Turkish example sentences with "ilişki"

Learn how to use ilişki in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

O her zaman büyük işletmeler ile ilişki kurmuştur.
Translate from Turkish to English

Brian onunla bir ilişki başlattığına pişman ve ondan kaçmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile gizlice ilişki kuruyor.
Translate from Turkish to English

O bir ilişki yaşıyor mu?
Translate from Turkish to English

İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.
Translate from Turkish to English

İnsanlarla ilişki kuramamaktan da bıktım.
Translate from Turkish to English

İştar ile Easter arasında bir ilişki var mı?
Translate from Turkish to English

Ciddi bir ilişki ile ilgilenmiyorum.
Translate from Turkish to English

Sudan’da geçen yıl, cinsel ilişki halinde yakalandığı keçi ile evlenmek zorunda bırakılan adam "dul" kaldı.
Translate from Turkish to English

Aralarında ilişki kurmak olanaksız.
Translate from Turkish to English

Ne zamandan beri bir ilişki içindesiniz?
Translate from Turkish to English

Çocukluktan beri onunla yakın bir ilişki yaşıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'la ilişki kur.
Translate from Turkish to English

O ciddi bir ilişki istiyor.
Translate from Turkish to English

O ciddi bir ilişki ister.
Translate from Turkish to English

Tom, hafta sonu Meryem'in internette biriyle ilişki yaşamakta olduğunu fark edince ipler kopma noktasına geldi.
Translate from Turkish to English

Bir ilişki gizli olmak zorundaysa, onun içinde olmamalısın.
Translate from Turkish to English

Onunla iyi ilişki kurabilirim.
Translate from Turkish to English

Dün gece kadın komşumun dairesinden yayılan cinsel ilişki sesleri yüzünden uykum bölündü.
Translate from Turkish to English

Öğretmen ve öğrenci arasında uyumlu bir ilişki olmalı.
Translate from Turkish to English

Bu, Mary'yi tatmin etmedi, onlar arasındaki ilişki daha mesafeli oldu.
Translate from Turkish to English

Tinder'deki birçok kişi sadece kısa vadeli bir ilişki arıyor.
Translate from Turkish to English

İlgisizlik bir ilişki için ölüm öpücüğü ise öyleyse rahatlık bir iş için ölüm öpücüğüdür.
Translate from Turkish to English

Nedensel ilişkiyle gündelik ilişki arasındaki fark nedir?
Translate from Turkish to English

Onunla normal bir ilişki kurmak istedi.
Translate from Turkish to English

Meryem ile Selime arasında kommensalist bir ilişki var.
Translate from Turkish to English

Tom bir ilişki aramıyor.
Translate from Turkish to English

Doğrudan bir ilişki var mı?
Translate from Turkish to English

Toplam dürüstlüğe dayalı bir ilişki başarısızlığa mahkûmdur.
Translate from Turkish to English

İster tek başına uçuyor ol, ister bir ilişki içinde ol, bu Sevgililer Günü seni düşünüyor olacağım.
Translate from Turkish to English

O adam senin kız kardeşin ile bir ilişki yaşıyor!
Translate from Turkish to English

Ben bir ilişki aramıyorum.
Translate from Turkish to English

Bir ilişki var mıydı?
Translate from Turkish to English

O, ilişki hakkında biliyordu.
Translate from Turkish to English

Böylesine garip bir ilişki uzun süre tekrar olmayacak.
Translate from Turkish to English

Bu Tom'u tatmin etmedi ve onlar arasındaki ilişki soğudu.
Translate from Turkish to English

Bu Mary'yi tatmin etmedi ve onlar arasındaki ilişki soğudu.
Translate from Turkish to English

Bu kadar garip bir ilişki uzun bir süre tekrar olmayacak.
Translate from Turkish to English

Bir ilişki benim için yeterli.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile kararlı bir ilişki içinde olmak istedi.
Translate from Turkish to English

William Maya kentlerinin konumu ve takımyıldızlarındaki yıldızların konumu arasında bir ilişki keşfetti.
Translate from Turkish to English

O bir ilişki yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O, kadınlarla ilişki kurmada hızlıdır.
Translate from Turkish to English

O, kızlarla ilişki kurmada hızlıdır.
Translate from Turkish to English

Bu sonu olmayan bir ilişki.
Translate from Turkish to English

Sen bir ilişki yaşıyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile bir ilişki içindeydi.
Translate from Turkish to English

Tom hiç ciddi bir ilişki içinde olmadı.
Translate from Turkish to English

Bir ilişki arayışında değilim.
Translate from Turkish to English

Bir ilişki ile ilgilenmiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye bunun tek gecelik ilişki olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Epilepsi ve glukoz metabolizması arasındaki ilişki 85 yıldan daha fazla süre önce kuruldu.
Translate from Turkish to English

O yerliler ile samimi bir ilişki kurdu.
Translate from Turkish to English

Bu Tom'u tatmin etmedi ve aralarındaki ilişki daha uzak oldu.
Translate from Turkish to English

O bir ilişki istemiyor. O sadece benimle yatmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Onunla cinsel ilişki kurdu.
Translate from Turkish to English

Onunla ilişki içinde olmaya devam etmek istiyor musun?
Translate from Turkish to English

Hiçbir ilişki bulunmadı.
Translate from Turkish to English

Karı koca arasındaki ilişki aşka dayalı olmalıdır.
Translate from Turkish to English

Şirketin bir Amerikan şirketi ile ilişki kuracağı söylentileri var.
Translate from Turkish to English

Arz ve talep arasında yakın ilişki vardır.
Translate from Turkish to English

Fadil ve Dania romantik bir ilişki geliştirdiler.
Translate from Turkish to English

Fadil ve Dania bir ilişki başlattı.
Translate from Turkish to English

Fadıl eski arkadaşıyla romantik bir ilişki içinde olmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Fadıl, Leyla ile ilişki kuruyordu.
Translate from Turkish to English

Portekiz ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bu ilişki bugün de devam etmektedir.
Translate from Turkish to English

Seninle cinsel ilişki kurmak cennette olmak gibidir.
Translate from Turkish to English

Cinsel ilişki sırasında kondom kullanmazsan bir hastalık kapabilirsin.
Translate from Turkish to English

Biz hep iyi bir ilişki yaşadık.
Translate from Turkish to English

Edward Zuckerberg kızıyla bir ilişki yaşadı mı acaba?
Translate from Turkish to English

Jimmy, Cindy ile ilişki yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom kararlı bir ilişki içinde.
Translate from Turkish to English

Leyla ve Sami bir ilişki yaşıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Sami ve Leyla romantik bir ilişki geliştirdiler.
Translate from Turkish to English

Sanırım annem bir ilişki yaşıyor olabilir.
Translate from Turkish to English

Leyla cinsel ilişki kurmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Ben, şimdi Kaşgar'da duruyor olduğum için Uygurlar ile ilişki kurma fırsatım çok oluyor.
Translate from Turkish to English

Sami ve Leyla'nın ilişki sorunları ofiste bir miktar gerginlik yaratmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Mary kardeşi Tom ile ensest bir ilişki içindeydi.
Translate from Turkish to English

Tom'la nasıl ilişki kuruyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom bir ilişki aramadığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Sami ilişki hakkında bilgi sahibi olmayı hak ediyor.
Translate from Turkish to English

Sami, Leyla ile bir ilişki içindeydi.
Translate from Turkish to English

Sami ve Leyla arasında gizli bir ilişki vardı.
Translate from Turkish to English

Sami, Leyla ile uzun süreli bir ilişki yaşıyordu.
Translate from Turkish to English

Sami evli bir kadınla bir ilişki yaşıyordu.
Translate from Turkish to English

Kusursuz bir ilişki diye bir şey yoktur. O yüzden kendine hem cennette, hem de cehennemde beraber olabileceğin birini bul!
Translate from Turkish to English

Sami, Leyla ile iyi bir ilişki kuruyordu.
Translate from Turkish to English

Sami iş yerindeki bir kadınla ilişki yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Sami biriyle ilişki içindeydi.
Translate from Turkish to English

Sami, Leyla ile romantik bir ilişki kurmayı umuyordu.
Translate from Turkish to English

Sami ve Leyla yakın bir ilişki yaşıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Sami, Leyla ile bir ilişki başlattı.
Translate from Turkish to English

Sami, Leyla ile bir ilişki kurdu.
Translate from Turkish to English

Sami, Leyla'nın bir ilişki yaşadığına inanmayı reddetti.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary yıllardır ihtiraslı bir ilişki sürdürüyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom bir iş arkadaşıyla ateşli bir ilişki yaşadı.
Translate from Turkish to English

Ben yeni ilişki aramıyorum.
Translate from Turkish to English

Sami Leyla adlı bir kızla ilişki içindeydi.
Translate from Turkish to English

Bu düşünceyle kimi yabancı devlet adamlarıyla ilişki kurmak ve konuşmak yollarını da aramışlardı.
Translate from Turkish to English

Şimdi baylar, ilk iş olmak üzere bütün orduyla ilişki kurmak gerekli idi.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: seviyor, gidebilir, miyiz, Ne, , yapıyorsun, konuşabiliyor, uzaktayken, fareler, oynayacak.