Learn how to use gitmek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
İstasyondan yürüyerek eve gitmek yalnız beş dakika.
Translate from Turkish to English
İstasyondan eve yürüyerek gitmek sadece beş dakika alır.
Translate from Turkish to English
Londra'ya gitmek isterim.
Translate from Turkish to English
Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Castro ölmeden önce Küba'ya gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Gitmek ister misin?
Translate from Turkish to English
Önümüzdeki bahar Hawaii'ye gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Sinemaya mı yoksa tiyatroya mı gitmek istersin?
Translate from Turkish to English
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
Translate from Turkish to English
Bir gün Fransa'ya gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Az sayıda fil Avrupa'ya gitmek için gönüllü olurdu.
Translate from Turkish to English
Havaalanına gitmek için bir saati gözden çıkarmalısın.
Translate from Turkish to English
İşe gitmek yerine bütün gün evde kaldım.
Translate from Turkish to English
Seninle gitmek zorunda mıyım?
Translate from Turkish to English
İstasyona gitmek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English
Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı?
Translate from Turkish to English
Sorun oğlumun okula gitmek istememesidir.
Translate from Turkish to English
Eve gitmek için acelesi vardı.
Translate from Turkish to English
Paris'e gitmek onun isteğiydi.
Translate from Turkish to English
Gerçekten Finlandiya'ya gitmek ve orada yaşamak isterim ama ilk olarak İsveççemi geliştirmem gerekecek.
Translate from Turkish to English
O, iş için Tokyo'ya gitmek zorunda.
Translate from Turkish to English
İngiltere'ye gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
İtalya'ya gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
İtalya'ya gitmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Okinava'ya uçakla gitmek kaç saat sürer?
Translate from Turkish to English
Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Bir gün İngiltere'ye gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Amerika'ya gitmek için zamanım yok.
Translate from Turkish to English
Amerika'ya gitmek için özel bir nedenin var mı?
Translate from Turkish to English
Benimle gitmezsen, gitmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Ben sizinle birlikte gitmek için hazırım.
Translate from Turkish to English
Yurt dışında bir geziye davet edildim, ama ben gitmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Ben düz gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Gitmek istiyor musun?
Translate from Turkish to English
Onu konsere gitmek için davet etti.
Translate from Turkish to English
Babamla birlikte balık tutmaya gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
O, Amerika Birleşik Devletlerine gitmek istiyor.
Translate from Turkish to English
O, Amerika'ya gitmek için hevesli.
Translate from Turkish to English
Yürüyüş gitmek ister misiniz?
Translate from Turkish to English
O yorgun olduğunu söyledi ve eve erken gitmek istemesinin nedeni budur.
Translate from Turkish to English
Biz işe gitmek için aynı otobüse bineriz.
Translate from Turkish to English
Oraya kendim gitmek zorundayım.
Translate from Turkish to English
Sadece oraya gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English
Siz oraya gitmek zorunda değilsiniz.
Translate from Turkish to English
Her gün oraya gitmek zorunda mısınız?
Translate from Turkish to English
Biz o olmadan gitmek zorunda kalabiliriz.
Translate from Turkish to English
Gelmememiz söylendiği zaman, gitmek için daha da istekli oluruz.
Translate from Turkish to English
Berbere gitmek niyetindeyim.
Translate from Turkish to English
Babasının ölüm şoku kolay kolay geçmedi ve onun canı hiç dışarı gitmek istemedi.
Translate from Turkish to English
O yurt dışına gitmek için hevesli.
Translate from Turkish to English
Oraya mutlaka kendin gitmek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English
Yarın oraya gitmek zorunda.
Translate from Turkish to English
İstasyona gitmek için hangi otobüse bineceğimi lütfen bana söyleyin.
Translate from Turkish to English
Japonya'ya gitmek için karar verdiniz mi?
Translate from Turkish to English
Okula gitmek için kalktığımda, ay gökte halâ görülebilir haldeydi.
Translate from Turkish to English
Ben genellikle yaklaşık on birde yatmaya gitmek zorundayım.
Translate from Turkish to English
Şimdi gitmek zorundayım.
Translate from Turkish to English
O, üniversiteye gitmek için ihtiyacı olan parayı kazandı.
Translate from Turkish to English
Polonya'da bir tatile gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'un tek başına oraya gitmek için cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom gitmek istemiyordu, ama babası onu gönderdi.
Translate from Turkish to English
Sonunda yurtdışına gitmek için kararını verdi.
Translate from Turkish to English
Çalışmak ya da üniversiteye gitmek arasında karar veremiyorum.
Translate from Turkish to English
Şimdi dışarıya gelmen ve o tür bir şey söylemen yangına körükle gitmek olur.
Translate from Turkish to English
Benimle birlikte balık tutmaya gitmek ister misiniz?
Translate from Turkish to English
Ben kendim gitmek yerine oğlumu göndereceğim.
Translate from Turkish to English
Havaalanına gitmek ne kadara mal olacak?
Translate from Turkish to English
İstasyona taksiyle gitmek 20 dakikamı alacak.
Translate from Turkish to English
Birçok zorlukların üzerine gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English
Hangisini tercih edersin, bir sinemaya gitmek ya da evde kalmak?
Translate from Turkish to English
Nereye gitmek istiyorsunuz?
Translate from Turkish to English
Bizden biri gitmek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English
O tek başına oraya gitmek için yeterince cesur.
Translate from Turkish to English
Kahvaltıdan önce bir yürüyüşe gitmek benim alışkanlığımdır.
Translate from Turkish to English
Görünüşe bakılırsa, Tom, Mary ve John'un düğününe gitmek istemiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom Japonya'ya gitmek istiyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un hayali İngiltere'de bir üniversiteye gitmek.
Translate from Turkish to English
Ay'a gitmek Tom'un tutkusudur.
Translate from Turkish to English
Tom bugün okula gitmek zorunda değil.
Translate from Turkish to English
Tom Boston'a gitmek istiyor.
Translate from Turkish to English
Tom iş için Boston'a gitmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Tom'un canı tekrar Boston'a gitmek istedi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary ile Boston'a gitmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Tom Boston'da iken konserlere gitmek için kesinlikle çok fırsatı oldu.
Translate from Turkish to English
Bir yere gitmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Niçin Tom'un bizimle gitmek isteyip istemediğini öğren miyoruz?
Translate from Turkish to English
Tom sinemaya gitmek istiyor.
Translate from Turkish to English
Tom okula gitmek için otobüse bindi.
Translate from Turkish to English
Tom yorgun gibi, eve gitmek istiyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi onunla birlikte kiliseye gitmek için ikna etmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye öğleden sonra alışverişe gitmek isteyip istemediğini sordu.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary her ikisi de gitmek istiyor.
Translate from Turkish to English
Yarın gece sinemaya gitmek ister misin?
Translate from Turkish to English
Tom dışarı gitmek istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom'un kasları çok yorgundu ve eve gitmek ve banyoda bir süre dinlenmek istedi.
Translate from Turkish to English
Mary gitmek için özendirildi fakat son anda gitmemeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Tom gitmek istedi fakat yapacak çok işi vardı.
Translate from Turkish to English
Tom elinden geldiği kadar Mary'den uzaklara gitmek istedi.
Translate from Turkish to English
Benimle birlikte pikniğe gitmek istiyor musunuz?
Translate from Turkish to English
Dün oraya gitmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Bizimle birlikte göle gitmek ister misiniz?
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: cahil, pazartesiden, cumaya, sordular, babalarının, ölümünün, yasını, tuttular, Babalarını, sahnede.