmak zorunda kaldın?

En son ne zaman bunu yapmak zorunda kaldın?

Geç kaldın. Toplantı otuz dakika önce bitti.

Neden dün evde kaldın?

Boston'da ne kadar süre kaldın?

Dün gece evde mi kaldın?

Sen geç kaldın. Toplantı otuz dakika önce bitti.

Erkek ya da kız kardeşlerinle bir yatak odasını paylaşmak zorunda kaldın mı?

Buraya geç kaldın, değil mi?

Sen uzun süre uzakta kaldın.

Dün gece saat kaça kadar partide kaldın?

Partide ne kadar süre kaldın?

Anahtarını içeride unutup dışarıda kaldın.

Onun için ne kadar ödemek zorunda kaldın?

Biraz geç kaldın.

Onun evinde uzun süre kaldın mı?

Tom'un evinde uzun süre kaldın mı?

Tom'un evinde ne kadar kaldın?

Onun evinde ne kadar kaldın?

"O evde ne kadar kaldın?" "Annem ölünceye kadar orada kaldım."

Neden bu hafta her gün okula geç kaldın?

Dün gece partide ne kadar süre kaldın?

Onunla ne yapmak zorunda kaldın?

Gerçekten bütün gece kaldın mı?

Otuz dakika geç kaldın.

Yarım saat geç kaldın.

Bu hafta üçüncü kez geç kaldın.

Dün gece nerede kaldın?

Yetişkinlerden birine söylemek zorunda kaldın.

Ne kadar geç kaldın

Evde yalnız kaldın mı?

Boston'dayken nerede kaldın?

Ne kadar beklemek zorunda kaldın?

Also check out the following words: çağırırlar, Bence, yarın, yağmur, yağmayacak, köfte, istiyorum, kötü, birisi, ondan.