Turkish example sentences with "gideceğim"

Learn how to use gideceğim in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Yarın Tokyo'ya gideceğim.

Kapı açık. Gideceğim ve onu kapatacağım.

Öyle ya da böyle gideceğim.

Ben bahçenin içinden kestirmeden gideceğim.

Ev ödevimi bitirdiğimde, yüzmeye gideceğim.

Bir dakika bekle, benim çamaşır tamam, çamaşırı asmaya gideceğim.

Ben yarın alışverişe gideceğim.

Hava güzel olursa, nehirde balık tutmaya gideceğim.

Ağustosta kız arkadaşımla birlikte Japonya'ya gideceğim.

Ne olursa olsun yağmur durduğunda dışarı gideceğim.

Yağmur yağsa bile gideceğim.

Ben yarın Japonca sınıfına gideceğim.

Yarın pikniğe gideceğim.

Babam bir müzisyendi ve ben onun yolundan gideceğim.

Hava müsait olursa, yarın gideceğim.

Ben önümüzdeki ay iş için Sydney'e gideceğim.

Kyoto'ya gideceğim.

Ben yaya gideceğim.

Ben önden gideceğim.

Ben bir geziye gideceğim.

Ben parka gideceğim.

Eve gideceğim.

Eğer gelirsen gideceğim.

Detroit'e gideceğim.

Ben ne olursa olsun gideceğim.

Ne olursa olsun, gideceğim.

Gemiyle Hawaii'ye gideceğim.

Gelecek yıl yurtdışına gideceğim.

O geri döndüğünde, gideceğim.

Gideceğim ve sana bir doktor getireceğim.

Sinemaya gideceğim.

Yarın Hokkaido'ya gideceğim.

O geri geldiğinde gideceğim.

Oraya senin yerine gideceğim.

Gerekirse seninle gideceğim.

Ben gelecek hafta New York'a gideceğim.

Kısa sürede onunla buluşmaya gideceğim.

Hangi havalanından gideceğim?

Yağmur yağsa bile oraya gideceğim.

Gelecek yıl Amerika'ya gideceğim.

Ben Paris'e gideceğim.

Ben yatmaya gideceğim.

Elbette gideceğim.

Gideceğim.

Yakında onunla buluşmaya gideceğim.

Yakında onları karşılamaya gideceğim.

Yarın Amerika'ya gideceğim.

Onunla görüşmek için kesinlikle gideceğim.

Bugün hastaneye gideceğim.

Yarın yağmur yağsa da gideceğim.

Tokyo'dan Osaka'ya bu akşam gideceğim.

Belki gideceğim, ve belki gitmeyeceğim.

O gelse de gelmese de, ben gideceğim.

Gideceğim ama birkaç güne dönerim merak etme.

Gideceğim doktoru öve öve bitiremiyorlar.

Yarın yağmur yağsa bile gideceğim.

Hava nasıl olursa olsun gideceğim.

Hangi yoldan gideceğim hakkında tereddüt ettim.

Eve bir göz atmak için gideceğim.

Bu öğleden sonra doktora gideceğim.

Köprüye kadar seninle gideceğim.

Bagajımı toparladıktan sonra nereye gideceğim?

Ben de yarın üniversiteye gideceğim.

Gelecek ay arkadaşımla birlikte Hokkaido'ya gideceğim.

Yarın Türkiye'ye gideceğim.

Yağmur yağsa bile, yarın yüzmeye gideceğim.

Yarın hava güzel olursa yürüyüşe gideceğim.

Narita Havalimanına kadar seninle gideceğim.

Çocukların ne yaptığını görmeye gideceğim.

Sürücü belgemi almaya gideceğim.

Hava iyi olursa, yarın gideceğim.

Yarın yağmur yağsa bile, oraya gideceğim.

Yarın Bay Aoi'yi görmek için Kumamoto'ya gideceğim.

Öğle yemeğimi yedikten sonra seninle gideceğim.

İlk olarak ben gideceğim.

Oraya gideceğim.

Arabayla gideceğim.

Saat onda gideceğim.

Tom'a sormaya gideceğim.

Alışverişe gideceğim.

Seninle gideceğim.

Tek başıma gideceğim.

Bir saat içinde gideceğim.

Şimdi gideceğim.

Yakında trenle gideceğim.

Onu yarın görmeye gideceğim.

Haklısın. Taksiyle gideceğim.

Önümüzdeki sonbaharda Paris'e gideceğim.

Beklenmedik bir şey olmasının dışında yarın Antalya'ya gideceğim.

Yarın ben de üniversiteye gideceğim.

Sanırım ellerimi yıkamaya gideceğim.

Sanırım Tom'la konuşmaya gideceğim.

Sanırım yiyecek bir şey almaya gideceğim.

Sanırım gideceğim ve Tom'u alacağım.

Evet, gideceğim.

İstanbul'a gideceğim.

Tom ile gideceğim.

Tom'a gideceğim.

Tom'a söylemeye gideceğim.

Tom'u almaya gideceğim.

Atina'ya gideceğim.

Also check out the following words: Latince'den, türemiştir, Amerika'dan, Amerikalıdır, Yine, Hunter, Hamlet'i, binelim, vuruş, müzikten.